AİLENİN TANIMI
1. Anne, baba, çocuklar ve kan bağı ile bağlanmış akrabalardan
meydana gelen ekonomik toplumsal bir birliktir.
2. Aile, toplumun özü ve temelidir. Bu öz sağlıklı ise toplum da
sağlıklı olur. Bu nedenle aileyi iman, kültür ve ekonomik bakımından
güçlendirmek gerekir.
3. Aile, insan türünün üretildiği, topluma hazırlandığı ve
çocukların kendini bulma yeridir.
4. Aile, nüfusu ve kendine has kültürü devam ettirme, çocukları
topluma kaynaştırma yanında biyolojik, ekonomik, sosyal ve psikolojik
ihtiyaçlarının giderildiği kurumdur.
5. Aile, kendilerini gerçekten veya varsayımlı olarak kandaş
sayılan toplumca kabullenmiş ve karşılıklı hak ve sorumlulukları olan birincil
ve ikincil bir topluluktur.
6. Aile, mutlulukların ve ızdırapların birlikte yaşandığı yuva ve
sığınılan limandır.
7. Aile, kutsal, bağımsız, dokunulmaz ve devamlılığı olan bir
sosyal birliktir.
A) Çekirdek Aile
1. Anne, baba ve çocuklardan meydana gelen birlikteliktir.
2. Çekirdek veya modern aile, bilim ve teknoloji geliştikçe,
şehirler büyüdükçe modern hayatın zorunlu kıldığı ve genellikle nesiller arası
bağı zayıflatan problemli bir aile tipidir.
B) Büyük Aile
1. Büyük aile anne, baba, kardeşler, büyük baba, büyük anne, amca
dayı ve halalardan oluşan birliktir. Genellikle tarım ve hayvancılıkla uğraşan
toplumlarda görülmektedir.Büyük Aile kültür ve ekonomik bakımdan güçlü ise
çocuklar çabuk gelişir yoksa gelenekleri ve kırgınlığı sürdürmekten ileri
gidemez.
2. Aileyi evrensel boyutta düşünürsek; İslam toplumları için
ümmet, batılı anlamda tüm Hıristiyanlığı veya bir kıtayı kaplayan
birlikteliktir. Örneğin; Avrupa Birliği, Asya Birliği, Afrika Birliği gibi.
Not: Aile
yalnız bir erkek ve kadının fizikken bir arada bulunması veya yaşaması değil
bilakis anne ve babanın bir araya gelmesi tıpkı bir tohumun ağaca sonra meyveye
dönüşmesi gibi değerler üstüne değerler eklenmesidir. Yani sevgiyi, saygıyı,
sadakati, güveni, fedakârlığı, eğitim ve öğretimi, dayanışmayı yayma merkezidir.
Şeklen değişse bile rolü hiçbir zaman değişmeyen “birimiz hepimiz, hepimiz
birimiz” ruhunun egemen olması için denkliğe dikkat etmeli ve kesinlikle aceleye
getirilmemelidir.
AİLE HUKUKU
1. Ailenin ilk adımı nişanlanma olup anne baba ve gençlerin özgür
iradesi ve evlenme vaadi ile olur. Eğer geri dönülürse masraflar ve hediyeler
iade edilir.
2. Ülkemizde evlilik için normalde 18 yaş sınırı konmuş olup
olağan üstü hallerde anne ve babanın beyanı dinlenir. Nikâhı en az iki şahit
huzurunda belediye başkanı veyahut görevlendireceği bir memur veya muhtar
tarafından kıyılır.
3. Bekârlara, sağlık raporu ve gerekli belgeler olmadıkça nikâh
kıyılamaz.
4. Yasal izini ve ayırt etme yeteneği yoksa evlendirilmez.
5. Çok yakın akrabalar birbirleri ile evlenemez.
6. Kaybolmuş eşler için mahkeme kararı şarttır.
7. Aldatma, tehdit, onur kırıcı, gizli hastalık, şiddetli
geçimsizlik, cana kast, adi ve haysiyetsiz işlere karışma, akıl hastalığı, evi
terk etmek gibi durumlarda iptal davası açılabilir.
BU KONUDA KURAN’I KERİM’E BAKARSAK
Bakara 221-
Müşrik kadınları, iman etmedikçe nikâhlamayın. Bir
müşrik kadın, sizin hoşunuza gitse bile, iman etmiş olan bir cariye herhalde
ondan daha hayırlıdır. Müşrik erkeklere de mümin kadınları nikâh
ettirmeyin. Bir müşrik, sizin hoşunuza gitse bile, mümin bir köle elbette ondan
daha hayırlıdır. Onlar sizi ateşe davet ederler,
Allah ise, kendi izniyle cennete ve mağfirete davet ediyor ve ayetlerini
insanlara açıklıyor. Umulur ki onlar hatırda tutup, öğüt alırlar.
Nisa 4-
Kadınlara mehirlerini gönül hoşluğuyla verin.
Eğer onlar gönül rızasıyla size bir şey bağışlarlarsa onu afiyetle yiyin.
Nisa 19- Ey
iman edenler! Kadınlara zorla varis olmanız size helal değildir. Verdiğiniz
mehrin bir kısmını kurtaracaksınız diye, onları sıkıştırmanız da helal değildir.
Ancak açık bir hayâsızlık yapmış olurlarsa başka.
Onlarla iyi geçinin. Eğer kendilerinden hoşlanmadınızsa
olabilir ki siz bir şeyden hoşlanmasanız da Allah
onda birçok hayır takdir etmiş bulunur.
Müminun 5-
Ve onlar ki, iffetlerini (ırz ve namuslarını) korurlar,
Bakara 187-
…Onlar,sizin için bir örtü,
siz de onlar için bir örtü durumundasınız…
Bakara 233-
Anneler, çocuklarını, emzirmenin tamamlanmasını isteyenler için tam iki yıl
emzirirler. Çocuk kendisine ait olan babaya da
emzirenlerin yiyecekleri ve giyecekleri geleneklere uygun olarak bir borçtur…
Bakara 228- …
Erkeklerin (meşru surette) kadınlar üzerindeki
hakları gibi, kadınların da onlar üzerinde
hakları vardır…
Tahrim 6-
Ey inananlar! Kendinizi ve ailenizi bir ateşten koruyun ki onun yakıtı insanlar
ve taşlardır…
Nisa 34-
Erkekler, kadın üzerine idareci ve hâkimdirler. Çünkü Allah birini (cihad,
imamet, miras gibi işlerde) diğerinden üstün yaratmıştır.
Bir de erkekler mallarından (aile fertlerine)
harcamaktadırlar. İyi kadınlar, itaatkâr olanlar
ve Allah'ın korunmasını emrettiği şeyleri kocalarının bulunmadığı zamanlarda da
koruyanlardır. Fenalık ve geçimsizliklerinden korktuğunuz kadınlara
gelince, önce kendilerine öğüt verin, yataklarından ayrılın. Bunlar da fayda
vermezse dövün. Eğer size itaat ederlerse
kendilerini incitmeye başka bir bahane aramayın. Çünkü Allah çok yücedir,
çok büyüktür. 35-
Eğer karı-koca arasının açılmasından endişeye düşerseniz bir hakem erkeğin
tarafından, bir hakem de kadının ailesinden kendilerine gönderin. Bu
arabulucu hakemler gerçekten barıştırmak isterlerse
Allah karı-koca arasındaki dargınlık yerine geçim verir. Şüphesiz ki
Allah hakkıyla bilendir, her şeyin aslından haberdardır.
Nisa 128-
Eğer bir kadın kocasının geçimsizliğinden yahut kendisinden yüz çevirmesinden
endişe ederse aralarında bir sulh yapmalarında, onlara bir günah yoktur.
Sulh hep hayırlıdır. Zaten nefisler kıskançlığa
hazırdır. Eğer iyi geçinir ve geçimsizlikten sakınırsanız, şüphesiz Allah
yaptıklarınızdan haberdardır.
Talak 6- O
kadınları, gücünüz ölçüsünde oturduğunuz yerin bir bölümünde oturtun ve
onları sıkıştırmak için kendilerine zarar vermeye
kalkışmayın. Şayet gebe iseler yüklerini bırakıncaya kadar onları
besleyin. Sonra sizin için emzirirlerse ücretlerini verin ve
aranızda güzellikle konuşup danışın. Güçlük
çekerseniz çocuğu, başka bir kadın emzirecektir. 7-
Eli geniş olan genişliğine göre nafaka versin.
Rızkı kısılmış bulunan da Allah'ın kendisine verdiğinden versin. Allah bir
kişiye ne vermişse ancak onu teklif eder. Allah bir
güçlükten sonra bir kolaylık yaratacaktır. 8-
Nice kent var ki Rablerinin ve O'nun elçilerinin
emrine başkaldırdı, biz de onları çetin bir hesaba çektik ve onlara
görülmemiş şekilde azap ettik.
Bakara 228-
Boşanan kadınlar, kendi kendilerine üç adet süresi beklerler ve Allah'ın
rahimlerinde yarattığını gizlemeleri, kendilerine helâl olmaz. Eğer Allah'a ve
ahiret gününe inanıyorlarsa gizlemezler. Kocaları da,
barışmak istedikleri takdirde o süre içersinde onları geri almaya daha
layıktırlar. O kadınların, üzerlerindeki meşru hak gibi kendilerinin de
hakları vardır. Yalnız erkekler için onların üzerinde bir derece vardır. Allah
çok güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir.
AİLE AHLAKI
Rum 21-
Yine O'nun ayetlerindendir ki sizin için nefislerinizden
kendilerine ısınırsınız diye eşler yaratmış, aranıza
bir sevgi ve merhamet koymuştur. Şüphesiz ki bunda düşünecek bir kavim
için nice ibretler vardır.
İsra 23-
Rabbin kesin olarak şunları emretti: Ancak kendisine ibadet edin, anne ve babaya
iyilik edin. Onlardan biri veya her ikisi senin
yanında yaşlanırsa, sakın onlara "öf" bile deme ve onları azarlama.
İkisine de tatlı ve güzel söz söyle. 24-
İkisine de acıyarak tevazu kanatlarını indir ve şöyle
de "Ey Rabbim! Onların beni küçükten terbiye edip yetiştirdikleri gibi sen de
kendilerine merhamet et."…
Lokman 14-
Gerçi biz insana, anasına ve babasına itaati de tavsiye ettik…
15- Bununla beraber
eğer her ikisi de bilmediğin bir şeyi, bana ortak koşman hususunda seni
zorlarsa, onlara itaat etme. Fakat dünyada onlarla iyi geçin ve bana
yönelenlerin yolunu tut. 16- "Yavrucuğum!
Haberin olsun ki yaptığın bir hardal tanesi
ağırlığınca olsa da, bir kaya içinde veya göklerde yahut yerin dibinde gizlense
Allah onu getirir, mizanına kor. Çünkü Allah en ince şeyleri bilir, her
şeyden haberdardır. 17- Yavrucuğum!
Namazı kıl, iyiliği emret, kötülükten sakındır. Başına
gelenlere sabret, çünkü bunlar, azmi gerektiren işlerdendir.
18- Hem insanlara
karşı avurdunu şişirme (kibirlenme) ve yeryüzünde çalımla yürüme.
Çünkü Allah övünen ve kuruntu edenlerin hiçbirini
sevmez. 19-
Yürüyüşünde tabii ol, sesini alçalt, çünkü seslerin
en çirkini elbette eşeklerin sesidir.
İsra 53-
Mümin kullarıma söyle de (insanlara) en güzel olan sözü
söylesinler. Çünkü şeytan aralarına fesat sokar. Şüphesiz şeytan, insan
için apaçık bir düşmandır.
Furkan 63-
O çok merhametli Allah'ın (has) kulları onlardır ki
yeryüzünde tevazu ile yürürler ve cahil kimseler kendilerine laf attığı zaman
(incitmeksizin) "selam" derler (geçerler).
Nur 27- Ey
iman edenler! Kendi evinizden başka evlere, geldiğinizi
fark ettirip ev halkına selam vermedikçe girmeyin…
Nur 28-
Orada kimse bulamazsanız, size izin verilinceye
kadar oraya girmeyin. Eğer size "Geri dönün!"
denilirse hemen dönün. Çünkü bu, sizin için daha temiz bir davranıştır.
Allah, yaptığınızı bilir.
Nur 30-
(Resulüm!) Mümin erkeklere, gözlerini (harama)
dikmemelerini, ırzlarını da korumalarını söyle.
Çünkü bu, kendileri için daha temiz bir davranıştır. Şüphesiz Allah,
onların yapmakta olduklarından haberdardır. 31-
Mümin kadınlara da söyle gözlerini (harama
bakmaktan) korusunlar; namus ve iffetlerini esirgesinler.
Görünen kısımları müstesna olmak üzere ziynetlerini
teşhir etmesinler. Başörtülerini, yakalarının
üzerine (kadar) örtsünler. Kocaları, babaları, kocalarının babaları,
kendi oğulları, kocalarının oğulları, erkek kardeşleri, erkek kardeşlerinin
oğulları, kız kardeşlerinin oğulları, kendi kadınları (mümin kadınlar),
ellerinin altında bulunan (köleleri), erkeklerden, kadına ihtiyacı kalmamış
(cinsî güçten düşmüş) hizmetçiler yahut henüz kadınların gizli kadınlık
hususiyetlerinin farkında olmayan çocuklardan başkasına ziynetlerini
göstermesinler. Gizlemekte oldukları ziynetleri
anlaşılsın diye ayaklarını yere vurmasınlar. Ey müminler! Hep birden
Allah'a tevbe ediniz ki kurtuluşa eresiniz.
Ahzab 32-
Ey peygamberin hanımları! Siz kadınlardan herhangi biri gibi değilsiniz.
Eğer takva ile korunacaksanız, konuşurken kırıtmayın
da kalbinde bir hastalık bulunan kimse tamaha
düşmesin. Güzel ve dosdoğru söz söyleyin. 33-
Hem vakarınızla evlerinizde durun da önceki cahiliyet
devrinde olduğu gibi süslenip çıkmayın. Namazı kılın, zekâtı verin. Allah
ve Resulü'ne itaat edin. Ey Ehli Beyt! Allah sizden kiri gidermek ve sizi
tertemiz, pampak yapmak istiyor.
Ahzab 53-
Ey iman edenler! Peygamberin evlerine vaktine
bakmaksızın ve yemeğe izin verilmedikçe girmeyin.
Fakat çağırıldığınız vakit girin. Yemeği yediğinizde de
hemen dağılın. Sohbet etmek için de izinsiz
girmeyin. Çünkü bu haliniz peygambere eziyet
veriyor, ama o sizden utanıyor. Fakat Allah
gerçeği söylemekten çekinmez. Hem O'nun hanımlarına bir ihtiyaç
soracağınız vakit de perde arkasından sorun. Böyle yapmanız hem sizin
kalpleriniz ve hem de onların kalpleri için daha temizdir.
Hem sizin Resulullah'a eziyet etmeye hakkınız
yoktur…
Al-i İmran 134-
O (Allah'tan hakkıyla korka)nlar, bollukta ve darlıkta
Allah için harcarlar, öfkelerini yutarlar, insanları affederler. Allah
iyilik edenleri sever.
Al-i İmran 159-
… Artık onları sen bağışla, onlar için Allah’tan
mağfiret dile. (Yapacağın) işlerde onlara da danış, bir kere de azmettin
mi artık Allah'a dayan. Muhakkak ki Allah kendine dayanıp güvenenleri sever.
Nahl 90-
Şüphesiz ki Allah, size adaleti, iyilik yapmayı ve
yakınlara bakmayı emreder; hayâsızlıktan, fenalıktan ve azgınlıktan
nehyeder. Öğüt almanız için size böyle öğüt verir.
Rum 38- O
halde akrabaya da hakkını ver, yoksula da, yolcuya da...
Bu, Allah'ın rızasını dileyenler için daha
hayırlıdır. Kurtuluşa erecek olanlar da işte
onlardır.
Enfal 46-
Ayrıca Allah'a ve Resulü'ne itaat edin ve birbirinizle
çekişmeyin. Sonra içinize korku düşer ve kuvvetiniz elden gider.
Sabırlı olun, çünkü Allah sabredenlerle beraberdir.
Hucurat 11-
Ey iman edenler! Bir topluluk diğer bir toplulukla alay
etmesin. Belki de onlar, kendilerinden daha
iyidirler. Kadınlar da kadınları alaya almasınlar. Belki onlar
kendilerinden daha iyidirler. Kendi kendinizi
ayıplamayın, birbirinizi kötü lakaplarla çağırmayın…
Kasas 77-
Allah'ın sana verdiğinden (O'nun yolunda harcayarak) ahiret yurdunu gözet, ama
dünyadan da nasibini unutma! Allah'ın sana ihsan ettiği
gibi sen de (insanlara) iyilik et. Yeryüzünde bozgunculuğu arzulama.
Şüphesiz ki Allah, bozguncuları sevmez.
Maide 105-
Ey inananlar, kendinize dikkat edin.
Siz doğru yolda olduğunuz takdirde doğru yoldan
sapanlar size zarar veremezler. Hepinizin dönüşü Allah'adır.
Yaptıklarınızı size O haber verecektir.
Fussilet 34-
Hem iyilik de bir değildir, kötülük de. Kötülüğü en
güzel bir şekilde sav. O zaman seninle kendi
arasında bir düşmanlık olan kişinin, sanki samimi bir dost gibi olduğunu
görürsün.
Şura 38-
Onlar, Rablerinin davetini kabul ederler ve namazı
dosdoğru kılarlar. Onların işleri de kendi
aralarında bir istişare iledir. Kendilerine verdiğimiz rızıktan onlar
Allah yolunda harcarlar.
YUKARIDAKİ AYETLER IŞIĞINDA AİLEYİ TANIM, HUKUK VE AHLAK BAKIMINDAN ÖZETLERSEK
KESİNLİKLE UNUTMAMAMIZ GEREKEN NOKTALAR ŞUNLARDIR
1.
Aile hem kan hem hukuk hem de toplumun onayına dayanan bir
kurumdur.
2.
Bir mümin imrense bile cehenneme çağıran bir müşrikle
evlenemez.
3.
Her mümin erkek nikâh mehrini gönül hoşluğu ile ve geri
almamak üzere verir.
4.
Her aile iyi geçinmeye çalışacak ve en hayırlı şeyin sulh
olduğunu bilecek.
5.
Müslüman aile ırz ve namusuna leke getirmeyecek şekilde
yaşayacak.
6.
Eşler birbirlerini dünyada günahtan ahirette de cehennemden
korumaya çalışacaktır.
7.
İslami ailede eş ve çocuğun geçim masrafları babaya aittir.
Kadının çalışmama hakkını çiğneyip çalışmaya zorlamak bir zulümdür.
8.
Erkeğin meşru isteklerini hanımı yerine getirdiği gibi hanımın
meşru isteklerini de beyi yerine getirecektir.
9.
İslami ailede idareci babadır. Hayırlı kadın da Allah’a
itaatkâr olandır. Bu kadın nesli yetiştirmek ve kocasının malını korumakla
sorumludur. Geçimsizlik olursa arayı düzeltmek için bir erkek tarafından bir
bayan tarafından hakem zorunluluğu vardır.
10.
Allah aile kurumunu kullarının huzur bulunması için
emretmiştir.
11.
Anne babaya iyilik yapmayı dua etmeyi ve onlara hizmet ederken
öf bile dememeyi tavsiye etmiştir. Fakat şirke çağırırsa gitmemeyi emretmiştir.
12.
Kıyamette tüm gizli şeyler açığa çıkacağı için şeffaf
yaşamayı, namazla iyiliği yaymayı ve kötülüğü engellemeyi birlikte yürütmemizi
istemiştir.
13.
Kibirli olmaktan ve çalımlı yürümekten, merkep gibi yüksek
sesli konuşmaktan kaçınmamız tavsiye edilmiştir.
14.
Konuşmada yumuşaklık ve biri sataştığı zaman cevap vermemek
tavsiye edilmiştir.
15.
Selamsız bir eve girilmeyeceği ve dönün deniliyorsa geri
dönüleceği bildirilmiştir.
16.
Mümin erkek ve kadınların gözlerinin haramdan korunması
istenmiştir.
17.
Kadınlara erkeklerle konuşurken ciddi olmaları ve kalplerine
kötü bir beklenti vermeyecek şekilde konuşması istenmiştir.
18.
Cahiliye kadınları gibi süslü ve tahrik edici şekilde
giyinmemeleri ve yürümemeleri emredilmiştir.
19.
Kim olursa olsun davetsiz hiçbir yere gidilmeyeceği, gidilen
yerde uzun uzun oturulmayacağı istenmiştir.
20.
Evde veya dışarıda öfkenin yutulması ve insanların
bağışlanması istenmiştir.
21.
Yine bir kusur görülürse affedilmesi ve Allah’tan da affının
istenmesi tavsiye edilmiştir.
22.
Her ortamda adaletli olunması iyilik yapılması yakınlara imkân
dâhilinde yardım edilmesi, kötülük ve azgınlık yapılmaması emredilmiştir.
23.
Evde veya dışarıda dağılmaya sebep olan çekişmelerin
yapılmaması ve alay edilmemesi istenmiştir.
24.
Dünya ve ahiret dengesinin kurulması Allah’ın ihsan ettiği
gibi, iyilik ve ikram edilmesi istenmiştir.
25.
Kimsenin saptıramayacağı şekilde kendimizi geliştirmemiz ve
kötülüğe iyilikle cevap vermemiz istenmektedir.
26.
Telafisi mümkün olmayan hatalara düşmemek için danışma,
istişare yapmamız tavsiye edilmiştir.
SONUÇ OLARAK AİLE İÇİNDE DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN
DAVRANIŞLAR
1.
Aile, gösterişe ve övünmeye değil, ihlâsa ve Allah rızasına
öncelik vermelidir.
2.
Eşler, zekâlarını iyi kullanarak her ortama intibak etmeli ve
kendilerini bekleyen görevlerini uyarılmadan yapmalıdır.
3.
Birbirlerini en çok sevdiği bir isimle çağırmalıdır.
4.
Eşler birbirlerine sadık kalmalı, çocukların da gençlikte
hayâsını, evlilikte yuvasını yıkacak gizli dostluktan korumalıdır. Yoksa
mutsuzluğun kapısını çalmış olurlar.
5.
Kalp iyilik yapanı seveceği için daima iyilik yapmalıdır.
6.
Maddi ve manevi temizliğe ve kendisi ile barışık olmaya dikkat
edilmelidir.
7.
Aile içinde ve dışında doğruluğa, takvaya, şükretmeye, sabırlı
olmaya, yumuşaklığa, namus ve onur duygusuna dost, akraba ve komşulara çok önem
verilmelidir.
8.
Her an Allah’ın gördüğünü bilerek şeffaf yaşanmalıdır.
9.
Yapılan tüm işler takdir görecek şekilde bitirilmelidir.
10.
Aile kanaatkârlığa ve kalp genişliğine alışmalıdır.
11.
Karşılıklı sevgi ve saygı ilke haline getirilmelidir.
12.
Bir kusur olursa hakaretle değil tatlılıkla düzeltmeli
Allah’tan da affını dilemelidir.
13.
Evde düzensizliğe ve ilgisizliğe fırsat verilmemelidir.
14.
Daima estetik ve güzel kokular hissedilmelidir.
15.
Yemekte ve namazda beraber olmaya çalışılmalıdır.
16.
Uyku, dinlenme ve çalışma saatleri bozulmamalıdır.
17.
Mal ve eşyaların temizliğine ve kırılmamasına dikkat
edilmelidir.
18.
Eşler birbirlerinin akrabalarına son derece saygılı olmalı,
kesinlikle arkadan konuşulmamalıdır.
19.
Aile sırrı kimseye açılmamalıdır. Fakat eşler birbirlerini
sevdiğini her fırsatta yansıtmalıdır.
20.
Acı ve tatlı günde tek vücut haline gelinmelidir.
21.
Eşler kendinin değil eşinin isteklerine öncelik tanımalıdır.
22.
Birbirlerinden ve hayattan olmayacak şeyler beklememelidir.
23.
Evde mahcup etme ve gıybet ortamı oluşturmamalıdır.
24.
Aile giderlerinde cimrilikten, israftan ve kırgınlık
oluşturacak borçtan kaçınılmalıdır.
25.
Aile ve akraba arasında yardımlaşmaya özen göstermelidir.
26.
Üzüntü veren bir hatıra varsa gündeme taşınmamalıdır.
27.
Boğazı boğarcasına bir tenkitten kaçınılmalıdır.
28.
Zamanı iş, ibadet veya ilimle doldurarak boşluğa fırsat
verilmemelidir.
29.
Bir olayda iyi veya kötü taraflar olsa da iyi tarafı görmeye
çalışılmalıdır.
30.
Bir probleme sen-ben değil biz olarak yaklaşılmalı, birlikte
dünya ve ahiret mutluluğun duvarlarını örmeye çalışılmalıdır.