KONUYU OKU
36. ZULÜM VE ADALET
Adalet

B) ADALET

 

1) Hadid 25 / 540 - Andolsun biz elçilerimizi apaçık delillerle (mucizelerle) gönderdik ve insanların adaleti yerine getirmeleri için beraberlerinde kitabı ve mizanı indirdik...

 

İnsanlar arasında adaleti yerine getirmek için Allah apaçık delillerle peygamberlerine;

a) Kitap ve

b) Mizanı (adaleti) indirmiştir.

 

2) Nahl 90 / 276 - Şüphe yok ki Allah adaleti, ihsanı, yakınlara vermeyi emreder. Çirkinliklerden, utanmazlıklardan, kötülüklerden ve zorbalıklardan sakındırır. Size öğüt vermektedir, umulur ki öğüt alıp düşünürsünüz.

 

Düşünüp öğüt alınması için Allah;

      a) Adaleti; Şirki reddederek yalnız Allah’ a kulluk yaparak adaletli olmayı, 

      b) İhsanı;

                  a) Allah’ ı görüyor gibi ibadet etmeyi,

                  b) İnsanlara ve diğer varlıklara en güzel şekilde davranmayı,

                  c) İşlerini en güzel şekilde yapmayı,

                  d) Kendisi için istediğini kardeşi içinde istemeyi vs.

      c) Yakınlarına vermeyi emrederken,

                  a) Fuhuş ve diğer çirkin işlerden,

                  b) Kötülüklerden ve zorbalıklardan;

                             a) Kendini beğenmekten,

                             b) Hakkı engellemekten,

                             c) Her türlü tecavüzden vs. sakındırmaktadır.

 

3) Araf 181 / 173 - Yarattıklarımızdan hakka yöneltip iten ve onunla adaleti kılan (uygulayan) bir ümmet vardır.

 

Kıyamete kadar;

      a) Hakka yönelten ve

      b) Adaleti uygulayan bir topluluğun olacağı haber verilmektedir.

 

4) Maide 8 / 120 - Ey mü’minler! Allah için hakkı ayakta tutan hâkimler ve adaletle şahitlik eden kimseler olun, bir topluluğa olan kininiz sizi adaletsizliğe götürmesin, adalet yapın ki o takvaya en çok yakın olandır, Allah’ tan korkun çünkü Allah yaptıklarınızdan haberdardır.

 

Allah inananlardan;

      a) Hakkı ayakta tutan önderler olmalarını,

      b) Bir topluluğa olan kinlerinin adaletsizliğe düşürmemesini emrederken,

      c) Adaletin de takvaya en yakın olan bir özellik olduğunu bildirmektedir.

 

5) Nisa 59 / 86 - Ey inananlar! Allah’ a itaat edin, Resul’ e ve sizden olan idarecilere de itaat edin, bir hususta anlaşmazlığa düşerseniz onu Allah ve Resul (ün hükmün) e arz edin, Allah’ a ve ahiret gününe inanıyorsanız, bunu böyle yapın, bu daha hayırlı, sonuç bakımından daha güzeldir.

 

Mü’minler gerçekten inanmışlarsa;

      a) Allah’ a,

      b) Resul’ üne,

      c) İmanlı, ihlâslı ve saygın olan idarecilerine itaat etmeli,

      d) Hayırlı bir sonuç için sorunlarını da Allah’ a ve Resul’ üne arz etmelidirler.

 

6) Nisa 65 / 87 - Rabbin hakkı için onlar aralarında çıkan anlaşmazlıklarda, seni hakem kılıp sonra da senin verdiğin hükme, içlerinde hiçbir sıkıntı duymadan tam anlamıyla teslim olmadıkça, iman etmiş olmazlar.

 

Aralarında bir anlaşmazlığa düşerlerse;

      a) O sorunu Allah ve Resulünün hükmüne arz etmeli,

      b) Bu anlaşmazlıklarda peygamberi hakem kılıp da sonra onun verdiği hükümlere hiç sıkıntı duymadan teslim olmadıkça iman etmiş olamayacakları bildirilmektedir.

 

7) Şura 39 /  486 - Ve haklarına tecavüz edildiği zaman birlik olup karşı koyanlardır.

 

Müslümanların haklarına tecavüz edildiği zaman sözün bittiği yerde;

      a) Hep birlikte savunulması veya karşı konulması,

      b) Böylece tecavüzden kurtulunması emredilmektedir.

 

8) Hucurat 9 / 515 - Mü’minlerden iki topluluk çarpışacak olursa aralarını bulup düzeltin, şayet biri diğerine tecavüzde bulunacak olursa artık tecavüzde bulunanlarla Allah’ ın emrine dönünceye kadar savaşın, eğer sonunda (Allah’ ın emrini kabul edip) dönerlerse bu durumda adaletle aralarını bulun ve (her konuda) adil davranın. Şüphesiz Allah adil olanları sever.

 

İki müslüman topluluk çarpışacak olursa;

      a) Barıştırılacak,

      b) Barışmıyor üstelik saldırıyorsa azgın kategorisine girdiği için bu haksız, saldırgan ve azgın grupla Allah’ ın emrine dönünceye kadar mücadele edilecektir,

      c) Çünkü Allah adaletli olanları sevmektedir.

 

9) Nisa 105 / 94 - … Hainlerin savunucusu olma.

 

Müslüman olarak yalan şahitliğinden, hukukçu olarak basit menfaatler uğruna zalimi savunmaktan kaçınmalıdır.

 

10) 250 Hadis S 104 – 105 ( Buhari - Müslim ) Hz. Aişe (r.a)’ den Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: Sizden evvel ki ümmetler helak edildiler. (Şu sebepledir ki) onlar, içlerinden şeref sahibi hırsızlık ettiği vakit onu terk ettiler (cezalandırmadılar) içlerinden zayıf (birisi) hırsızlık ettiği vakit, ona had icra ettiler. Allah’ a yemin ederim ki Muhammed’ in kızı Fatıma (kızım Fatma) hırsızlık etse, muhakkak onun elini keserim (had icra ederim).

 

H. Ş. göre sizden evvel ki ümmetlerin helak edilme sebebi;

      a) İçlerinden şeref sahibi biri hırsızlık ettiği vakit onu cezalandırmadılar,

      b) Zayıf biri hırsızlık ettiği vakit ise onu hemen cezalandırdılar,

      c) Peygamberimiz “ Allah’ a yemin ederim ki Muhammed’ in kızı Fatıma hırsızlık etse, muhakkak onu cezalandırırım “ buyurmuştur.

      d) Günümüzde de güçlüler haklı, zayıflar haksız çıkarılmakla aynı cahiliyenin devam ettiği görülmektedir.

 

Not: Eğer peygamberimizdeki bu ince adalet anlayışı gönüllere bir gün taht kurarsa işte o gün insanlık gerçekten aradığı hakka ve güvenliğe ulaşacaktır.

 

11) T. Muhammediye S 387 ( Ahmet bin Hanbel ) Ebu Hureyre (r.a)’ den Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: On (veya daha fazla) kişi üzerine emirlik eden kimse yoktur ki kıyamet günü eli bağlı olarak getirilmesin, onun elinin bağını ancak adalet açar.

 

H. Ş. göre on veya daha fazla kişiye idarecilik yapıp da adaletsizlik yapanın kıyamet günü eli bağlı olarak geleceği ancak adaletli olanların bağının çözüleceği bildirilmektedir.

 

ADALET OLAYINA NASIL BAKMALIYIZ? SORUSUNA

BU AYETLER VE HADİSLER IŞIĞINDA CEVAPLAR

 

1) Allah hak ve hukuku korumak için Kur’an’ ı ve adaleti indirmiştir,

2) Allah namazda ve hayatta adaletli olmayı emretmektedir,

3) Allah mü’minlerden hakkı ayakta tutacak ve adaletle şahitlik edecek bir topluluk olmalarını istemektedir,

4) Takva olabilmek için kin ve öfkenin adaletsizliğe düşürmesine izin vermemelidir,

5) İnananlar için mü’min idarecilere itaat edilmesi ve hayırlı bir sonuç almak için sorunların Kur’an’ a ve sünnete arz edilmesi emredilmektedir,

6) Anlaşmazlıklarda Kur’an’ ın hükümlerini sıkıntı duymadan kabul etmedikçe iman iddiasının geçersiz olacağı bildirilmektedir,

7) Mü’minlerin haklarına tecavüz edildiğinde birlikte karşı koymaları istenmektedir,

8) İki topluluk ihtilaf ederse hemen düzeltilmeli ve hâlâ biri tecavüzde bulunuyorsa bununla düzelinceye kadar savaşılmalı veya mücadele edilmelidir,

9) Zengin olsun fakir olsun ayrıcalık tanınmadan gereken yapılmalıdır,

10) Bir mü’min 10 kişiye idareci olurda adaletli olmazsa mahşere elleri birbirine bağlı olarak geleceği asla unutulmamalıdır.