CİHADLA İLGİLİ HADİSLER
1- Ebu Zerr (r.a)’ den
Ya Resulullah! Hangi amel daha faziletlidir?
dedim.
Allah’a iman ve onun
yolunda cihad buyurdu. (Buhari-Müslim)
Açıklama:
Hadislerde görülen fazilet sıralaması özel durum
veya zaman aciliyeti veyahut şahsın kendi kabiliyet ve haline göre
değişebilmektedir. Bazen cihad ana ve babaya iyilikten öne geçebilir veya bunun
aksi olabilir. Çok özel durumlarda cihadın namazdan da faziletli olduğu
söylenebilir.
2- Enes (r.a)’ dan
Peygamber (sav) şöyle buyurdu:
Siz müşriklere karşı mallarınız, canlarınız ve
dillerinizle cihat ediniz. (Ebu Davud sahih bir
isnatla rivayet etmiştir.)
Açıklama:
Paramızı veya malımızı İslam’ın yayılması için
müesseseler kurmakla, bedenimizi yine İslam’ın yayılması için koşuşturmakla,
dilimizi de tebliğ için basın, yayın, imanlı bir eğitim ve öğretim için hizmet
etmekle savaşım verebiliriz.
3- Enes (r.a)’ dan
Peygamber (sav) savaşırken şöyle derdi:
Allah’ım! Sen benim dayanağımsın, yardımcımsın,
senin yardımınla düşmanın oyununu bozarım, senin yardımınla saldırırım ve
seninle düşmana karşı savaşırım. (Ebu Davud)
4- İbn Amr b. El As
(r.a)’den Peygamber (sav) şöyle buyurdu:
Allah yolunda yola koyulmak savaş yapmak gibidir. (Ebu
Davud)
5- Enes (r.a) ‘den
Peygamber (sav) şöyle buyurdu:
Sabah yahut akşam Allah yolunda yapılan bir
kerelik yürüyüş dünya ve içindekilerden daha hayırlıdır. (Buhari-Müslim)
Açıklama:
Mücahit, Allah yolunda cihat eden kimsenin sabah
veya akşam bu niyetle ayrılacağı her bir zamanın karşılığında Allah’ın büyük
mükâfatı vardır. Onun için tutulan nöbette, kazılan siperde geçirilecek
dakikalar dünya ve içindekilerle ölçülmez. Dünya fani, ahiret yurdu ise bakidir.
6- Ebu Hureyre (r.a)
‘den Peygamber (sav) şöyle buyurdu:
Resulullah (s.a.v)’ın ashabından biri bir vadiden
geçiyordu. Orada suyu tatlı bir kaynak vardı. Burası hoşuna gitti ve kendi
kendine insanlardan ayrılıp vadide ikamet edebilseydim. Fakat Resulullah’tan
izin istemedikçe de asla bunu yapamam dedi. Sonra bu düşüncelerini Allah
Resulüne anlattı.
Resulullah: Öyle yapma çünkü
herhangi birinizin Allah yolunda bulunması, evinde
yetmiş yıl nafile namaz kılınmasından efdaldir. Allah’ın sizi bağışlayıp
affederek cennete sokmasını sevmez misiniz? Allah
yolunda gaza ediniz. Kim Allah yolunda bir
deve sağımı kadar vuruşursa kendisine cennet vacip olur, buyurdu.
(Tirmizi)
Açıklama:
1-
Sahabenin Nebi (s.a.v) efendimize olan bağlılıklarını, onların hiçbir şeyi
gizlemeksizin Rehber insan Resulü Ekrem’e durumlarını, düşünce ve isteklerini
açmalarından da anlamaktayız.
2- Cihat,
nafile ibadetlerinden önce gelen bir vecibedir. Düşman tehlikesi ve işgali
altında topyekûn bir savaşta farz namazların kılınması da nöbetleşe bir usulle
gerçekleşir. Fakat böyle bir zaruretin olmadığı durumda şüphesiz namaz
ibadetlerin en faziletli olanıdır.
3- İnsanın
toplum içinde insanlar arasındaki mücadelesi tek başına yapacağı nafilelerden
daha önemlidir.
7- Ebu Hüreyre (r.a.)'den
Ya
Resulullah! Hangi amel Allah yolunda yapılan cihadın yerini tutabilir? diye
soruldu.
"Siz ona takat getiremezsiniz" buyurdu.
Ashap aynı sorularını iki veya üç defa daha
sordular.
Her defasında da Resulullah:
Siz ona takat getiremezsiniz, cevabını veriyordu. Sonra da şöyle
buyurdu:
Allah yolundaki mücâhid'in
benzeri, gündüz oruç tutup namaz kılan, Allah'ın
ayetlerine itaat eden ve Allah yolundaki mücâhid dönünceye kadar ne namazdan, ne
de oruçtan usanan kimsedir. (Buhari ve
Müslim rivayet etmişlerdir. Bu metin Müslim’indir.)
Buhari'de ise şöyle
geçmektedir:
Bir adam:
Ya Resulullah! Bana cihada denk bir amel gösteriniz, dedi.
"Ben öyle bir ameli bulmuş
değilim" buyurdu.
Sonra da “Şuna var mısınız ki
mücahid sefere çıktığında sen de mescidine girip (o dönünceye dek) bıkmadan
namaz kılacaksın, hiç iftar etmeden oruç tutacaksın, buyurdu.
O adam:
Buna kim güç yetirebilir ki?
Dedi.
8- Huzeyn b. Fatik
(r.a)’den Peygamber (sav) şöyle buyurdu:
Kim Allah yolunda bir harcama yaparsa karşılığında
yedi yüz kat alır. (Tirmizi
ve Nesai)
9- Ebu Abs Abdurrahman b.
Cübeyr (r.a)’den
Peygamber (sav) şöyle buyurdu:
Allah yolunda
iki ayağı toza bulanan kula
cehennem ateşi çarpmaz.
(Buhari)
Açıklama:
Allah yolunda ayağın tozlanması sadece düşmanla cihat anlamına gelmez. Her
türlü hayra koşma,
mazluma yardım, haramdan kaçma için de aynı müjde söz konusudur.
10- İbn Abbas (r.a.)'den
Peygamber (sav) şöyle buyurdu:
İki göz var ki onlara ateş
çarpmaz. Allah
korkusundan ağlayan göz ve Allah
yolunda bekçilik yaparak
geceleyen göz. (Tirmizi,
Hadis Hasendir)
Açılama:
Allah’a âşık olmaktan dolayı dökülen gözyaşı ile
onun hak ve hukukunu her şeyden emin ve üstün tutmak için uyanık bulunan göz bir
tutulmaktadır. Çünkü her iki olay da mümin kimsenin imanda sadakatine ve derin
muhasebe, murakabesine işaret eder.
11- Zeyd b. Halid
(r.a)’den Peygamber (sav) şöyle buyurdu:
Her kim Allah
yolunda gaza edecek bir mücahidi teçhiz ederse (donatırsa)
kendisi de (gaza) etmiş olur. Kim (Allah
yolundaki) bir gazinin iyilikle yerini tutar, ailesine bakarsa
o da gaza etmiş gibi olur. (Buhari-Müslim)
Açıklama:
1- Allah
yolunda cihat eden bir gazi (mücahidi) silah, araç-gereçle donatmak ve geride
kalan ailesine her türlü yardımda bulunmak savaşan kimsenin sevabı gibi sevap
almaya vesile olur. Aslında bu durum diğer yardımlar için de geçerlidir.
2- Müminler
yardımlaşma, destek olma, hayra koşma gibi hayırlı konularda ortak sorumluluğu
paylaşırlar, onlar bir vücut gibidirler.
12- Ebu Umame b.
(r.a)’den Peygamber (sav) şöyle buyurdu:
Kim harbe iştirak etmez ise iştirak edecek birini
de teçhiz etmez veya iştirak eden kimsenin çoluk çocuğuna bakmaz ise kıyamet
gününden önce bir felaketle karşılaşır. (Ebu
Davud)
13- Ebu Katade (r.a)’
dan
Resulullah (s.a.v)
hutbeyi irad etmek üzere ashabı içinde kalktı ve Allah yolunda cihadın, Allah’a
iman etmenin, amellerin en faziletlisi olduğunu beyan etti.
Bu esnada biri
kalkarak:
Ya Resulullah bana
söyler misin, eğer ben Allah yolunda öldürülürsem hatalarım örtülür mü? diye
sordu.
Allah Resulü: Evet,
şayet sen sabırlı olarak, ecrini (sadece) Allah’tan bekleyerek ve savaştan
kaçmayarak Allah yolunda (savaşırken) öldürülürsen (hataların bağışlanır)
cevabını verdi.
Sonra Resulullah: Nasıl
demiştin? (Bir daha tekrar et.) buyurdu.
O kimse: Söyler misin
eğer ben Allah yolunda öldürülürsem hatalarım bağışlanır mı? dedi.
Allah Resulü: Evet
sabırla ecrini Allah’tan bekleyerek savaştan sıvışmayarak (öldürülürsen) kul
borcu hariç (tüm hataların) bağışlanır. Bunu böylece bana Cibril söyledi,
buyurdu. (Müslim)
Açıklama:
1- Allah
yolunda cihat ederken samimiyet ve sağlam bir niyet önemlidir. Böylece bir
çabanın sonunda şahadet mertebesine ulaşarak tertemiz olarak Rabbin huzuruna
varılır.
2- Kul
borçları çok mühimdir. Elinde imkânı olup ödemeyen şahıs kati suretle mesuldür.
İmkân olmayan kimse de ödeyememenin sıkıntısını her an duymalı. Allah Teala’dan
ödemek için genişlik istemelidir.
14- Cabir (r.a)’ den
Bir adam: Ben nerede
olurum (yerim neresi?) eğer (savaşta) öldürülürsem? Ya Resulullah!
Allah Resulü: Cennet,
buyurdu.
Bunun üzerine adam
elinde tuttuğu hurmaları savurdu sonra öldürülünceye kadar harbetti (savaştı).
(Müslim)
15- Sehl b. Huneyf
(r.a)’ den Peygamber (sav) şöyle buyurdu:
Kim Allah Teala’dan
ihlâs ve samimiyetle şehit olmayı dilerse
yatağında ölse dahi Allah onu şehitler derecesine ulaştırır. (Müslim)
16- Ebu Hureyre (r.a)’
den Peygamber (sav) şöyle buyurdu:
Şehidin duyduğu ölüm
acısı herhangi birinizin çimdik acısı kadardır.
(Tirmizi)
Açıklama:
Allah Teala’nın şehide lütfu ve inayeti boldur.
Onun yaralarından dolayı duyacağı elemi hafifletir ve ölüm acısı bile çektirmez.
Acelece, ızdırap çekmeden rahatlıkla ruhunun kabzedilmesini emreder. Azrail
canını alır da bir arkadaşı ile el şakası yapıyor gibi zanneder.
17- Ebu Musa (r.a)’
den
Bir bedevi Allah Resulü’nün yanına gelerek: Ya
Resulullah! Adam var, ganimet için
savaşır, adam var şöhret kazanmak için
savaşır, adam var cesaretini gösterip mevki kazanmak
için savaşır.
Diğer bir rivayete göre:
Kahramanlık satmak için veya
kabile tutkunluğu sebebiyle savaşır.
Bir başka rivayette:
Kini, kızgınlığı sebebiyle savaşır.
Bunların hangisi Allah yolunda savaşmış olur? diye
sordu.
Allah Resulü: Allah’ın
sözü (hükmü ve dini) üstün olsun diye savaşan kimse Allah yolunda savaşmış olur,
buyurdu. (Buhari-Müslim)
18- Ebu Hureyre (r.a)’
dan Peygamber (sav) şöyle buyurdu:
Düşmanla karşılaşmayı arzu etmeyiniz. Fakat
karşılaştığınız zaman da (savaş boyunca) sabrediniz.
(Buhari-Müslim)
19- Ebu Hureyre (r.a)’
den Peygamber (sav) şöyle buyurdu:
Kim savaş yapmadan ve cihada gitmeyi gönlünden
geçirmeyerek ölürse bir nevi münafık (sıfatlarından birini taşıyor) olarak ölür. (Müslim)
20- Ka’b b. Malik
(r.a)’ den
Peygamber (s.a.v) bir bölgede savaştığı zaman
başka bir yeri kendisine siper yapıp gizlenir ve şöyle derdi: “Harp hiledir”
(Ebu Davud)
21- Enes (r.a)’ den
Peygamber (sav) şöyle buyurdu:
Cennete giren hiçbir kimse yeryüzünde bulunanların
hepsi kendisine verilse de dünyaya dönmeyi istemez. Ancak şehit olan kimse
kendisine verilen ikram –veya diğerinin rivayetine göre- şahadetin faziletini
gördüğünden dolayı dünyaya dönüp on kere daha öldürülmeyi arzu eder.
(Buhari-Müslim)
Açıklama:
Allah için şehit olan kimse ölümün soğukluğunu ve
acısını an az hissedendir. Hatta bu uğurda şehit olmanın tadını çok kereler daha
tatmak ister.