KONUYU OKU
ARAŞTIRMALAR (GÜNCEL KONULAR)
49- Doğruluğun Sağladığı Güven Ve Bereket

DOĞRULUĞUN SAĞLADIĞI GÜVEN VE BEREKET

 

Tevbe 119- Ey iman edenler! Allah’tan korkun ve doğrularla beraber olun.

 

Doğruların yanında insan; bir yandan dürüstlüğü öğrenirken diğer yandan da Allah’ın izni ile kötülerin şerrinden emin olur.

 

Mü’minun 8- Yine onlar ki emanetlerine ve ahitlerine riayet ederler.

 

Bu dürüstlük onları topluma örnek yapar ve saygınlığını da artırır.

 

Ahzap 70- Ey iman edenler! Allah'tan korkun ve sağlam söz söyleyin, 71- Ki (Allah) işlerinizi yoluna koysun ve günahlarınızı bağışlasın. Her kim Allah'a ve Resulü'ne itaat ederse, o gerçekten büyük murada ermiştir.

 

Dikkat edersek Allah doğruların işini er geç yoluna koyacağını ve muradına erdireceğine işaret etmektedir.

 

Rahman 8- Sakın tartıda taşkınlık etmeyin. 9- Tartıyı adaletle yapın, terazide eksiklik yapmayın.

 

Bu ölçülü, tartılı, adaletli tavır ticarette olduğu gibi hayatın her alanında prensipli olmanın gereğini hatırlatmaktadır.

 

Saf 2- Ey iman edenler! Yapmayacağınız şeyi niçin söylüyorsunuz? 3- Yapmayacağınızı söylemeniz, Allah yanında şiddetli bir buğza sebep olur.

 

İtibar, başarı ve güven isteyen herkes yapamayacağını söylememeli ama söylediğini de mutlaka yapmalıdır.

 

Hud 112- İşte bundan dolayı emrolunduğun gibi doğru ol. Beraberindeki tevbe edenler de (doğru olsunlar). Aşırı gitmeyin! Muhakkak ki O, bütün yaptıklarınızı görüp duymaktadır.

 

Allah her hareketi gördüğü için bu ayetle dosdoğru olmanın gereği hatırlatılmaktadır.

 

İsra 35- Ölçtüğünüz zaman tam ölçün ve doğru terazi ile tartın. Bu hem daha hayırlıdır ve sonuç itibariyle de daha güzeldir. 36- Bir de hiç bilmediğin bir şeyin ardına düşme! Çünkü kulak, göz, gönül, bunların her biri yaptıklarından sorumludurlar.

 

            Bu durumda her davranışı, her kararı ölçüp doğru vermeli, ilerisini göremediğimiz işlere de girmemelidir.

 

Şuara 183- Halkın eşyalarını değerinden düşürmeyin. Yeryüzünde bozgunculuk yaparak karışıklık çıkarmayın.

 

Fitne oluşturarak hiç kimsenin itibarını da malını da gözden düşürmemelidir.

 

Şura 15- Ey Muhammed! İşte bunun için insanları tevhide davet et ve sana emredildiği gibi dosdoğru ol. Onların keyiflerine uyma ve de ki: Ben Allah'ın kitaptan indirdiğine inandım ve bana aranızda adaleti gerçekleştirmem emredildi. Allah bizim de Rabbimiz sizin de Rabbinizdir. Bizim yaptıklarımız bize, sizin yaptıklarınız da size aittir. Sizinle bizim aramızda hiçbir tartışmaya yer yoktur. Allah hepimizi bir araya toplayacaktır. Dönüş yalnız O’nadır.

 

İnananlar cahillerin keyfine göre değil de Allah’ın emirlerine göre hareket etmelidir.

 

Hadid 19- Allah'a ve peygamberine iman edenler var ya, işte onlar, Rableri yanında sözü özü doğru olanlar ve şehitlik mertebesine erenlerdir. Onların mükâfatları ve nurları vardır. İnkâr edip de ayetlerimizi yalanlayanlara gelince, onlar da cehennemin adamlarıdır.

 

Özü sözü bir olanların şehitlik mertebesinde olduğu müjdelenmektedir.

 

Maide 119- Allah buyurdu ki: Bu, sadıklara doğruluklarının fayda sağladığı gündür. Onlar için altlarından ırmaklar akan, içinde ebedî kalacakları cennetler vardır. Allah onlardan razı olmuş, onlar da O'ndan razı olmuşlardır. İşte büyük kurtuluş budur.

 

            Sürekli olarak yaşanılan ihlâslı bir doğruluğun o gün fayda vereceği bildirilmektedir.

 

Fussilet 30- " Rabbimiz Allah'tır " deyip, sonra da doğrulukta devam edenlere gelince, onların üzerine melekler iner ve derler ki: Korkmayın, üzülmeyin, size vaad edilen cennetle sevinin. 31- Biz dünya hayatında da, ahirette de sizin dostlarınızız. Cennette sizin için canınızın çektiği ve istediğiniz her şey vardır. 32- Bunlar çok bağışlayıcı ve çok merhametli olan Allah tarafından bir ağırlamadır.

 

            Doğruluğu ölünceye kadar sürdürenlere bu ayetle cennet vaat edilmektedir.

 

Ahkaf 13- Gerçekten Rabbimiz Allah'tır deyip, sonra da dosdoğru olanlara gelince onlar için hiçbir korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir. 14- İşte onlar cennetliktirler, yaptıklarına karşılık orada ebedi olarak kalacaklardır.

 

Doğru olanların bu ayetle cennette ebediyen mutlu olacakları müjdelenmektedir.

 

Not: Allah’ın Hz. Peygamberimize lütfettiği ismet sıfatının şartlarından biri olan doğrulukla yani Muhammed-ül Emin ismiyle ün yapması, tebliğinin başarılı olmasında çok etkili olmuştur. Düşmanları dahi en kıymetli varlıklarını ona emanet etmişlerdir. Ayrıca o günden bu güne yerli ve yabancılar çoğunlukla dürüst insanların söz ve davranışlarından etkilenerek İslam’ı benimsemişlerdir. Bundan mutlaka bir ders çıkarılmalıdır.

 

Bu konuda; Hz. Ömer de “ Ben insanların bilgisine, şöhretine, mal ve mevkisine değil dürüstlüğüne bakarım ” sözü dikkate değer bir noktadır.


Tüm bunlara rağmen aklını kullanmayanlar;

Mülk 10- Eğer dinlemiş olsaydık ya da akletmiş olsaydık 16- Şu çılgınca yanan ateşin halkı arasında olmayacaktık, derler.

  

Not:

Bu sahneyi

daha şimdiden göz önüne alarak

doğru yaşamaya karar vermeli,

vermişsek devam etmeli

ve

geç kalarak

kaybedenlerden olmamalıdır.