KONUYU OKU
ARAŞTIRMALAR (GÜNCEL KONULAR)
71. MİRAÇ MUCİZESİ

MİRAÇ : GECE YÜRÜYÜŞÜ VE YÜKSEĞE ÇIKMA MUCİZESİ

(Vahyin 12. senesi 622 yılı hicretten bir yıl önce ve Recep ayının 27. gecesi)

 

Hz peygamberimiz (sav)e vahiy gelip tebliğe başladıktan sonra. Ebu Lehebin adım adım takip ederek yeğenim yalan söylüyor diyerek yalanlaması, Hanımı Ümmü Cemilin gittiği yollara köz ve diken serpmesi ve oğlu Uteybenin her karşılaşmada tükürerek seni inkar ediyorum diye bağırması ,Ebu cehilin Alnını yere sürteceğim diye kendi kabilesine söz vermesi, Utbe Bin Ebu Muayt?in secdede iken üzerine  kanlı deve işkembesi koyup müşrikleri güldürmesi ve daha sonraları boğmaya kalkması.Yolda giderken bazı müşriklerin hakaretler ederek üzerine toz toprak serpmeleri ve linç etmeye kalkmaları yanında bir de Velit İbni Muğirenin de Hz peygamberimizi öldürmek için fırsat beklemesi,Yasir Ailesinin şehit edilmesi ve Hz Bilala yapılan işkenceler ve  Mekke de üç yıl süren boykot ve Taiften taşlanarak eli boş dönmenin verdiği üzüntüye ek olarak, Hz. Peygamberimizin 52 yaşında olduğu yıllarda eş ve amcasını kaybettiği, Müslümanlara işkencenin arttığı hüzün yıllarında Kâbe?de tek başına ibadet yaptığı bir sırada Ebu cehilin üzme ve eza yapma niyetiyle yanına yaklaşıp ?sen peygamber misin?? dedi. Hz. Peygamberimiz de ?evet? deyince Ebu cehil ?böyle peygamber mi olur? Hani yardımcıların, hani hizmetçilerin eğer biri peygamber olacaksa o da benim olmam lazımdı, çünkü bende her imkân var? dedi ve böbürlenerek gitti. Ardından 8 kişi daha tek tek gelip benzer sözler söyleyip alay ederek gittiler. Hâlbuki Hz. peygamberimizin amacı mal mülk kazanmak ve hizmetçi çalıştırmak değil bilakis elçilik görevini yapmaktı. Gözlerini şirk ve madde bürümüş gelenekçi cahil insanlar kendilerinin de kurtuluşuna vesile olacak bu fedakarlığı göremediler ve kaybettiler. Ama bir insan olarak sürüp gelen ambargolar, inananlara yapılan işkenceler, taşkınlıklar ve horlamalar sevgili peygamberimizi içten içe üzüyordu. Tüm insanlığın önderine ömür boyu yetecek bir enerji ve bir teselli gerekiyordu.

Bir sonraki gece amcakızı olan Ümmü Hani?nin evinde Hz. Hamza ile Hz. Cafer?in arasında uyumuştu, Cebrail tarafından uyandırıldı manevi bir operasyondan geçirilerek miraç yolculuğuna çıkarıldı.

Hadis kaynaklarına göre Hz. peygamberimiz Burak?ta, Burak?ın ipi Mikail?de ve Cebrail?in kılavuzluğunda yaya olarak otuz günde alınan yolu bir anda alarak etrafı bereketli kılınan Mescidi Aksa?ya gelip peygamberlere iki rekât namaz kıldırdıktan sonra semalara doğru yöneldiler. Burak?ın her adımı gözün görebildiği kadardı. Bu kutlu yolculuk hakkında Oryantalist ?Dr.Levis Auze? gibi ileri geri konuşanlar varsa da Rabbimiz Nahl. 40- Biz de bir şeyi dilediğimiz zaman ona sözümüz sadece şöyle dememizdir ?Ol , o da hemen oluverir. Ayetinden dolayı Hz Peygamberimiz miraca bedenen mi yoksa ruhen mi gitti münakaşasına girmemeliyiz. sadece rüya olarak gördü dense buna zaten kureyş te itiraz etmiyordu. Biz bu olaydan alınması gereken dersleri ve yapmamız gereken görevleri yerine getirmeye çalışmalıyız. Bu kutlu yolculukta:

               1. kat semada Hz. Âdem?le.   2. kat semada Hz. Yahya ve Hz İsa ile, 3 kat kat semada Hz Yusufla. 4. kat semada Hz. İdris?le. 5. kat semada Hz. Harun?la. 6. kat semada Hz. Musa ile. 7. kat semada Hz. İbrahim?le Buluştular. Oradan da maddi âlemin sonu olan Sidre-i Münteha?ya geçer burada zahiri ve batini ırmaklar görür.Oradan Beytül mamura geçer burada devamlı ibadet yapan melekleri görür. Burada Cebrail?i asıl şekliyle gördü. Daha önce de ilk vahiy döneminde Mekke?de ?ciyad? mevkiinde görmüştü. Buradan daha ileriler pek bilinmeyen ve kelimelerin yetmediği alem ve alametler olup biz müminler olarak fazla  bilemiyoruz en iyisini Allah bilmektedir.

Fakat Hz. peygamberimiz Sidre-i Münteha?dan sonra manevi âleme Refref bineğinin üzerinde yolculuğa tek başına devam ettiği Kab-ı Kavseyn denen yani işaret olunan bir makama ulaştığı, Burada sevgi ve şefkatle karşılandığı büyük misafirin, seven ve sevilen yüce Allahın cc karşılıklı olarak tahiyyat?ı okudukları bildirilmiştir.Zira:İlahi huzurda:

Hz peygamberimiz (sav) (selam,rahmet ve bütün güzellikler),Dille bedenle ve malla yapılan ibadetler Allaha mahsustur dedi.

Allah cc. Ey Nebi Allahın selamı bereketi ve rahmeti senin üzerine olsun .Buyurdu.

Yine Hz peygamberimiz: Selam bizin ve Allahın ıslah edici kullarının üzerine olsun dedi.

Tüm mukarreb meleklerle birlikte Hz peygamberimiz ben Şehadet ederim ki, (Kesinlikle bilirim ki)Allahtan başka ilah yoktur yani: Allahtan başka güç ve kudret sahibi ibadet ve dua edilen kanun koyan yoktur ve yine şehadet ederim ki, Muhammed Allahın kulu ve elçisidir dedi. Bu nedenle Tahiyyat bilinciyle kılınan namaz müminlerin miracı olmaktadır.Bu miraç mucizesiyle Allah elçisine ve yine Allahın izniyle Melekler de destek ve yardımcı olmuş müminlerden de destek olmaları istenmiştir .Zira: Ahzab. 56- Gerçekten Allah ve melekleri, Peygambere salât ederler (şeref ve şanını yüceltirler). Ey iman edenler! Siz de O?na salât edin (Allahümme salli alâ MUHAMMED, deyin) ve gönülden teslim olun.?Buyrulmuştur.

Hz Peygamberimiz. Daha önce gaybe vahiyle inanırken artık görerek inanmaya başladı ve sarsılmaz bir iman ve düşmanından kesinlikle korkmayan bir kişiliğe ulaştı. Bu yolculuktan hareketle meleklerin de azap ve diğer görevleri  ile ilgili olarak yer yüzüne inip çıkmalarını bildiren ayete de bakarsak;

Mearic 4- (Bu makamların) her birine, melekler ve Cebrail, miktarı elli bin yıl olan, bir günde çıkarlar.

Not: Gerekli makamlara melekler yukarıdaki ayetin belirttiği sürede gitmelerine rağmen Allah?ın izniyle Hz. peygamberimiz daha yatağı soğumadan miraca çıkarılıp döndürülmüştür.

 

                               MİRAÇLA İLGİLİ AYETE DİKKAT EDERSEK

İsra 1- Her türlü noksanlıktan münezzeh olan O Allah?tır ki kulunu (Hz. Peygamber Aleyhisselamı) gece Mescidi Haram?dan (Mekke?den alıp) o etrafını mübarek kıldığımız Mescidi Aksa?ya kadar götürdü. Ona, ayetlerimizden (kudretimize delâlet eden acayipliklerden) gösterelim diye yaptık. Hakikat bu. O Semi?dir; her şeyi işitir, Basir?dir; her şeyi görür.

Yukarıdaki ayete dikkat edersek,

           a) Allah cc, her türlü eksikliklerden ve şirkten uzak olduğuna dikkat çekiliyor,

            b) Hz. Peygamberimizin de bir kul olduğu, ona kudrete delalet eden bazı ayetlerin gösterilmesi için bu yolculuğa çıkarıldığı,

           c) Allah?ın her şeyi işiten ve gören olduğu bildirilmektedir.

Not:Yerli ve yabancı bazı yazarlar, Hz peygamberimiz miraca çıktığı zaman mescidi aksa yoktu iddiasında bulunuyorlar.Halbuki burada Hz Süleyman (as)ın yaptırdığı Beytül Makdis vardı. Kabeye uzak olduğundan dolayı buraya bir diğer adıyla mescidi Aksa deniyordu çok eskidiği için yıkıldı ve Hz Ömer Kudüsü fethedince yeniden yapıldı. Mervan zamanında da Kubbetüs sahra inşa edilmiştir. Burada kasdedilen de binadan çok mübarak ve berereketli kılınan yer ve miraçtaki mana ve maksattır.

Bu nedenle Miraçtan hareketle Allahın varlık ve kudretine delalet eden başka ayetleri de düşünmek ve yeni nesle iyi anlatmak gerekmektedir. Zira:

 Bakara. 164- Muhakkak, göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün arka arkaya gelişinde, insanlara yarar şeyleri denizde götürüp giden gemide, yeryüzü kuruduktan sonra Allah gökten yağmur indirerek arzı diriltmesinde, o arzda her türlü hayvanatı yaymasında, rüzgârları her taraftan estirmesinde, yer ile gök arasında Allah?ın emrine tâbi bulutta, akıl ve düşünce sahibi olan bir millet için Allah?ın birliğine, kudret ve yüceliğine delâlet eden birçok alâmetler vardır.? Burulmuştur.

 

İTİKAT, AHLAK, İKTİSAT, SİYASET, AİLE VE SOSYAL HAYATTA

MİRAÇ BİLİNCİYLE YAŞAMAK VE YÜCELMEK İÇİN

AŞAĞIDAKİ HİKMET AYETLERİYLE DÜŞÜNMEK VE YAŞAMAK GEREKMEKTEDİR.

 

İsra 18- Kim ameli ile dünya menfaatini isterse dilediğimiz kimseye istediğimiz şeyi, dünyada peşin veririz sonra da onu cehennem?e koyarız, kötülenmiş ve rahmetten kovulmuş bir halde ona ulaşır.

19- Kim de mümin olduğu halde ahireti ister ve çalışmasını da onun için yaparsa işte bunların çalışmaları makbul olur.

20- Her birine, dünyayı isteyen şunlara da, ahireti isteyen bunlara da, Rabbinin dünyadaki ihsanından veririz. Rabbinin dünyadaki ihsan ve bahşişi hiç kimseden menedilmiş değildir.

21- Bak, bir kısmını diğerine nasıl üstün kıldık (rızık ve mevkilerini değişik yaptık). Elbette ahiret, derece farkları yönünden daha büyüktür, faziletçe de daha yüksektir.

23- Rabbin kesin olarak şunları emretti: Ancak kendisine ibadet edin, ana babaya güzellikle muamele edin, eğer onlardan biri veya ikisi senin yanında ihtiyarlık haline ulaşırsa sakın onlara ?Öf? bile deme ve onları azarlama, ikisine de iyi ve yumuşak söz söyle.

24- İkisine de acıyarak tevazu kanadını indir ve şöyle de: Ey Rabbim! Onlar, beni küçükken terbiye edip yetiştirdikleri gibi, sen de kendilerine merhamet et.

25- Rabbiniz, içinizdekini daha iyi bilir. Eğer iyi kimseler olursanız elbette Allah, kendine dönüp tevbe edenleri bağışlayıcıdır.

26- Akrabaya, yoksula ve yolda kalmışa hakkını ver. Bununla beraber (malını) büsbütün saçıp savurma.

27- Çünkü israf yapanlar, Şeytanların kardeşleridir. Şeytan ise Rabbine karşı çok nankör bulunuyor.

28- Eğer Rabbinden istediğin bir rızkı (kendi ihtiyacından dolayı) aramak için o akraba, yoksul ve yolda kalmışlardan yüz çevirmek mecburiyetinde kalırsan (verecek durumun olmazsa) o zaman da kendilerine yumuşak bir söz söyle.

29- Elini boynuna bağlı kılma (cimri olma) ve büsbütün de onu açıp israf etme ki sonra kınanmış olursun ve eli boş açıkta kalırsın.

30- Gerçekten senin Rabbin, dilediği kimse için rızkı genişletir ve daraltır. Şüphe yok ki Allah, kullarının hallerinden haberdardır, her şeyi görendir.

31- Bir de fakirlik korkusu ile (Cahiliyet devrinde olduğu gibi) çocuklarınızı öldürmeyin. Onlara da, size de rızkı biz veririz. Muhakkak ki onları öldürmek, çok büyük bir günah bulunuyor.

32- Zinaya da yaklaşmayın çünkü o, pek çirkindir ve kötü bir yoldur.

33- Haklı bir sebep olmadıkça Allah?ın (öldürülmesini) haram ettiği cana kıymayın. Kim haksızlığa uğrayarak öldürülürse biz o ölünün (geride kalan) velisine bir yetki verdik (ölünün hakkını öldürenden ister). O da cana kıyma işinde ileri gitmesin (Şer-i hükümlerin dışına çıkmasın). Çünkü o veli, (dinin kendisine verdiği yetki ile) yardım olunmuş bulunuyor.

34- Yetimin malına da yaklaşmayın. Ancak rüştüne (yaşına) erişinceye kadar en güzel şekilde (malını koruyup çoğaltmak için) yaklaşabilirsiniz. Bir de ahdi (yapılan sözleşmeyi) yerine getirin çünkü verdiği sözden cayan (kıyamet günü) sorumludur.

35- Ölçtüğünüz zaman tam ölçün, doğru terazi ile tartın. Bu (doğru ölçmek ticaretiniz için) daha hayırlıdır ve netice itibariyle de daha güzeldir.

36- Hakkında bilgi sahibi olmadığın bir şeyin ardınca gitme çünkü kulak, göz ve kalp, bunların hepsi ondan sorumludur.

37- Yeryüzünde kibir ve azametle yürüme çünkü sen, asla Arz?ı yaramazsın ve boyca da dağlara erişemezsin.

38- Kötü olan bütün yasaklar Rabbinin katında mekruhtur.

39- (Ey Resulüm) işte bunlar, Rabbinin sana vahyettiği hikmetlerdendir. Sakın Allah ile beraber başka bir ilâh uydurma ki sonra yerinmiş, Allah?ın rahmetinden uzaklaştırılmış olarak cehenneme atılırsın.

                                                      MİRAÇ DÖNÜŞÜ

             Hz. Peygamberimize Ümmü Hani ?bu olayı anlatma, alay ederler? dediyse de anlattı. Haberi duyup Kâbe?ye gelenler Hz. Peygamberimize Mescidi Aksa?yı sordular?  Anlattı,  doğru dediler. Bazı kafilelerle ilgili sorularının cevaplarına da doğru dedilerse de kapasitelerinin darlığından dolayı Miraç olayını kabullenemediler. Hz. Ebubekir?e gittiler. O ise ?daha fazlasına bile inanırım? deyince            Hz. Peygamberimiz de Ebubekir?e ?sen zaten Sıdık?sın? buyurdu..

            Sıddık?ın özelliği ise söz ve davranışı doğru, emanete sahip çıkan, sezgisi çok güçlü, emredileni noksansız olarak aktaran kişi olduğu için mümin bu gece aşkına Ebubekir gibi sadıklardan olmaya çalışmalıdır.

      MİRAÇ GECESİNDE VERİLEN HEDİYELERLE PEKİŞTİRİLEN NOKTALAR

1. Şirk koşmayanların yani: Kendi nefsini ırkını yakınlarını malını parasını ticaretini evini makamını mevkiini ve daha başka şeyleri Allaha ortak koşmayanların cennete gireceği,

2. Bakara suresinin: Emenerrasülü diye başlayan son iki ayeti,Diğer ayetler daha sonra Medine de nazil olmuştur..

4. Beş vakit namaz emri miraçtan yaklaşık beş yıl önce Taha 130-(Ey Peygamber) Onların sataşmalarına ileri geri konuşmalarına şimdilik sabret.Hem güneşin doğmasından evvel, hem batmasından evvel Rabbini hamd ile tespih et (sabah ve ikindi namazını kıl). Gecenin bir kısım vakitlerinde (akşam ve yatsı saatlerinde) ve gündüzün etrafında (öğle vaktinde) de tespih et (namaz kıl) ki Allah?ın rızasına eresin? Ayetiyle bildirilmişti. Dinin temel direği olduğu için Miraçta da tekrar pekiştirilmiş oldu. Aşağıdaki ayete göre de beş vakit namaz sevabının elli vakte tekabül edeceğini görebiliriz. Zira:

Enam 160- Kim bir hayırlı ve güzel amelle gelirse ona, on misli sevap verilir. Kim de bir günah ile gelirse ona ancak misli ile (günahı kadarla) ceza edilir. Onlar (gerek iyilik gerek kötülük yapanlar) haksızlığa uğratılmaz.

MİRAÇ GECESİNİN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ

1. Hz. peygamberimiz Miraç?la büyük bir moral depolamıştır. Zira: Yalnız ve sahipsiz olmadığını bizzat görmesi daha sonra Göklere yükselişi gibi İslam da hızla yükselmiş, Hz. peygamberimiz ilahi makamda itibar gördüğü gibi tüm derin düşünceli insanlar arasında da itibar görmüştür. Hz. peygamberimizi ve sahabesini takip edenler de hep başarılı ve itibarlı olmuşlardır. İnanmayan, azgınlaşan ve basit hareket yapanlar ise hep itibarsızlaşmış ve bitmişlerdir. Bunun için İslam davasına ve insan cevherine çok önem verip iyi işlemek ve sahip çıkmak gerekmektedir.

2. Miraç gecesi, Kur?an?ın vahyedilmeye başladığı Kadir gecesinden sonraki en önemli gecedir.

3. Önceki peygamberlerden Hz. İbrahim?in ateşten, Hz. Musa?nın Firavun?un zulmünden, Hz. Yunus?un balığın karnından, Hz. Yusuf?un kuyudan, Hz. Eyyub?un hastalıktan kurtuluşu gibi Hz. peygamberimiz de Miraç mucizesiyle ve gördüğü ilahi ilgi, destek ve ihtişamla Kureyş?in maddi ve manevi saldırılarına karşı hiç tereddüt etmeden korkmama ve dayanma gücü kazandı.

4. Hz. peygamberimiz miraç yolculuğunda Hz. İsa ve Hz Musa ile de görüştüğü için onların aşkına Yahudilere Hz Musa?yı ve Hıristiyan?ız diyenlere de Hz İsa?yı mümkün olduğu kadar tekrar tekrar Kur?an doğrultusunda anlatmak gerekmektedir. 

        Hıristiyanların pazarı, Yahudilerin de cumartesiyi ihdas ettiği gibi biz de yeni bir gün veya geceyi zoraki olarak ihdas etmeye kalkamayız ama o gece ile ilgili konuşmalar, şiirler okuyabilir, Miraç yolculuğunda Hz. peygamberimize ikram edilen su şerbet süt arasından sütü tercih ettiği gibi biz de çevremize süt gibi temiz ve  ihlaslı yaşamak için çalışmalı ve aykırı bir şey yapmamalıyız zira;

5. İman ve iyilikleri tercih etmeyenler teknikte ilerleseler de ahlakta ve maneviyatta yücelemezler ve devamlı insanları ezer ve alçalırlar zira; Şuara. 151- Kâfirlerin emrine itaat etmeyin,

152- (Onlar) o kimselerdir ki yeryüzünü fesada verirler de düzeltmezler.

6. Kaybedenlerden olmamak ve Miraç bilinciyle yücelmek için daima Fatiha. 5- Ancak sana ibadet ederiz (senden başka ibadete lâyık yoktur) ve (hem ibadetlerimizde, hem de bütün ihtiyaçlarımızda) yalnız Senden yardım isteriz.

7- Bizi, (İtikat, söz, iş ve ahlâkımızda) doğru yola ilet. (Bizi, İslâm dini ve Peygamber yolu olan hak yolda sabit eyle...)

8- Kendilerine, (fazlından ve ihsanından) nimet verdiğin kimselerin (Peygamberlerle velilerin) yoluna (hakkı kabul etmeyip küfre vardıklarından) gazaba uğrayanların ve sapıklarınkine değil... (Âmin. Kabul buyur Allah?ım!...)

9 Yine Miraç ruhuyla bakarsak gökten gelen vahiyle aydınlandığımız ve yücelten davranışlar yaptığımız gibi, tüm ümmet olarak göğe dönük teknolojilere (Yağmur güneş uydu ve rüzgâr enerjisi vs, santrallerine) öncelik vermeliyiz. Zira: Zariyat 20- Arzda da gerçekten tasdik edenler için birçok ibretler var.21- Nefislerinizde de (hücrelerden vücut yapınıza kadar) birçok alâmetler var (ki hep Allah?ın kudretine ilmine, azamet ve iradesine delâlet ederler). Hâlâ görmeyecek misiniz?

22- Semada ise (yağmur) rızkınız ve vaat olunduğunuz cennet vardır. Buyrulmuştur. Bu nedenle Müslümanların fen uzay ve astronomi ile de ilgilenmeleri gerekmektedir.

 

MİRAÇ MUCİZESİNDEN ESİNLENEREK

BİZİM DE ALLAH KATINDA İTİBAR SAHİBİ OLMAMIZ İÇİN YAPMAMIZ GEREKENLER

 

1. İsra süresi 18-39. ayetlere ek olarak aşağıdakileri de yerine getirmeye çalışmalıyız.

Bakara 257- Allah, iman edenlerin yardımcısıdır. Onları dalalet karanlıklarından (kurtarıp) hidayet nuruna çıkarır. Kâfirlerin dostları ise şeytanlardır. Kendilerini nurdan (ayırıp) karanlıklara sokarlar. İşte bunlar cehennemliktirler, orada ebedî olarak kalıcıdırlar.?Buyrulmuştur.

Miraç bilinciyle hareket edenler yukarıdaki ayetin doğrultusunda aydınlık bir gelecek için kılavuz olarak haçlı, siyonist ve materyalistleri değil de Kur?an?ı kılavuz almalıdırlar. Çünkü Haçlı ve siyonistler bilimi ve tekniği silah olarak kullandılar insanlığa hizmet eder gibi görünüp milletlere asimilasyon uygulayıp hem Hıristiyanlaştırıp hem de sömürgeleştirdiler. Yüksek gök delenler yaptılar aya çıktılar ama hiç yücelmediler çünkü asırlardır Afrika?da, Asya?da, Güney Amerika?da ve Okyanuslardaki adalarda yaşayan nice onurlu ve mazlum insanları sırtlanlar gibi üşüşerek zelil ve köle ettiler.

Hâlbuki gerçek müminler nereye gittilerse oraya vakıflar kurarak ilmi,  edebi, ahlakı, onur ve şerefi götürdüler. Onların ağlattığı insanların gözyaşlarını silerek yücelttiler ve yüceldiler. Biz de bu yolda bir birimizi desteklemeli ve acısı olanların acılarını paylaşmalıyız.

2. Hz. peygamberimizin Burak ve dostu olan Cebrail?le yükseklere gittiği gibi biz de onun izinden giderek Miraç bilinciyle yücelmek için Kur?an, namaz, sabır ve sadık dostlarla kardeşlikte ahlakta yücelmeye ve çevremizi yüceltmeye çalışmalıyız.

3. Güzel ve üstün yaratılışımızı düşünerek ve hamt ederek,sadaka ve zekâtımızı vererek fakir halkın yaşam seviyesini yükseltmeliyiz.

4. Gücümüz nispetinde nesli kirletecek haram lokma, küfür, içki, kumar, faiz, zina ve katilliğe giden çamura batıran yolları kapatmaya çalışmalıyız.

5. Helal malın hesabını ve haram malın azabını düşünerek helalinden mülk edinmeliyiz.

6. Dilimizin gıybet ve hakaretle aslan gibi yaralayıcı veya parçalayıcı olmasına ayrıca ejderhalaşan yılan gibi zehirli olmasına da fırsat vermemeliyiz.             .

7. Delik kovayla su çekenin boşa yorulduğu gibi amellerinde riya ve gösterişle boşa yorulanlardan olmamaya çalışmalıyız.

             8. Kendimize çeki düzen vererek, emanete hıyanet eden münafık tavırlardan ve yalan şahitliğinden insanları ötekileştirmekten kaçınmalıyız.

            9. İslam düşmanlarının yanında müslümanların kusur veya zayıf taraflarından bahsedip onlara gülme malzemesi vermemeliyiz.

            10. Alan el değil de bilakis teşekkür bile beklemeyen veren el olmalıyız.

            11. Ölümü unutturan zevk, sefa ve eğlenceden uzak durmalıyız.

            12. Yalnız daralınca değil her zaman Allah?a dua ederek, emirlerini gönül hoşluğu ile yaparak Allah ile dostluğu artırmalıyız.

            13. Egoizm, acelecilik, cimrilik, yalancılık, hasetçilik, aç gözlülük, israf ve hurafe gibi alçaltıcı davranışlardan sürekli arınarak, kendimiz için istediğimiz iyi şeyleri başkaları için de isteyerek,  doğruluk ve iyiliklerle insanları eğiterek, cihat ruhuyla hayır kurumlarına öncülük yaparak ve hayırlı evlatlar ve öğrenciler yetiştirerek gönüllerde Allah için taht kurmalıyız.                                                            

            14.  Miraç?tan pay alarak ve yücelerek Allah?ı hoşnut etmek için aşağıdaki ayetlere göre takvalı yaşamalı, sızlanmadan ve yorulmadan Allah ve kulları arasına konan engelleri kaldırıncaya kadar Allah?ın dini için koşmalı ve koşturmalıdır.

 

                            Miraçtan ders çıkararak cihat etme  ve erdemli olma zarureti ise:

 

Ali İmran 133- Rabbinizin mağfiretine ve eni, göklerle yer kadar olan cennete koşuşun. O cennet takva sahipleri için hazırlanmıştır. 134- (O takva sahipleri) Bollukta ve darlıkta harcayıp yedirenler, öfkelerini yutanlar, insanların kusurlarını bağışlayanlardır. Allah da iyilik edenleri sever.

Maide 105- Ey iman edenler! Nefislerinizi düzeltmek üzerinize borçtur. Siz düzelip doğru yolda bulunduktan sonra, yolunu şaşıranlar size zarar veremez. Hepinizin dönüşü nihayet Allah?adır. Artık ne yapmış olduğunuzu, O, size haber verecektir.                                                                                   

Vakia. 10- (Hayır işlemekte) ileri geçenler, (ahiret de) ileri geçenlerdir (ilk cennete girenlerdir.) 11- Bunlar, dereceleri en yüksek olanlar...

Fussilet. 34- Hem iyilikle kötülük müsavi olmaz. Sen kötülüğü, en güzel olan iyi hareketle önle. O vakit bakarsın ki seninle arasında bir düşmanlık bulunan, yakın bir dost gibi olmuştur.

35- İyilikle, kötülüğü önleme hasletine ancak sabredenler kavuşturulur. Buna (cennette) büyük mükâfatı olan ancak kavuşturulur.

İnsan. 7- (Cennetlik olan iyi insanlar, o kimselerdir ki dünyada) adaklarını yerine getirirler ve azabı salgın olan bir günden korkarlar.

8- Yoksula, yetime, esire seve seve yemek yedirirler.

9- (Sonra onlara şöyle derler): Size ancak Allah rızası için yediriyoruz. Sizden ne bir hediye isteriz ne de bir teşekkür.

10- Çünkü biz Rabbimizden korkarız, bed çehreli, çatık suratlı bir günün azabından...

11- Allah da onları, o günün azabından korur ve kendilerine güzel bir yüz ve sevinç verir.

Hucurat. 10- Müminler (dinde) ancak kardeştirler. Onun için (ihtilâf ettikleri zaman) iki kardeşinizin aralarını düzeltin ve (Allah?ın emrine muhalefet etmekten) sakının ki merhamet olunasınız.

Haşr. 10- Onlardan (Muhacirlerle Ensar?dan) sonra gelenler şöyle derler: Ey Rabbimiz! Bizi ve iman ile bizden evvel geçmiş olan kardeşlerimizi bağışla, iman etmiş olanlar için kalplerimizde bir kin bırakma. Ey Rabbimiz! Muhakkak ki sen, Rauf?sun; çok şefkatlisin, Rahim?sin; çok merhametlisin.

Aliimran. 110- (Ey Muhammed Aleyhisselam ümmeti) Siz beşeriyet için meydana çıkarılmış en hayırlı bir ümmetsiniz. İyiliği emreder, fenalıktan alı korsunuz ve Allah?a imanınızda devam edersiniz. Eğer kitaplılar (Hıristiyan ve Yahudiler) da imana gelseydi, muhakkak haklarında hayırlı olurdu, içlerinden iman edenler varsa da ekserisi gerçek dinden çıkmış fasıklardır.

Maide.54- Ey iman edenler! İçinizden kim dininden dönerse şunu bilsin: Allah onun yerine öyle bir kavim getirecek ki Allah onları sever, onlar da Allah?ı severler, müminlere karşı yumuşak gönüllü, kâfirlere karşı onurlu ve başları yukardadır, Allah yolunda mücadele ederler, dil uzatanın kınamasından korkmazlar. İşte bu, Allah?ın ihsanıdır. Onu dilediği kimseye verir. Allah?ın ihsanı geniştir, her şeyi bilendir.

Tevbe 32- Onlar, Allah?ın nurunu (Şeriatını) ağızlarıyla (sözleriyle) söndürmek istiyorlar. Fakat kâfirler hoşlanmasalar bile Allah, muhakkak nurunu tamamlamak diliyor. 33- Peygamberini hidayetle ve hak din ile bütün dinlerin üzerine geçirmek için gönderen O?dur; İsterse müşrikler hoş görmesinler.

Şura: 37- O kimselerdir ki büyük günahlardan ve açık rezaletlerden kaçınırlar, öfkelendikleri zaman da onlar kusur bağışlarlar;

38- O kimselerdir ki Rablerine itaate icabet etmişler ve namazı gereği üzere kılmışlardır

 İşleri de hep aralarında danışıklıdır. kendilerine verdiğimiz rızıktan (Allah yolunda) harcarlar.

39- O kimselerdir ki kendi haklarına tecavüz vaki olduğu zaman onlar yardımlaşırlar (ve intikam alırlar, haklarını yerine getirirler).Buyrulmuştur.

.

 

Not. Her yıl İslam coğrafyasında miraç gecesi çeşitli etkinliklerle kutlanmaktadır. Bu kutlamaya ek olarak o günden beri ne yaptık neler yapmamız gerekir diye her mümin günahlardan sakınma ve yapması gereken görevleriyle ilgili olarak kendisini sorgulamalıdır. Çünkü:Çeşitli hadis kaynaklarına göre:

Allahın izniyle Cebrailin isteği üzere cehenem görevlisi malik, Hz peygamberimize Cennet ve cehennemi gösterdi bu esnada 1.Yalan yere yemin edenlerin. 2 Namaz kılmayanların. 3.Emanete ihanet edenlerin.4.Faiz yiyenlerin 5.Evli olduğu halde ailesini aldatanların.6.Zekatını vermeyenlerin.7.Fahişelerin. 8.Gıybet yaparak ve alay ederek insanların ırz namus ve şerefleriyle oynayanların.9.Verdiği vaazda Yapmadığı şeyleri söyleyerek fitne çıkaran ve yayanların . 10. Çok müstehcen konuşanların.11.Yetime zulmederek  hakkını yiyenlerin nasıl azap edildiklerini gösterildiği için, Enes b Malikin de daha önce benzerini işitmediğim diyerek naklettiği bir konuşmasında  Resulüllah (sav): ?Cennet ve cehennem bana gösterildi. (Cennet ve cehennemi) hiç bu günkü kadar hayırlı ve şerli görmedim. Eğer sizler benim bildiklerimi bilseydiniz az güler çok ağlardınız? Buyurdu ve Resulüllah (sav)in ashabına bu günden daha ağır gelen bir gün olmamıştır. Çünkü başlarını örtüleriyle örtüp hıçkıra hıçkıra ağladılar diye rivayet etmiştir. Bu nedenle biz de şirk ve küfürden kaçındığımız gibi yukarıda belirtilen azaba sebep olacak kusurlardan da kaçınmalıyız.

Sonuç olarak Mekke ve Medineden sonra islamın odak noktalarında biri olan Kudüs  Hz Süleymanın ,Hz Zekariyanın ve Hz Yahyanın Hz Meryem ve Hz İsanın yaşadığı yer olup Bölgeye ise:Hz İbrahim Hz Musa Ve Hz Lut hicret etmişlerdir. Peygamberler diyarı olan Kudüs: Hz peygamberimiz (sav) de miraca çıktığı yer olduğu için, buranın maddeten ve manen bir değer olarak korunması gerekmektedir. Bu duyguyla hareket eden İslam komutanlarından Selahattin Eyyübi çok mücadele vermiştir. Bu bereketli bölgeye Osmamlılar da sahip çıkmıştır. Fakat Osmanlılar yıkılınca İngilizlerin yardımıyla Yahudiler gelip yerleşerek Arzul mev?udun (Güya) Yahudilere vaat edilen toprakların merkezi haline getirilmiştir. Halbuki İslam ümmeti güç birliği yapıp Okyanuslarda uçak gemileri dolaştırarak, Kudüste de tek fitneci veya zalim Yahudi kalmayıncaya kadar mücadele etmeleri gerekirken, Ne acı ki her gün bu kutsal topraklarda bazı mazlum ve mağdur Müslümanların itilip kakılmaları ve meydan dayağı yemeleri İslam ümmetine karşı onur kırıcı manzaralar sergilemektedir. Halbuki.Allah cc Bakara. 193- Fitneden eser kalmayıncaya ve din de yalnız Allah?ın oluncaya kadar (ibadet yalnız Allah için oluncaya kadar) o müşriklerle savaşın. Vazgeçerlerse artık düşmanlık ancak zalimlere karşıdır.?Buyrulmuştur.