KONUYU OKU
ARAŞTIRMALAR (GÜNCEL KONULAR)
59- Milletlerin Yok Oluş Sebepleri

 MİLLETLERİN YOK OLUŞ SEBEPLERİ

 

Bakara 208- Ey iman edenler! Hepiniz barış ve selamete (İslam’a) girin de şeytanın adımlarına uymayın. Çünkü o sizin aranızı açan belli bir düşmandır. 209- Size bunca deliller geldikten sonra yine kayarsanız, iyi bilin ki, Allah çok güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir. 210- Onlar sadece gözetiyorlar ki, Allah, buluttan gölgelikler içinde meleklerle birlikte geliversin de iş bitiriliversin. Hâlbuki bütün işler Allah'a döndürülüp götürülür. 211- İsrail oğullarına sor: Biz onlara ne kadar açık ayetler vermiştik. Fakat Allah'ın nimetini her kim kendisine geldikten sonra değiştirirse, şüphe yok ki Allah'ın azabı çok şiddetlidir.

 

A’raf 102- Onların çoğunda, sözde durma (diye bir şey) bulamadık. Gerçek şu ki, onların çoğunu yoldan çıkmış bulduk.

 

Maide 79- Onlar işledikleri kötülükten birbirlerini vazgeçirmeye çalışmazlardı. Andolsun yaptıkları ne kötüdür.

 

Tevbe 67- Münafıkların erkekleri de kadınları da birbirlerine benzerler. Kötülüğü emreder, iyilikten sakındırırlar ve Allah yolunda harcamaktan ellerini sıkı tutarlar. Allah'ı unuttular da, Allah da onları unuttu. Gerçekten de münafıklar hep fâsık kimselerdir.

 

            Zuhruf 22- Hayır, onlar sadece: Biz babalarımızı bu din üzerinde bulduk, biz de onların izinde gidiyoruz, dediler. 23- Ey Muhammed! Yine böyle biz senden önce de hangi memlekete bir uyarıcı göndermişsek, mutlaka oranın şımarık varlıklı kimseleri: Biz babalarımızı bir din üzerinde bulduk, biz de onların izlerine uyarız, dediler. 24- Gönderilen uyarıcı; Eğer size babalarınızı üzerinde bulduğunuz dinden daha doğrusunu getirmişsem de mi bana uymazsınız? deyince, onlar: Gerçekten biz sizin tebliğ için gönderildiğiniz şeyi tanımıyoruz, dediler.

 

İsra 16- Biz bir ülkeyi yok etmek istediğimiz zaman, şımarık varlıklılarına emrederiz, onlar itaat etmeyip orada kötülük işlerler. Böylece, o ülke helake müstahak olur, biz de onu yerle bir ederiz. 17- Hem Nuh' tan sonra nice nesilleri helak ettik. Kullarının günahlarını bilmek ve görmekte Rabbin yeter. 18- Her kim peşin isterse, dünyada ona, istediğimiz kimseye, dilediğimiz kadarını peşin veririz. Sonra ona cehennemi hazırlarız; kınanmış ve (rahmetimizden) kovulmuş olarak oraya girer.

 

En’am 122- Ölü iken hidayetle dirilttiğimiz, kendisine insanlar arasında yürüyecek bir nur verdiğimiz kimse, karanlıklar içinde kalıp, ondan çıkamayan kimse gibi olur mu? Fakat kâfirlere, yaptıkları, böyle süslü gösterilir. 123- Böylece, her kentte ileri gelenleri, oranın suçluları yaptık ki orada hileler çevirsinler. Hâlbuki bunlar, kötülüğü başkasına değil kendilerine yapıyorlar da farkına varmıyorlar.

 

Tevbe 69- (Ey münafıklar!) siz de tıpkı kendinizden öncekiler gibisiniz. Oysa onlar sizden daha güçlü, kuvvetli, mal ve evlatça sizden daha varlıklı idiler. Dünya nimetlerinden paylarına düşen kadar zevk sürdüler. Sizden öncekiler kısmetlerine düşen kadarıyla nasıl zevk sürmek istedilerse siz de onlar gibi kısmetinize düşen kadarıyla zevk sürmeye baktınız, siz de sizden önce batağa dalanlar gibi batağa daldınız. İşte bunların dünyada ve ahirette bütün amelleri heder olup gitti ve işte bunlar hep hüsran içinde kalanlardır. 70- Onlara, kendilerinden öncekilerin; Nuh Kavmi'nin, Ad’ın, Semûd'un, İbrahim Kavmi'nin, Medyen Ashabı'nın ve o müttefiklerin haberi gelmedi mi? Onların hepsine peygamberleri delillerle gelmişlerdi. Demek ki Allah, onlara zulmetmiş değildi, lâkin onlar kendi kendilerine zulmediyorlardı.

 

Rum 41- Yaptıklarının bir kısmını tatsınlar diye insanların kendi ellerinin kazandığı şeyler yüzünden karada ve denizde fesat ortaya çıktı. Umulur ki onlar hakka dönerler. 42- De ki, yeryüzünde bir gezin de bakın, bundan öncekilerin sonu nasıl olmuş! Onların pek çoğu müşrik idiler. 43- Allah'tan geri çevrilmesine hiçbir çare olmayan bir gün gelmeden önce yüzünü dosdoğru, sabit dine çevir. O gün (gelince) insanlar birbirlerinden ayrılırlar.

 

Talak 8- Nice kent var ki Rablerinin ve O'nun elçilerinin emrine başkaldırdı, biz de onları çetin bir hesaba çektik ve onlara görülmemiş şekilde azap ettik. 9- İşlerinin vebalini tattılar. İşlerinin sonucu tam bir hüsran olmuştur.

 

Fecr 6- Görmedin mi Rabbin ne yaptı Ad kavmine? 7- Sütunlar sahibi İrem'e? 8- Ki ülkeler içinde onun benzeri yaratılmamıştı. 9- Vadide kayaları yontan Semud kavmine? 10- Kazıklar sahibi (güçlü, kuvvetli) Firavun’a? 11- Bunlar ülkelerde azmışlardı. 12- Oralarda çok bozgunculuk yapmışlardı. 13- Bu yüzden Rabbin onların üstüne azap kamçısı yağdırdı.

 

Ahkaf 27- Andolsun ki, biz sizin etrafınızda bulunan birçok memleketleri helak ettik. Belki tevhide dönerler diye ayetlerimizi çeşitli şekillerde açıkladık. 28- Allah'ı bırakıp da kendilerine yakınlık sağlamak için edindikleri ilâhları onlara yardım etselerdi ya! Ama hayır, aksine onlardan kaybolup gittiler. İşte bu onların yalanları ve uydurup durdukları iftiralarıdır.

 

Muhammed 8- İnkâr edenlere gelince, artık yıkım onlara. Allah onların amellerini boşa çıkarmıştır.

 

Muhammed 13- Ey Muhammed! Seni yurdundan çıkaran şehirden daha kuvvetli olan nice şehirler vardı ki biz onları helâk ettik de onlara yardım eden çıkmadı. 14- Rabbi tarafından apaçık bir delil üzerinde bulunan kimse, kötü işleri kendisine güzel gösterilmiş de heveslerinin peşine düşmüş kimseler gibi olur mu?

 

Necm 52- Önceden de Nuh kavmini (helak etmişti), çünkü onlar zulmetmiş ve azmıştı. 53- Altı üstüne getirilmiş şehirleri devirip yıktı. 54- Onları neler kapladı neler!

 

Meryem 98- Hem onlardan önce nice nesilleri helak ettik. ( Şimdi ) onlardan hiçbirini grüyor musun? yahut onların hafif bir sesini işitiyor musun?

 

Enbiya 6- Onlardan önce yok ettiğimiz hiçbir memleket halkı iman etmedi. Şimdi bunlar mı iman edecekler?

 

Hud 82- Ne zaman ki, emrimiz geldi, o ülkenin altını üstüne getirdik ve üzerlerine istif edilip pişirilmiş çamurdan taşlar yağdırdık. 83- Bu taşlar Rabbinin katında damgalanmışlardı. Bunlar zalimlerden uzak şeyler değildir.

 

En’am 6- Kendilerinden önce nice nesilleri helak ettiğimizi görmediler mi? Yeryüzünde size vermediğimiz imkânları onlara vermiştik. Onlara gökten bol bol yağmur indirmiş, altlarından ırmaklar akıtmıştık. Fakat onları günahlarından dolayı helak ettik. Ve kendilerinden sonra başka bir nesil yarattık. 147- Eğer seni yalanladılarsa, de ki: Rabbiniz geniş rahmet sahibidir. Bununla beraber O'nun azabı da suçlu toplumdan geri çevrilmez.

 

Neml 45- Andolsun ki Allah'a ibadet edin diye Semud'a da kardeşleri Salih'i gönderdik. Hemen birbirleriyle çekişen iki zümre oluverdiler. 46- Salih dedi ki: Ey benim kavmim! İyilik dururken niçin kötülüğe koşuyorsunuz? Ne olur Allah'a istiğfar etseniz, belki rahmetine ulaşırdınız. 47- Cevap verdiler: Senin ve beraberindekilerin yüzünden uğursuzluğa uğradık. Salih: Size çöken uğursuzluk (sebebi) Allah katında (yazılı) dır. Belki siz imtihana çekilen bir kavimsiniz, dedi. 48- O şehirde dokuz çete vardı ki, bunlar yeryüzünde bozgunculuk yapıyorlar, iyilik tarafına hiç yanaşmıyorlardı. 49- Allah'a and içerek birbirlerine şöyle dediler: Gece ona ve ailesine baskın yapalım; sonra da velisine, “ Biz o ailenin yok edilişi sırasında orada değildik, inanın ki doğru söylüyoruz ”, diyelim. 50- Onlar böyle bir tuzak kurdular, biz de kendileri farkında olmadan onların planlarını altüst ettik. 51- İşte bak! Tuzaklarının akıbeti nice oldu. Onları da, kavimlerini de toptan helak ettik. 52- İşte haksızlıkları yüzünden çökmüş evleri! Bilen bir kavim için elbette bunda bir ibret vardır. 53- İman edip Allah'a karşı gelmekten sakınanları da kurtardık.

 

Nuh 21- Nuh dedi ki: Ey Rabbim! Onlar bana isyan ettiler; malı ve çocuğu hüsrandan başka bir şeyini artırmayan kimsenin ardına düştüler. 22- Büyük büyük tuzaklar kurdular. 23- Dediler ki: Sakın tanrılarınızı bırakmayın, ne Vedd'i, ne Suva'ı ve ne de Yeğus'u, Yeûk'u ve Nesr'i. 24- Çok kişiyi yoldan saptırdılar. Sen de o zalimlerin sadece şaşkınlıklarını artır. 25- Hatalarından dolayı boğuldular, ateşe sokuldular, kendilerine Allah'a karşı yardımcılar da bulamadılar. 26- Nuh dedi ki: Yeryüzünde kâfirlerden bir tek kişi bırakma. 27- Zira sen onları bırakırsan kullarını yoldan çıkarırlar ve sadece ahlâksız ve kâfir çocuklar doğururlar. 28- Ey Rabbim! Bana, babama, anama, mümin olarak evime girene ve bütün inanmış erkek ve kadınlara mağfiret buyur. Zalimlerin de sadece helakini artır.

 

            Kasas 57- Biz seninle beraber doğru yola uyarsak, yurdumuzdan atılırız, dediler. Biz onları, kendi katımızdan bir rızık olarak her şeyin ürünlerinin toplanıp getirildiği, güvenli, dokunulmaz bir yere (Mekke-i Mükerreme' ye) yerleştirmedik mi? Fakat onların çoğu bilmezler. 58- Biz, maişetleriyle şımarmış nice memleketi helak etmişizdir. İşte yerleri! Kendilerinden sonra oralarda pek az oturulabilmiştir. Onlara biz varis olmuşuzdur. 59- Rabbin, kendilerine ayetlerimizi okuyan bir peygamberi memleketlerin ana merkezlerine göndermedikçe, memleketleri helâk edici değildir. Zaten biz, ancak halkı zalim olan memleketleri helâk etmişizdir.

 

MİLLETLERİN YOK OLUŞ SEBEPLERİ NELERDİR? SORUSUNA

AYETLER IŞIĞINDA CEVAPLAR

 

            1) İslam’a tam teslim olmayışları ve şeytanın peşinden gitmeleri,

            2) Gelen tüm uyarılara rağmen kayma yapmaları,

            3) Açık mucize isteyerek Allah’ın, meleğin bulut ve gölgeler arasından geliverip azap etmesini istemeleri,

            4) Vahyi çıkarlarına göre değiştirmeleri,

            5) Sözlerinde durmayıp ve sürekli sapıtmaları,

            6) Güç, kuvvetle övünüp; mal ve evlatlarının çokluğu ile gururlanıp zevklerinin peşine düşmeleri,

            7) Allah’ın değil kendi kendilerine zulmetmeleri, 

8) Hakkı ile iman etmeyişleri,

            9) Hakkın çok yönlü anlatılmasına rağmen inanmayışları,

            10) Heveslerinin peşine düşerek kötülüğü güzel görmeleri,

            11) Daima peygamberlerini yurtlarından çıkarmaları,

            12) İnsanlara zulüm yapmayı ve hakkı engellemeyi tercih etmeleri,

            13) Peygamberlerine sürekli baş kaldırmaları,

            14) Mimaride çok ileri gitmeleriyle gururlanmaları ve taşkınlık yapmaları,

            15) Hakka karşı azgınlığı ve bozgunculuğu yaymaları,

            16) Onlara her imkân verilmesine, bol bol yağmurlar yağdırılmasına, altlarından ırmaklar akıtılmasına rağmen nankörlük yaparak hakkı yalanlamaları,

            17) Vahyi dışlayarak oluşturdukları tağutlarıyla yani siyasi ideolojileriyle, putlarıyla, felsefeleriyle, adet ve gelenekleriyle fesat çıkarmaları,

            18) İyiliği yasaklamaları ve kötülüğü emretmeleri, hakka karşı cimrilik yapmaları,

            19) Birbirlerini ahlaksızlıklardan alıkoymamaları,

            20) Helal yolu değil de cinsel sapıklığı tercih etmeleri nedeniyle yok olmaları. Bunlar dünyada bir müddet maddeten iyi olsalar da sıkıntı ve stresten kurtulamadılar. Sonunda rezil ve rüsva olarak yaşayıp öldüler. Onların ne kendileri ne de sesleri duyulmaz oldu. Ahirette de daha şiddetli bir azaba düşecekleri ayetlerden anlaşılmaktadır.

            21) Ne olursa olsun İslam’a cephe alıp peygamberlerine veya öncülerine öldürme planları yapmaları,

22) İleri gelen suçluları desteklemeleri,

23) Gelen peygamberi ve vahyi reddederek atalarının ve dedelerinin yollarını izlemeleri,

24) Ülkenin mal ile şımarmış kişilerinin taşkınlıkları ve hakka karşı gelmeleri ile azaba müstahak olmaları,

25) Dünyevileşmeyi tercih etmeleri,

            26) Peygamberlerine tuzak kurmaları ve Peygamberlerini öfkelendirip bedduasına uğramaları,

            27) Dini kabullenirsek ülkemizden dışlanırız ve birçok imkânlardan mahrum kalırız inancında olmaları vs.

 

            Not: Geçmiş ümmetler bu sayılanları yapmakla helak oldular. Günümüzde bu hataları işleyenler peygamberimizin rahmet olarak gönderilişinden dolayı onlar gibi helak olmamaktadır. Fakat en yüksek makamlarda bile olsalar imandan, itibardan, mahrum kalarak insanların gözünden düşmektedirler. Zira İslam’a karşı gelen kendi istikbaline ve kendi şerefine karşı gelmektedir.

Normal ölen bir kere ölür ama İslam’a karşı gelen stresleri ile sürüne sürüne ölür.

Tarihe baktığımızda;

Firavun; “ Benden izinsiz kimse iman edemez ” diyordu.

Kureyşliler, iman edecek gençleri engellemek için bedava fuhuş ve içki sunuyordu.

Sovyetler, muhalif vatandaşlarını fişliyordu.

Ama hepsi de hedeflerine erişemeyerek yıkıldılar.

Bu yolu takip edenler de inşallah sünnetullah gereği er ya da geç tükeneceklerdir.