İLETİŞİM
BİLİNCİ
İletişim sosyal bir ihtiyaç olup bir
insanın duygu, düşünce ve bilgilerini kendi nefsine ve başkalarına aktarma
sürecidir.
Sağlıklı bir iletişim için mesajı
göndereni, mesajın içeriğini ve mesajın hedefini iyi bilmelidir.
İletişim çeşitleri:
1- İnsanın kendisiyle iletişimi: İnsan öncelikle kendi fıtratının
ihtiyaçlarını ve içten gelen duygularını anlaması, kendini sorgulaması ve kendi
iç sorunlarına çözüm aramasıdır.
Sağlıklı bir iletişim için insanın
önce kendisiyle barışık olması gerekir. Kendisiyle barışık olmayan, ırk, renk,
boy, mezhep veya cinsiyetinden dolayı kompleks duyan bir kimsenin kendisiyle
iletişimi bozuk olmasından ötürü başkasıyla iletişim kurması oldukça zordur.
Kendini çok yönlü geliştirerek önce kendisiyle bozuk olan iletişimini aşması
gerekir.Kendi koyduğu engelleri aşabilenler hem özgürleşir hem de iletişimi
başarabilirler.
2- Bir insanın;
a- Rabbiyle iletişimi: İman, ibadet ve dua ederek Kur’an okuyarak, hamd ederek Rabbiyle
bağ kurmasıdır. Ayrıca Rabbimizin;- El
Vahhab; istemeden karşılıksız veren, - El Fettah; Her kapıyı açan ve
sıkıntıları gideren,- El Basir; Her şeyi gören, -El Adl; Adalet sahibi, -El
Latif; Kullarının en ince noktasına kadar ihtiyaçlarını bilen ve lütfeden, -El
Halim,Çok yumuşak ve mühlet tanıyan - El Kerim; Çömert ve kerem sahibi, - El Vedüd;
Aşkı ile yanan ve kullarını seven, - El Veliyy; Dostlarına yardım eden, - El
Berr; Bütün iyilik ve güzellik sahibi, -El Afüvv; Affeden - El Rauf;Çok
şefkatli olan yücelten ve şeref veren, - El cami ;toplayan, - Es Sabur;Çok
sabreden ve benzeri güzel isimlerinden dersler çıkarıp Rabbimizin ahlakıyla ahlaklanıp aynı veya benzeri iyiliklerle tebliğ yapabilmek için insanlarla iletişimimizi artırmalıyız.
b- Allah’ın elçisiyle iletişim: Peygamberimizin peygamberliğini
kabul ederek, salavat getirerek ve sünnetini yaşatarak peygamberimizle iletişim
kurulabilir.
c- Kur’an’la iletişim: Kur’an’ı okuyarak, anlayarak, amel ederek ve gelecek
nesillere taşıyarak Kur’an’la iletişim sürdürülebilir.
d- Tabiatla iletişim: Evrenin ilahi sanatı yansıttığını görerek, su, hava ve
toprağı kirletmekten veya tahrip etmekten kaçınarak, kainattaki tüm varlıkların
kendi dilleriyle Allah’ı zikretme korosuna katılarak tabiatla iletişim
kurulabilir.
e- Ahiretle iletişim: Ölümü çok hatırlayarak, her iyi işte
cennet sahnelerini ve her kötü işte de cehennem sahnelerini düşünerek ve ona
göre hazırlık yaparak ahiretle iletişim canlı tutulabilir.
3- Çevresindeki insanlarla ve daha sonra toplumlarla iletişim:
a- Sanal
ortamda; Ferdi olarak, göz ve kulağa hitap ederek, sözlü veya sözsüz bağ
kurarak yapılır.
b- Ekip
yoluyla; İletilecek bir mesajı, fuar veya etkinliklerle daha yüksek sesle ve
daha güçlü olarak aktarma yapılabilir.
c- Sanat
yoluyla; Aktarılmak istenen mesajı şiir, müzik veya resimlerle ifade etmedir.
d- Basın
ve yayın yoluyla; Verilecek mesajın daha kapsamlı ve daha devamlı olması için kitap,
dergi, radyo, televizyon ve filmlerle yapılmasıdır.
İLETİŞİM
BİLİNCİNİN ARKA PLANI
1. Bilinçli
bir iletişim için planlı, duyarlı ve empatik hareket etmek gerekir. Zira dostla
tartışmak dostu inciteceği ve düşmanla tartışmak da düşmanın azgınlığını
artıracağı için kesinlikle konuşmalar tartışmaya, saldırmaya, sataşmaya ve
kendini savunmaya dönüşmemelidir.
İletişim esnasında tatlı dil ve güler
yüz mümkün olmuyorsa susmayı tercih etmelidir.
Bu nedenle kusur aramayı, gıybeti ve
ortamı geren sözleri konuşmamızdan, kaba ve katı davranışları da hayatımızdan
çıkarmalıyız.
Bu bağlamda tartışmayı kazanmanın
yolunun da tartışmamak olduğunu asla unutmamalıyız.
2.
İletişim, geleceğe dönük olmalı, günü gelince başarı sağlamalı, geçmişteki
başarıları da takviye edici olmalıdır.
Bu bağlamda özellikle eski dostları
yanımıza alarak ve çevresiyle tanışarak yeni dostları artırmaya çalışmalıdır.
3.
İletişim için küçüklere şefkat, büyüklere saygı, sıkıntılara da sabır gerektiği
gibi dost ve hastaları ziyaret etmeye, gerekenlere ziyafet vermeye ve herkese
karşı zarafete ve kibarlığa özen göstermelidir.
4. Bir
suyun, kirlenmemesi için,ne kadar akması gerekiyorsa iletişimin sürmesi için de
koşulsuz sevgi ve kötülüğe iyilikle karşılık vermek ve başaranı da mutlaka
kutlamak gerekmektedir.
5.
Küçük meselelerde parlayanların büyük projeleri gerçekleştiremedikleri gibi, küçük
kusurlar veya eleştiriler de büyük dostluklara ve başarılara köstek
olmamalıdır.
6. Dostları,
iyi yönleriyle ve güzel hatıralarla anmak, onları Allah için sevdiğimizi
söylemek ve hediyeleşmek, acılarını ve mutluluklarını paylaşmak da iletişime
bir takviyedir.
7. Hayırlı
işlerde cömert olmalı, kolay kolay kimseye yük olmamalı ve kimseden de borç
istememelidir. Çünkü borç istemek bazen iletişimi kesebilir.
8. Haklı
veya haksız, her özür dileyeni affetmeli fakat eleştiri getiren ve öfke
biriktiren bir davranışı da sürdürmemelidir.
9. Olaylara
hep soğukkanlı ve olumlu yaklaşmalı, ileride özür dilemeye itecek hareketlerden
ve yüz kızartacak iftira, haset ve zandan da kaçınmalıdır.
10.
Genellikle dışa dönük bir kişilik geliştirmeli ve gereken yerde hikmetli bir
espri de yapabilmelidir.
11.
İnsan çevresiyle iletişim kurduğu kadar var olur. Çünkü denize düşen bir damla
önem kazanırken, çöle düşen damla buharlaşır. Artık varlığı da yokluğu da belli
olmaz olur. Bunun için tutmadığın el ve gitmediğin yer sana yabancılaşır.
Ayrıca kullanılmayan yollarda
dikenler bittiği gibi, gidilmeyen akraba ve dostlarda da kin ve nefret tohumları
oluşabilir. Bunları göz önüne alarak geleceğe doğru yol almalıdır.
12.
İyi bir iletişim için her ortamda bizi bekleyen görevleri hızla kavrayarak,
uyarılmadan yerine getirmeliyiz. Çünkü fırsatlar buluta benzer, marifet onu
yakalamaktır. Unutulmamalıdır ki fırsatlar bir daha kapıyı çalmayabilir.
13. Bazen karşılaştığımız bir
tanıdığımızın saçı beyazlamış veya dökülmüş olabilir, gözlük takmaya ve baston
kullanmaya da başlamış olabilirler.
Bunlarla
daha söze başlamadan “vay be, sen
gitmişin, çökmüşün ya, vallahi hiç beklemezdim böyle hurdaya çıkacağını…” gibi
sözler, paslı çivi gibi acıtır ve çok kötü bir hatıra olarak kalır ve iletişimi
de olumsuz yönde etkiler.
14.
Isınan bir demirin eğilip bükülmesi gibi, sevildiğini bilen insanla iletişim
kurmak, onu eğitmek ve ondan verim almak kolaylaşırken bezginlik göstermek ve iğneli
konuşmak ise zorlaştırır.
15.
Yaşlandıkça geliri ve can dostlarını da artırmalıdır. Yoksa cimrileşmek ve
önüne geleni kırmak kalabalıklaşan dünyada yalnız yaşamaya ve yalnız ölmeye
sebep olabilir.
Bilgisiz zenginliğin de bir başka
fakirlik olduğunu, gerçek zenginliğin ise bilgi çokluğu, gönül zenginliği ve
sadık dostların çokluğu ile mümkün olduğunu da unutmamalıdır.
16.
Dürüstlük ve biz ruhuyla yardımlaşma iletişimde daima anahtar rolü oynarken ben-sen
ayırımı, horlama ve ötekileştirme ise iletişimin önüne engeller örer.
17.
Başarılı bir iletişim için insanları olduğu gibi kabul etmelidir. Çünkü kimsenin
annesini, babasını, ırkını, rengini ve cinsiyetini seçme imkânı yoktur. Fakat
kendini çok yönlü geliştirme imkânı olabilir.
18.
Bir yaraya hançer değil de merhem sürülmesi gibi konuşmalar da yanan yüreklere
adeta su serpmeli ve rüzgâr estirmelidir.
19.
Bir ormanın yağmuru, bir mıknatısın da demiri çekmesi gibi, konuşma ve iletişim
tarzımız da çekim merkezi olmalıdır. Eğer insanlar bizden uzaklaşıyorsa
iletişimde zayıf olduğumuzu artık bilmemiz gerekmektedir.
20.
Çocukların birlikte oynamayı arzulamaları gibi büyüklerde beraber oturmayı ve
sorunları paylaşmayı arzulamalıdırlar.
21.
Saldırgan bir köpeğe bile kendine kuyruk sallatabilen ve riyaya düşmeden hiç
dilini bile bilmediği insanlara yaptığı iyiliklerle onların gönüllerine taht
kurarak,”çok yaşayasın” dercesine kendilerine sevgi gösterisi yaptırabilenler
iletişim bilincinin önde giden kahramanlarıdır.
22.
Bir arabayı çalıştıran veya bir kapıyı açan anahtar gibi söz ve davranışlarımız
da kolay kolay eskimeyecek dostlukları başlatabilmelidir.
23.
İnsanlara faydalı olmaya kendini adayanlar, onların günahlarına ağlayan ve dua
edenler, insanların dünya ve ahiret saadeti için koşuşturanlar hak dava için iletişimi
gerçekten başarmış kimselerdir.
24.
Her konuda olduğu gibi iletişimde de örnek almamız gerek en büyük örneğimiz
peygamberimizdir.
Tevbe 128- Andolsun, size, içinizden öyle bir Peygamber
geldi ki zahmet çekmeniz onu incitir ve üzer. Size çok düşkündür; müminlere çok
merhametlidir, onlara hayır diler.
25. İletişimle
ilgili hadislere de bakarsak;
a. Bera
İbni Azip (ra) şöyle rivayet eder: Resulullah (sav) bize, hastayı ziyaret
etmeyi, cenazeye katılmayı, hapşırana “yerhamükellah” demeyi, yemin edenin
yeminini yerine getirmeye yardımcı olmayı, mazluma yardım etmeyi, davet edenin
davetine katılmayı ve selamı yaymayı emir buyurdu. Buhari, Müslim, Tirmizi, Nesai, İbni Mace,
Ahmed, Ebu Ya’la, Beyhaki.
Dikkat edersek peygamberimiz bu
hadisiyle müslümanların
sosyalleşmesini istemektedir.
b. İbni
Mes’ud’dan (ra) rivayet edildiğine göre Resulullah (sav) şöyle buyurmuştur: Cehennemin
kimi yakmayacağını veya kime cehennemin haram olduğunu size söyleyeyim mi? Cana
yakın, herkesle iyi geçinen, yumuşak başlı olan ve insanlara kolaylık gösteren
kimselere cehennem haramdır! Tirmizi
Bu hadise de dikkat edersek cehennemin haram
olduğu müminlerin ne kadar sosyal olmaları gerektiğini görmekteyiz.