CENNET
EHLİNİN KONUŞMALARI VE MUTLULUKLARI
Dünyada iken:
Bakara 156- Onlar başlarına bir musibet
geldiği zaman: Biz Allah'a aidiz ve sonunda O'na
döneceğiz, derler. 157- İşte
onlar var ya, Rablerinden, mağfiretler ve rahmet onlaradır. İşte hidayete
erenler de onlardır.
Mahşerde:
Hakka 19- Kitabı sağından verilen,
"alın okuyun kitabımı"
20- "Çünkü ben
hesabıma kavuşacağımı sezmiştim" der. 21-
Artık o hoşnut bir hayattadır. 22- Yüksek
bir cennettedir.
Cennette:
Hac 23- Şüphesiz Allah iman edip yararlı iş
işleyenleri, altından ırmaklar akan cennetlere koyacak, orada altın bilezikler
ve inciler takınacaklar. Oradaki elbiseleri de ipektendir.
24- Onlar güzel
söze (kelimeyi tevhide) yöneltilmişler ve övgüye lâyık yola iletilmişlerdir.
Yunus 9- Hiç şüphesiz iman edip salih
ameller işleyenleri, imanlarından dolayı Rableri hidayete erdirir. Naîm
cennetlerinde altlarından ırmaklar akar durur. 10-
Onların oradaki duaları: Allah’ım, sen yücelerden
yücesin (seni eksikliklerden tenzih ederiz), sağlık dilekleri " selâm ",
dualarının sonu da " Âlemlerin Rabbi Allah'a hamdolsun " diye
şükretmek olacaktır.
Selam: Her türlü kötülüklerden,
zahmetlerden, minnet, kusur ve afetten kurtulmaktır.
İbrahim 23- İman edip salih ameller
işleyenler ise Rablerinin izniyle içinde sürekli kalacakları ve altından
ırmaklar akan cennetlere konulurlar. Oradaki dirlik
temennileri " selâm " dır.
Dirlik: Düzenli ve huzurlu yaşamaktır.
Fatır 32- Sonra biz o kitabı kullarımızdan
süzüp seçtiklerimize miras bıraktık. Onlardan da
nefislerine zulmeden var, orta yolu tutan var, Allah'ın izniyle hayırlarda ileri
geçenler var. İşte bu büyük lütuftur. 33-
Onlara Adn cennetleri vardır. Onlar oraya gireceklerdir. Orada altın bilezikler
ve incilerle süsleneceklerdir. Orada elbiseleri de ipektir.
34- Onlar orada şöyle derler:
Hamd olsun Allah'a, bizden o üzüntüyü giderdi.
Gerçekten Rabbimiz çok bağışlayıcı ve şükrün karşılığını vericidir.
Bu ayette
nefislerine zulmedenlerden kastedilen Kur’an’ ı uygularken istemeden kusur
yapanlardır.
Zumer 73- Rablerinden korkanlar da bölük
bölük cennete sevk edilmektedir. Nihayet oraya vardıkları zaman kapıları açılır
ve bekçileri onlara: Selâm sizlere, ne hoşsunuz! Ebedî olarak içinde kalmak
üzere haydi girin oraya, derler. 74- Onlar
da: Hamdolsun o Allah'a ki bize vaadini doğru
çıkardı ve bizi cennet arzına varis kıldı.
Cennette istediğimiz yerde oturuyoruz,
derler. Bak ne güzeldir mükâfatı o iyi amel işleyenlerin!
Tur 25- Birbirlerine yönelip soruyorlar.
26- Ve diyorlar ki:
Gerçekte biz daha önce (dünya hayatında) ailemiz içinde
(akıbetimizden) korkardık 27-
Allah bize lütfetti de bizi (vücudun) içine işleyen
(kavurucu) azaptan korudu 28-
Gerçekten biz bundan önce O'na yalvarıyorduk.
Çünkü iyilik eden, esirgeyen ancak O'dur.
Mutaffifin 29- Doğrusu o suç işleyenler
inananlara gülüyorlardı. 30- Onlara
uğradıkları vakit birbirlerine göz kırpıyorlardı. 31-
Evlerine döndükleri zaman zevklenerek dönüyorlardı.
32- Müminleri gördükleri vakit; " İşte bunlar sapıklar " diyorlardı.
33- Oysa onlar müminler üzerine bekçi
olarak gönderilmemişlerdi. 34- İşte bugün
de inananlar kâfirlere gülecek 35-
Koltuklar üzerinde etrafa bakacaklar. 36-
Nasıl, kâfirler yaptıklarının cezasını buldular mı?
Müddesir 40-
Onlar cennettedirler, sorup dururlar. 41-
Suçluların durumunu 42-
" Nedir sizi Sekar'a sokan? " diye
43- Suçlular der ki: Biz namaz kılanlardan
değildik. 44- Yoksula da yedirmezdik
45- Boş şeylere dalanlarla dalar giderdik
46- Ceza gününü yalanlardık
47- Nihayet bize ölüm gelip çattı.
Saffat 50-
Cennet ehli birbirine dönmüş sorarlar. 51-
İçlerinden bir sözcü der ki: Gerçekten benim bir
arkadaşım vardı. 52- Derdi ki: Sen
gerçekten inananlardan mısın? 53-
Öldüğümüz ve bir toprakla bir yığın kemik olduğumuz zaman biz hakikaten
cezalanacak mıyız? 54- Siz onu tanır
mısınız? der. 55-
Derken bakınır ve onu cehennemin ta ortasında görür.
56- Ona şöyle
der: Allah'a yemin ederim ki doğrusu sen az daha beni helak edecektin.
57- Rabbimin
nimeti olmasaydı, ben de bu tutuklananlardan olacaktım.
58-59- Nasılmış bak. Biz ilk ölümümüzden
başka bir daha ölmeyecek miymişiz? Biz azaba uğratılmayacak mıymışız?
60- İşte bu büyük kurtuluştur.
61- Çalışanlar işte böyle bir kurtuluş için
çalışsınlar.
Vakıa 25- Orada boş bir söz ve günaha sokan
bir laf işitmezler. 26-
Duydukları söz, yalnız "selam", "selam" dır.
Mutaffifin 22- Haberiniz olsun ki, iyiler
nimet içindedir. 23- Tahtlar üzerinde
etrafa bakarlar. 24-
Yüzlerinde nimet ve mutluluğun sevincini görürsün.
Kıyamet 22-
Yüzler var ki o gün ışıl ışıl parlar. 23-
Rabbine bakar.
Zuhruf 68-69- Allah, takva sahiplerine şöyle
nida eder: Ey âyetlerimize imân edip müslüman olan kullarım! Bugün size hiçbir
korku yoktur ve siz üzülmeyeceksiniz.70-
Siz ve eşleriniz cennete girin. Orada ağırlanıp sevindirileceksiniz.
71- Onların etrafında yiyecek ve içecekler
altın tepsiler ve kadehlerle dolaştırılır. Orada
canların çektiği ve gözlerin hoşlandığı her şey vardır. Siz orada ebedi olarak
kalacaksınız.