ALLAH’IN
RAHMAN OLDUĞUNA İNANMAK
Bakara 163-
Her halde hepinizin ilâhı, bir tek iltır.
Ondan başka bir ilâh yoktur. O Rahmân ve Rahîm'dir.
Meryem
77- Şimdi ayetlerimizi inkâr eden ve
"Elbette bana mal ve evlat verilecektir." diyen
adamı gördün mü? 78- O (kâfir), gaybı
mı bildi? Yoksa Rahmân (olan Allah) katından bir söz mü aldı?
79- Hayır, asla öyle
değil; biz onun söylediklerini yazacağız ve azabını çoğalttıkça
çoğaltacağız.
Meryem 85-
O gün, takva sahiplerini, heyet olarak Rahmân'ın
huzuruna toplayacağız. 86-
Suçluları da susuz olarak cehenneme süreceğiz. 87-
(O gün) Rahmân (olan Allah)'ın katında bir ahd almış olan kimseden başkaları
şefaat etme hakkına sahip olamayacaklardır.
Taha 108- O
gün, hiçbir tarafa sapmadan o davetçiye (Sûr'a üfleyenin çağrısına) uyarlar.
Öyleki, Rahmân'ın heybetinden sesler kısılmıştır.
Artık bir fısıltıdan başka hiçbir şey işitemezsin. 109-
O gün, Rahmân'ın kendisine izin verdiği ve
sözünden hoşnud olduğu kimselerden başkasının şefaatı fayda vermez.
Enbiya 112-
(Hz. Peygamber şöyle) dedi: "Ey Rabbim! Aramızda gerçekle hükmet ve Rabbimiz O
Rahmân'dır ki, isnad ettiğiniz (yalan) vasıflarınıza karşı
yardımına sığınılacak olan ancak O'dur. "
Furkan 63-
O çok merhametli Allah'ın (has) kulları onlardır ki, yeryüzünde tevazu ile yürürler ve
cahil kimseler kendilerine laf attığı zaman (incitmeksizin) "selam" derler
(geçerler). 64-
Ve onlar ki, Rablerine secdeler ve kıyamlar ederek
yatarlar.
Yasin 11-
Sen ancak Kur'ân'a tabi olan ve görünmediği halde
Rahman olan Allah'tan korkan kimseyi sakındırırsın. İşte onu bir
bağışlanma ve çok şerefli bir mükafatla müjdele.
Yasin 23-
"Hiç ben O'ndan başka ilâhlar edinir miyim?
Eğer O Rahman, bana bir zarar dileyecek olsa, onların şefaati benden yana hiçbir
şeye yaramaz ve onlar beni kurtaramazlar."
Yasin 52-
Onlar: "Eyvah başımıza gelenlere! Mezarımızdan
bizi kim kaldırdı? O Rahmân'ın vaad buyurduğu işte bu imiş.
Gönderilen peygamberler de doğru söylemişler" derler.
Zuhruf 36-
Her kim Rahman olan Allah'ın zikrinden yüz
çevirirse biz ona bir şeytan musallat ederiz. Artık o şeytan onun
yakın dostudur.
Zuhruf 45-
Ey Muhammed! Senden önce gönderdiğimiz
peygamberlerimize de sor, biz Rahman olan Allah'tan başka kendisine ibadet
edilecek ilâhlar yapmış mıyız?
Kaf 31-
Cennet de kötülükten sakınanlara yaklaştırılır.
Zaten uzak değildir. 32-33- Onlara denir
ki: "İşte size vaad edilen bu cennet,
Allah'a yönelen, O'nun emirlerine riayet eden, görmediği halde Rahman olan
Allah'tan korkan ve O'na yönelen bir kalple gelenlere
mahsustur.
Rahman 1-
Rahmân (çok merhametli olan Allah)
2- Kurân'ı öğretti.
3- İnsanı yarattı.
4- Ona beyanı öğretti. 5- Güneş
de ay da bir hesab iledir. 6-
Bitkiler ve ağaçlar secde etmektedirler. 7-
Göğü yükseltti ve mizanı koydu. 8- Sakın
tartıda taşkınlık etmeyin. 9- Tartıyı
adaletle yapın, terazide eksiklik yapmayın. 10-
(Allah) yeri mahlukat için (aşağıya) koydu. 11-
Orada meyvalar ve salkımlı hurma ağaçları vardır. 12- Yapraklı taneler ve hoş kokulu bitkiler vardır.
13- Şimdi
Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz? 14-
Allah insanı, pişmiş bir çamura benzeyen bir balçıktan yarattı.
Mülk 3- O,
yedi göğü, birbiri üzerine yarattı. Rahmân'ın
yaratmasında bir aykırılık, uygunsuzluk görmezsin. Gözünü döndür de
bak, bir bozukluk görüyor musun?
Mülk 19-
Üstlerinde kanatlarını açıp yumarak uçan kuşları görmüyorlar mı?
Onları Rahmân'dan başkası tutmuyor.
Doğrusu O, her şeyi görmektedir.
20- Rahmân olan Allah'a karşı şu size yardım
edecek askerleriniz hani kimlerdir? İnkârcılar, ancak derin bir gaflet içinde
bulunmaktadırlar.
Mülk 29- De
ki: "O çok merhametlidir. O'na inanmış, O'na
dayanmışızdır. Yakında kimin apaçık bir sapıklık içinde olduğunu
bileceksiniz.
Nebe 37- O,
göklerin, yerin ve bu ikisi arasındakilerin Rabbidir. Rah-mân'dır.
Hiç kimse ondan bir hitaba mâlik olamaz.
38- O gün Ruh ve melekler sıra sıra
dururlar. Rahman’ın izin verdikleri dışında hiç
kimse konuşamaz. İzin verilen de
doğruyu söyler.
ALLAH’IN
RAHMAN İSMİ BİZLERE NELERİ DÜŞÜNDÜRMELİDİR? SORUSUNA
AYETLER
IŞIĞINDA CEVAPLAR
1.
Allah’ın hepimizin tek ilahı olduğunu,
2.
Onun izni olmadan kimsenin mal ve evlat sahibi olunamayacağını
gaybın bilinemeyeceğini,
3.
Kıyamette herkesin onun huzurunda toplanacağı ve ondan izinsiz
şefaat edilemeyeceğini,
4.
O gün onun heybetinden seslerin kısılacağını,
5.
Yardımına sığınılacak yalnız onun olduğunu,
6.
Ona has kul olabilenlerin vakarlı yürüdüklerini, sataşan
kişiye cevap vermediklerini, rükû ve secde yapmadan uyumadıklarını,
7.
Has kullarının Kuran’dan yapılan nasihate boyun eğdiklerini,
8.
Gerçek müminlerin Allah’tan başka ilah edinmediklerini ve onun
gazabından korktuklarını,
9.
Kâfirlerin mezardan kalkınca gerçeği itiraf edeceklerini,
10.
Gerçek müminlerin, şeytanın musallat olmaması için Kuran’a
sımsıkı sarıldıklarını,
11.
İnananların Hz. Âdem’den beri yalnız Allah’a ibadet
ettiklerini,
12.
Cennetin en çok sakınanlara (takvalılara) yakın olduğunu,
bunların gaybe inandıklarını, emir ve yasaklara uyduklarını ve kalben Allah’a
yöneldiklerini,
13.
İnkâr edilemeyecek şekilde onun nimetinin her şeyi
kapladığını,
14.
Tekrar tekrar bakıldığında Allah’ın yarattıklarında uyumsuzluk
görülemeyeceğini,
15.
Yeri, göğü ve kuşları havada tutanın Rahman olan Allah
olduğunu,
16.
Huzurunda meleklerin sıra sıra duracağını, ondan izinsiz
kimsenin konuşamayacağını yukarıda sayılanlar ile birlikte düşünmeliyiz.
ALLAH’IN
RAHİM OLDUĞUNA İNANMAK
Al-i İmran 31-
De ki, siz gerçekten Allah'ı seviyorsanız bana uyun
ki, Allah da sizi sevsin ve suçlarınızı bağışlasın. Çünkü Allah çok
esirgeyici ve bağışlayıcıdır.
Al-i İmran 129-
Göklerde ve yerde olanların hepsi Allah'ındır.
Dilediğini bağışlar, dilediğine azab eder. Allah, çok bağışlayan, çok
esirgeyendir.
Maide 98-
İyi bilin ki Allah, hem cezası çok şiddetli olandır,
hem de çok bağışlayıcı, çok merhametlidir.
Enam 54-
Ayetlerimize inananlar sana geldikleri zaman onlara şöyle söyle: Selam olsun
size! Rabbiniz rahmeti kendi üzerine yazdı. Sizden her kim bilmeyerek bir
kötülük işleyip de sonra arkasından tevbe eder, kendini düzeltirse, muhakkak ki
O, bağışlayan, esirgeyendir".
Yunus 107-
Ve eğer Allah, sana bir zarar dokunduracak
olursa, onu O'ndan başka giderecek yoktur. Ve
eğer sana bir hayır dilerse, o zaman da O'nun hayrını engelleyebilecek kimse
yoktur. O, lütfunu dilediği kuluna nasip eder. Allah çok yarlığayıcı,
çok esirgeyicidir.
Hicr 49-
Kullarıma haber ver ki, gerçekten ben çok
bağışlayıcı ve pek merhamet ediciyim.
Nahl 6- O
hayvanları, akşam vakti getirirken ve sabahleyin salarken, onlarda sizin için
bir güzellik ve zevk vardır. 7-
Bu hayvanlar, ancak güçlükle varabileceğiniz bir
memlekete yüklerinizi taşır. Rabbiniz, şüphesiz çok şefkatlidir, çok
merhametlidir.
Nahl 115- O
size ancak ölü hayvanı, kanı, domuz etini ve Allah'tan başkası adına kesilenleri
haram kıldı. Her kim bu haram şeyleri yemeye
mecbur kalırsa (başkasının hakkına) saldırmadan ve aşırı gitmeden yiyebilir.
Şüphesiz Allah, çok bağışlayıcıdır, çok merhametlidir.
Hac 65-
Görmedin mi ki, Allah bütün yerdekileri ve
emriyle denizlerde akıp giden gemileri hep sizin buyruğunuz altına verdi.
Göğü de izni olmaksızın yere düşmekten o (koruyup
havada) tutuyor. Şüphesiz Allah insanlara çok şefkatlidir, çok
merhametlidir.
Nur 19-
İnananlar arasında kötü söz ve davranışın yayılmasını arzulayan kimseler için
dünyada da, ahirette de acı veren bir azab vardır. (Her şeyi) Allah bilir; siz
bilmezsiniz. 20- Ya sizin üstünüze
Allah'ın lütuf ve merhameti olmasaydı; Allah çok
şefkatli ve merhametli olmasaydı (haliniz nice olurdu)?
Nur 22-
İçinizden faziletli ve servet sahibi kimseler akrabaya,
yoksullara, Allah yolunda göç edenlere (mallarından) vermeyeceklerine yemin
etmesinler; bağışlasınlar, feragat
göstersinler. Allah'ın sizi bağışlamasını arzulamaz mısınız? Allah
çok bağışlayandır, çok merhametlidir.
Kasas 16-
Musa, "Rabbim! Doğrusu kendimi ziyana uğrattım.
Beni bağışla!" dedi; Allah da, onu bağışladı. Çünkü, çok bağışlayıcı,
çok merhamet edici olan ancak O'dur.
Sebe 2-
Yere ne giriyor ve ondan ne çıkıyor, gökten ne iniyor
ve ona ne çıkıyorsa (Allah) hepsini bilir. O çok merhamet edicidir.
Çok bağışlayıcıdır.
Zumer 53-
De ki: "Ey haddi aşarak nefislerine karşı israf
etmiş olan kullarım! Allah'ın rahmetinden ümid kesmeyin.
Çünkü Allah, bütün günahları bağışlar.
Şüphesiz ki O, çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir."
Şûrâ 5-
Nerde ise gökler O'nun azametinden tâ üstlerinden
çatlayacak gibi titreşiyorlar. Melekler
Rablerini hamd ile tesbih ediyorlar ve yeryüzünde bulunan kimseler
için mağfiret diliyorlar. İyi bilin ki Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet
edicidir.
Hadid 9-
Sizi karanlıklardan aydınlığa çıkarmak için kuluna
apaçık âyetler indiren O'dur. Şüphesiz Allah, size karşı çok
şefkatli, çok merhametlidir.
Hasr 22- O,
öyle Allah'tır ki O'ndan başka tanrı yoktur.
Görülmeyeni ve görüleni bilendir. O, esirgeyen bağışlayandır.
Tegabun 14-
Ey iman edenler! Eşlerinizden ve çocuklarınızdan
size düşman olanlar da vardır. Onlardan
sakının. Ama affeder, kusurlarını başlarına kakmaz, hoş görür ve
bağışlarsanız, bilin ki Allah çok bağışlayan çok merhamet edendir.
Şuara 9-
Ve şüphe yok ki Rabbin, galip ve engin merhamet
sahibidir.
ALLAH’IN
RAHİM İSMİ BİZLERE NELERİ DÜŞÜNDÜRMELİDİR? SORUSUNA
AYETLER
IŞIĞINDA CEVAPLAR
1.
Allah’ı sevmek, Hz. Peygamberimize uymaya, Hz. Peygambeimize
uymak da Allah’ın rızasına ve affına götüreceğini,
2.
Her şeyin onun olduğunu, dilediğini affedeceğini ve azabının
çok şiddetli olduğunu,
3.
Bilmeyerek bir kusur işleyip hemen tövbe edip kendini
düzelteni affedeceğini,
4.
Lütfünü da azabını da kimsenin engellemeyeceğini,
5.
Allah’ın kendisinin çok bağışlayıcı ve merhametli olduğunu
kullarının bilmesini istediğini,
6.
Allah’ın kullarına merhametinden dolayı yük hayvanı ve
taşıtları ihsan ettiğini,
7.
Merhametinden ve bağışlamasından dolayı çaresiz kalınca
kullarına aşırıya kaçmamak şartıyla haram etleri helal ettiğini,
8.
Yeri göğü ve denizleri kulların hizmetine sunduğunu,
9.
Şefkat ve merhameti olmasaydı kullarının dünyada ve ahirette
perişan olacağını,
10.
Bağışlanmak isteyen mal sahiplerinin muhtaçlara vermeyeceğim
diyerek yemin etmemelerini,
11.
Bizim de Hz. Musa gibi af dilememizin gereğini,
12.
Yerde ve gökte tüm inen ve çıkanı Allah’ın bildiğini,
13.
Allah’ın rahim olduğu için affından kesinlikle ümit
kesilemeyeceğini,
14.
Allah’ın azametinden dolayı göklerin titrediğini ve meleklerin
hamd ile tespih ettiği gibi bizim de hamd ile tespih etmemizin gerekliğini,
15.
Merhametinden dolayı kullarını karanlıktan aydınlığa çıkartmak
için Kuran’ı indirdiğini,
16.
Gizli ve açık her şeyi bildiğini,
17.
Bizim ona kulluğumuzu engelleyen eş ve çocuklarımızın bize
engel olmakla bir nevi düşmanlık yaptığını, ama bizim affedici olmamızın
gereğini bu sayılanlarla birlikte düşünmeliyiz. Çünkü Allah affedici ve
merhametli olduğu için biz de bu ahlakla donanmalıyız.