PEYGAMBER SEVGİSİNİN ARKA PLANI
1) Peygamberimiz;
a)
Allah tarafından seçilmiş ve korunmuştur,
b)
Söz ve hareketlerinde kusursuzdur,
c)
Fedakâr ve mütevazıdır,
d)
Her yönü ile örnektir,
e)
Allah’ tan aldığı mesajı en güzel şekilde
gerekli yerlere ulaştırmıştır,
f)
Her türlü çileye, engele, saldırıya ve
mahrumiyete rağmen bize dünya ve ahiret
saadetine ait formülleri ulaştıran insanlığın
önderidir.
2)
Mantıken kıyaslarsak;
a)
İyilik yapan, faydalı olan, eğiten, seven,
merhamet ve şefkat gösteren seviliyorsa
b)
Bunları en güzel şekilde yerine getiren ve örnek
olmuş olan bu üstün insan da sevilmelidir.
3) Her akıl yürüten insan peygamberimizin;
a)
Güzel ahlakını,
b)
Bize ulaştırdığı Kur’an’ ı,
c)
Bıraktığı sünnetini,
d)
Ümmetine olan sevgi ve duasını fark eder ve
peygamberi gerçekten sever.
4)
Onu yalnızca seviyorum demek yetmez, asıl seven
kişi;
a)
Söz ve davranışlarına önem verir ve unutmaz,
b)
İlkelerini ve mücadelesini devam ettirir,
c)
Ona olan sevgisi uğruna gerekirse ölür.
5) Peygamberi;
a)
Seven insan aslında hem kendini hem de kendi geleceğini
sever,
b)
Sevemeyen insan da aslında hem kendine hem de kendi
geleceğine düşmandır.
c)
Keşke insanlar bu gerçeği görebilseler.
6) Seven sevilir ilkesine göre Peygamber (sav)
bizleri sevdiğine göre bizim de onu sevmemiz
üzerimize bir borçtur. Çünkü üzerine leş
atılmasına ve şehrinden çıkarılmasına rağmen
gülümsemeyi tavsiye edebilen bir peygamber
gerçekten sevilmeye ve yüceltilmeye layıktır.
7) Dost ve dostun dostu da sevilir ilkesine göre
peygamber de Allah’ ın elçisi ve dostu olduğu
için yine sevmek gerekir. Çünkü Allah
peygamberinin adını kendisini andığı her yerde
beraber zikretmiştir.
8) Peygamberimiz adeta bir aynayı andırmaktadır,
ona bakan kendisini göreceğinden onu seven
aslında sevilen bir insandır, onu sevmeyen de
sevilmeyen ve sevimsiz bir insandır.
9)
Sahabeden sevgi ve saygı örnekleri;
a)
Yakınları şehit olanlar “ Resulullah aramızda yaşıyor ya o
bize yeter, canımız ona feda olsun sözleri “,
b)
Uhud savaşının en tehlikeli anında ve Mekke’ nin fethine
giderken şehitliğe susamış savaş erlerinin
etrafında etten duvar örmeleri ve gelen oklara
göğüslerini siper etmeleri,
c)
Peygamberimiz, hasta diye kimin ziyaretine gitti ise
hastanın sevinçten ayağa kalkması,
d)
Peygamberimiz
hicretinde
Ebu
Eyyüp el Ensari’ nin evinde alt katta misafir
olduğu zaman üst kata çıkmadıkça Ebu Eyyüp el
Ensari’ nin uyuyamaması,
e)
Hz. Peygamberimize Yemen’ den 13 kişilik bir kafile gelir,
peygamberimiz hepsine gerekli yardımı yapar ama
içlerinden bir genç: “ Ben muhtaç olsam da
ihtiyaç hissetmiyorum, ben sadece sizin gül
cemalinizi görmeye ve duanızı almaya geldim .“
der. Peygamberimiz bu gençten çok memnun kalır
ve daha sonraları neden bu gence sürekli sevgi
ile selam gönderdiğini düşünmelidir.
f)
Peygamberimizi seven onun havzı kevserinde
buluşmak isteyen; daima zalime cephe alır ve
hakkın mücadelesini verir.
10)
Peygamberimizin;
a)
Güzel ahlakının insanlığa etkilerini,
b)
Namaz, oruç, zekât ve haccın uygulamalarını,
c)
Kardeşliği,
d)
Kendimizi ifade etmeyi,
e)
İnsanlara değil de yalnız Allah’ a kulluğu,
f)
Gönül fethetmeyi,
g)
Ana-baba ve insan haklarını,
h)
İki cihan saadetini,
ı)
Ümmetine yapacağı şefaat için asıl duasını mahşere
bıraktığını,
i)
Yalnız mü’minlere değil tüm insanlara rahmet için geldiğini
ve bu nedenle,
j)
Günahkârların hesabının da onun hatırına ahirete
bırakılışını yerine göre Kur’an’ dan ve yerine
göre onun sünnetinden öğrenmekteyiz.
k)
Bu nedenlerle hem Allah’ a hamd hem de peygamberimize şükran
borçluyuz.
11)
Niçin peygamberi sevmeliyiz? Sorusuna cevap
olarak;
a)
Ömrünü mü’minlerin huzur, güven, eğitim ve öğretimine
harcaması,
b)
Mü’minlere şefkatle titremesi,
c)
Şehitlere ağlaması,
d)
Aç bile olsa gelen gıdaları (süt, hurma vs.) açlara
dağıtması,
e)
Mazlumlara kol ve kanat germesi,
f)
İnsanların hidayeti ve kusurlarının affı için dua etmesi,
g)
Mahşerde, hesap anında ve sıratta onlar için yine dua edecek
olması ve gözyaşı dökecek olması yetmez mi?
Not:
Haçlı ve Siyonistleri kıskandıracak derecede her an Peygamberimizin
anılması, araştırılması yanında Medine‘ deki
kabri başında da devamlı olarak dünyada hiç bir
kimseye nasip olmayan bir sevgi ve saygı seli
görülmektedir. Öyle ki her gün binlerce erkek ve
kadın iki koldan büyük bir saygı ile ziyaret
edip sevgi ve selamlarını sunarken bazıları da
gözyaşlarını tutamamaktadır. Bu ziyaretçiler
ülkelerine dönünce müslümanların da bu ziyaret
edenleri: “ Siz Beytullah’ ı ve Resulullah’ ı
ziyaret ettiniz. “ diye ziyaret etmeleri
hepsinin de Allah’ a ve Resul’ üne olan
sevgilerinin bir yansımasıdır.
Sonuç olarak;
peygamberi sevmek yalnız onun dış görünüşünü örnek almak
yetmez, onun en yakın arkadaşları gibi İslam
davasına ve ümmetinin sorunlarına gönülden sahip
çıkmaktır.
Kelebekleri ateşten koruyan bir insan
gibi, Peygamberimiz de bizlerin ateşe düşmesini
engellemeye çalıştığını düşünerek minnet duymalı
ve kadru kıymetini iyi bilmeliyiz. Çünkü
Peygamberi tanımadan yaşamak pusulasız olarak
çölde veya denizde yolculuk yapmaya benzer.