İSLAM’ IN YAPISININ VAHYE DAYANMASI VE ÖZELLİĞİ
İslam’ ın tamamlanmış olarak Allah tarafından gönderildiği ve insanların ekleme veya eksiltme haklarının olmadığı hakkındadır.
1) Maide 3 / 106 - ... Bugün kâfirler sizin dininizden (onu yok etmekten) ümit kesmişlerdir. Artık onlardan korkmayın, benden korkun. Bugün size dininizi ikmal ettim, üzerinize nimetimi tamamladım ve sizin için onu din olarak İslam’ ı beğendim...
Burada Kur’an’ ın inmesinin tamamlanması ile;
a) Kâfirlerin İslam’ ı yok etmekten ümitlerini kestikleri,
b) Yalnız Allah’ tan korkulması gerektiği,
c) İslam’ ın bir nimet olarak tamamlandığı,
d) Bu dini Allah’ ın mü’minler için seçtiği ve beğendiği bildirilmektedir.
2) Nur 55 / 356 - Allah sizlerden iman edip, iyi davranışlarda bulunanlara; kendilerinden öncekileri sahip ve hâkim kıldığı gibi, onları da (inananları da) yeryüzüne sahip ve hâkim kılacağını, onlar için beğenip seçtiği dini (İslam’ ı), onların iyiliğine yerleştirip koruyacağını ve (geçirdikleri) korku dönemlerinden sonra bunun yerine onlara güven sağlayacağını vaat etti, çünkü onlar bana eş tutmazlar, artık bundan sonra kim inkâr ederse işte bunlar, asıl büyük günahkârlardır.
Dikkat edersek Allah; iman edip, ihlâsla iyi davranışlarda bulunanlara kendisine karşı insanları veya nesneleri putlaştırmadıkça, imkân ve enerjilerini İslam’ a kullanıp başka yollarda çarçur etmedikçe;
a) Onlar için beğenip seçtiği dini onlar için koruyacağını,
b) Korku döneminden sonra güven sağlayacağını,
c) İnananlar tüm imkânlarını İslam için seferber ederse Allah’ ta onları her zaman yeryüzünde egemen kılacağını vaat etmiştir. Marifette bu insanlar arasına girebilmektir.
3) Enam 153 / 148 - Şu emrettiğim yol benim dosdoğru yolumdur, hep ona uyun, başka yollara ve dinlere uyup gitmeyin ki sizi onun yolundan saptırıp parçalamasınlar. İşte Allah kötülükten sakınasınız diye sizlere bunu emretti.
Allah insanlara kötülükten sakınmaları için şunları emretmiştir:
a) Şu emrettiğim yol benim dosdoğru yolumdur, hep ona uyun,
b) Başka dostlara ve dinlere uyup gitmeyin ki sizi onun yolundan saptırıp parçalamasınlar.
4) Al- i İmran 19 / 51 - Doğrusu Allah katında makbul olan din İslam’dır. Kendilerine kitap verilen Hıristiyan ve Yahudiler hakikati bildikten sonra aralarındaki ihtirastan dolayı İslam dini hakkında ihtilafa düştüler. Kim Allah’ ın ayetlerini inkâr ederse şüphe yok ki, Allah onun cezasını vermekte çok çabuk hesap görendir.
Dikkat edersek Allah;
a) Kendi katında makbul olan dinin yalnız İslam olduğunu,
b) Kendi yolunda dosdoğru gidilmesini,
c) Başka ideoloji ve dinlere uyularak saptırılıp parçalanılmamasını,
d) İnkar ve kötülükten sakınılmasını emretmektedir.
e) Ayrıca Hıristiyan ve Yahudilerin hak geldikten sonra ihtiras (hırs ve haset) nedeniyle ihtilafa düştükleri bildirilmektedir.
f) Allah katında tek din İslam olduğu için bütün dinleri eşit görenler bu ayete ters düştükleri için inkâra gitmişlerdir.
5) İsra 81 / 289 - De ki: Hak geldi batıl zail oldu gitti. Gerçekten batıl daima yok olmaya mahkûm bulunmaktadır.
Dünya çapında hak temsil edilemediği için batıl yaşamaktadır. Bu nedenle müslümanlar yaşayarak hakkı temsil etmeye çalışmalı ki hak gelsin ve batıl yok olsun.
6) Hicr 9 / 261 - Kur’an’ ı kesinlikle biz indirdik, elbette onu yine biz koruyacağız.
Kur’an’ ı;
a) Allah indirmiştir ve kendisinin koruyacağını bildirmektedir.
b) Ayrıca okuyarak ve yaşayarak Kur’an’ ın korunmasına ve gelecek nesillere ulaştırılmasına katkıda bulunanlara dünyada ve ahirette şeref vermektedir.
Not: Kur’an için çalışan olmasa da Allah Mekke’ sini Ebrehe’ den koruduğu gibi kitabını da korur. Onun için çalışanlar şeref kazanmış olurlar.
7) Bakara 256 / 41 - Din de zorlama yoktur, artık doğrulukla eğrilik birbirinden ayrılmıştır, o halde kim Tağut’ u (başka ilahlaştırılan şeyleri) reddedip, Allah’ a inanırsa, kopmayan sağlam kulpa yapışmıştır, Allah işitir ve bilir.
Kur’an da;
a) Gayrimüslim birine veya topluluğa İslam’ a gireceksin diye dinde zorlama olmadığını, öncelikle ispat ve ikna gerektiğini,
b) Hak ve batılın ayrıldığını,
c) Allah’ tan başka ilahlaştırılan insan, eşya veya armanın - sembolün reddedilmesini,
d) Yalnız Bâkî olan Allah’ a inanma ile de kopmayan sağlam bir kulpa yapışılacağı bildirilmektedir.
8) Al- i İmran 85 / 60 - Kim İslam’ dan başka bir din ararsa, o istediği din asla kendisinden kabul olunmaz ve ahirette de ebedi zarar çekenlerdendir.
İslam’ dan başka bir din arayanların;
a) Edindikleri uydurma ve bozulmuş dinlerin kabul edilmeyeceği,
b) Ahirette de ebedi zarara uğrayacakları bildirilmektedir.
9) Yasin 3 / 439 - Ey Resulüm! Muhakkak ki sen gönderilen peygamberlerdensin. 4) Ve doğru bir yol (İslam dini) üzerindesin.
Peygamberimizin;
a) Gönderilen peygamberlerden olduğu,
b) Doğru bir yol (İslam dini) üzerinde bulunduğu bildirilmektedir.
Not: Peygamber doğru yolda olduğuna göre müslümanım diyen herkes inancını, işlerini Hz. Peygamber’ i örnek alarak test etmeli ve kendisinin çelişen yerlerini düzeltmelidir.
10) Tevbe 33 / 191 - Peygamberini hidayetle ve hak din ile bütün dinlerin üzerine geçirmek için gönderen odur. İsterse müşrikler hoş görmesinler.
Müşrikler hoş görmeseler de;
a) Peygamberimiz hidayet ve hak bir din ile gelmiştir,
b) Ve tüm batıl dinlerin üzerine çıkarılmak için gönderilmiştir.
c) Tüm kıtalarda İslam yayılırken diğer tahrif edilmiş veya uydurulmuş dinlerin ve din gibi kullanılan ideolojilerin zayıfladığı görülmektedir ve söyleyecekleri de zaten kalmamıştır.
d) Bu gelişmeleri engellemek için inkarcılar tüm güçlerini kullanmalarına rağmen Musa’ ya karşı Firavun’ un mağlup olması gibi batıl da mağlup olacaktır. Çünkü bu ayete tam dikkat edersek er geç zaferin İslam’ ın olacağına işaret edilmektedir.
11) Ala 8 / 591 - Hem seni en kolay yola muvaffak kılacağız.
Allah; peygamberinin ve onu takip edenlerin başarılı bir yolda gideceğini müjdelemektedir.
12) Rum 43 / 408 - Hiç kimsenin geri çeviremeyeceği Allah’ ın o (azap) günü (kıyamet) gelmezden önce yüzünü (zatını ve amelini) dosdoğru dine, İslam dinine doğrult ve sabit ol. O gün (insanlar) birbirlerinden ayrılırlar (bir fırka cennete, bir fırka cehenneme gider).
Kıyamet ve ayrılık gelmezden önce;
a) İslam dinine yönelinmesi,
b) Ve kararlı olunması emredilmektedir.
c) Yoksa dünyada da ahirette de ayrılık ve acı vardır.
13) Rum 30 / 406 - O halde, Ey Resulüm, gerçek müslüman olarak kendini dine doğrult (başka şeye iltifat etme), Allah’ ın dinine ki insanları onun üzerine yaratmıştır (zira herkes hak dini kabul edebilecek yaratılıştadır). Allah’ ın yarattığı bu dini değiştirmeye kimsenin gücü yetmez. İşte dosdoğru din budur fakat insanların çoğu bilmez.
Allah kullarını;
a) İslam fıtratı üzerinde yarattığını,
b) Bu dini kimsenin değiştirmeye gücünün yetmeyeceğini,
c) İslam’ ın hak olmasına rağmen insanların çoğunun ise bu gerçeği hakkı ile bilmediği beyan edilmektedir.
14) Al- i İmran 176 / 72 - Ey Resulüm! İnkârda yarışanlar sana kaygı vermesinler çünkü onlar Allah’ a hiçbir zarar veremezler, Allah onlara ahiretten yana bir nasip vermemek istiyor, onlar için çok büyük bir azap vardır. 177) İmana karşılık (imanı verip) küfrü satın alanlar da Allah’ a hiçbir şeyle zarar veremezler, onlar için çok acıklı bir azap vardır.
Küfürde yarışanların;
a) Müslümanlara zarar verseler de Allah’ a zarar veremeyeceklerini,
b) İmana karşı küfrü satın aldıkları için ahiretten yana da nasipsiz olacaklarını,
c) Ayrıca acıklı bir azaba gideceklerini bildirmektedir.
15) Enam 159 / 149 - Dinlerini parça parça edip gruplara ayrılanlar var ya senin onlarla hiçbir ilişkin yoktur. Onların işi ancak Allah’ a kalmıştır. Sonra Allah onlara yaptıklarını bildirecektir.
Vahiyle şekillenme yerine;
a) İslam’ ı kendi düşüncelerine ve menfaatlerine kullanarak dinlerini parça parça edenlerin,
b) Din kardeşliğine değil de grup kardeşliğine önem verenlerin,
c) Müslümanlara kaba, küfredenlere ise daha yumuşak davrananların,
d) İslam’ a değil de kendine veya grubuna çağıranların,
e) Kendi grubu ile öğünenlerin,
f) Her geçen gün bozgunculuk yaparak parçalananların;
a) Peygamberimizle ilişkilerinin kalmadığı,
b) İşlerinin ancak Allah’ a kaldığı bildirilmiştir.
16) Hadid 27 / 540 - Bir de (insanların fitnesinden kaçıp sırf ibadete koyulmaktan ibaret olan) Ruhbanlık ki bunu onlar (İsa’ dan sonra insanlar) icat ettiler, biz onu üzerlerine farz kılmamıştık ancak Allah rızasını aramak için bu (icadı yaptılar), sonra da ona gereği gibi riayet etmediler...
İslam’ da insanların fitnesinden kaçıp;
a) Aile ve mülk edinmekten soyutlanarak sırf çile ve ibadete koyulmaktan ibaret olan Ruhbanlığın emredilmediğini,
b) Bunu insanların, güya Allah’ ın rızasını kazanmak için kendilerinin icat ettiklerini,
c) Yine de icat ettikleri ruhbanlığa gereği gibi uymadıkları bildirilmektedir.
17) Enbiya 44 / 324 - Doğrusu biz o kâfirleri ve atalarını yaşattık, hatta o ömür onlara uzun geldi fakat şimdi görmüyorlar mı kâfirlerin arazisini alıp etrafından (müslümanlara fethettirmek veya yerleştirmekle) azaltıyoruz. O halde galip gelenler onlar mı?
İslam yayıldıkça yani gayrimüslimler İslam’ la şereflendikçe küfür diyarlarının;
a) Azaldığı,
b) Ve azalacağını müjdelemektedir.
18) Al- i İmran 103 / 62 - Hep birlikte Allah’ ın ipine (dinine) sımsıkı sarılın, parça parça olmayın, Allah’ ın üzerinizdeki (İslam) nimetini düşünün...
Hep birlikte;
a) Allah’ ın dinine sımsıkı sarılınması,
b) Asla parça parça olunmaması,
c) İslam nimetinin düşünülmesi ve kıymetinin bilinmesi emredilmektedir.
19) Hac 78 / 340 - Allah uğrunda gerektiği gibi cihat ediniz. Allah dinini muzaffer kılmak için sizi seçti. Din işinde üzerinize bir güçlükte yüklemedi.
Allah uğrunda bu şerefli mücadele için;
a) Çağa ve şartlara göre mücadele edilmesini,
b) Allah dinini muzaffer kılmak için bu ümmeti seçtiğini,
c) Fakat güçlük de yüklemediğini bildirmektedir.
20) Muhammed 7 / 506 - Ey iman edenler! Eğer siz Allah’ a (Allah’ ın dinine) yardım ederseniz o da size yardım eder, ayaklarınızı kaydırmaz.
Kim Allah’ ın dinine hizmet ederse;
a) Allah da onlara işlerinde kolaylık vererek yardım edeceğini,
b) Ve ayaklarını kaydırmayacağını haber vermektedir.
21) Enfal 41 / 181 - Biliniz ki ganimet olarak aldığınız herhangi bir şeyin beşte biri Allah’ a, Resul’ üne, onun yakınlarına, yetimlere, düşkünlere ve yolculara aittir…
Ganimetin veya gelirin beşte birinin Allah ve Resul’ ün ve ihtiyaç sahiplerinin hakkı olduğuna göre bu % 20’ ye tekabül etmektedir. Bunun bir kısmının fakirlere, büyük bir kısmının da maneviyatı temel alan eğitim ve öğretime harcanmasının gerektiği anlaşılmaktadır.
22) Nebe 39 / 582 - İşte bu kıyamet çaresiz vuku bulacak hak gündür. Artık dileyen Rabbine varacak bir yol edinsin.
Kıyametin;
a) Çaresiz vuku bulacağını,
b) Ve bu nedenle dileyenin özgürce düşünerek ve isteyerek vakit kaybetmeden İslam’a yönelmesinin gerektiği bildirilmektedir.
c) Buradan da anlaşılacağı üzere özgür iradeye ne kadar önem verildiği görülmektedir.
İSLAM’ IN YAPISI NASILDIR? SORUSUNA
BU AYETLER IŞIĞINDA CEVAPLAR
1) Allah’ ın bu dini tamamlamış ve beğenmiştir,
2) Şirk koşmadan hakkı ile bu dine inananları yeryüzüne sahip ve hâkim kılacaktır,
3) Bu din Allah’ ın dosdoğru yoludur,
4) Katında yalnız İslam makbuldür,
5) Bu dinin geldiği yerdeki batıl yok olur,
6) İndirdiği bu dini kendisi korumaktadır,
7) Bu dinde zorlama yoktur,
8) Hak ve batıl açıklanmıştır,
9) Kim Allah’ a inanmışsa kopmayan bir kulpa yapışmıştır,
10) İslam’ dan başka bir din Allah katında kabul görmeyecektir,
11) Peygamberimiz gönderilen peygamberlerdendir ve doğru bir yol üzerindedir,
12) İslam bütün dinlerin üzerine geçirilmek için gönderilmiştir,
13) Allah insanları bu dini kabul edebilecek bir yapıda yaratmıştır,
14) Bu dini kimsenin değiştirmeye gücü yetmeyecektir,
15) Küfürde yarışanlar Allah’ a hiçbir şekilde zarar veremeyeceklerdir,
16) Dinlerini parça parça edip gruplara ayrılanların peygamberle hiçbir ilişkileri kalmaz,
17) İnsanların fitnesinden kaçıp sırf ibadete koyulmaktan ibaret olan ruhbanlık Allah tarafından farz kılınmamıştır,
18) İnsanların İslam’ ı kabul etmesi ile müslümanlara ait topraklar çoğalmakta ve inkârcıların toprakları ise azalmaktadır,
19) İnananlar kurtuluşa ulaşmak için İslam’ a sımsıkı sarılmalıdırlar ve sarıldıkça şerefleri de artacaktır,
20) İslam için gerektiği gibi mücadele yapılmalı, çünkü Allah İslam’ ı muzaffer kılmak için müslümanları seçti ve din işinde onlara bir güçlük de yüklememiştir,
21) Kim İslam’a hizmet ederse Allah da ona yardım edecek ve ayaklarını da kaydırmayacaktır,
22) Ganimetlerin beşte biri Allah ve Resul’ ünün davasına harcanacaktır,
23) Allah insanları dinini seçmede özgür bırakmıştır.