KONUYU OKU
33. FİRAVUN, KARUN, BELAM VE KIYAMETE KADAR TAKİPÇİLERİNİN ÖZELLİKLERİ
Firavun

FİRAVUN - KARUN - BELAM VE KIYAMETE KADAR TAKİPÇİLERİNİN ÖZELLİKLERİ

 

A) FİRAVUN

 

1) Kasas 4 / 384 - Firavun Mısır toprağında gerçekten azmış, halkını çeşitli zümrelere bölmüştü, onlardan bir zümreyi güçsüz buluyor, bunların oğullarını boğazlıyor, kızlarını ise sağ bırakıyordu çünkü o bozgunculardandı 5) Biz ise o yerde güçsüz düşürülenlere lütufta bulunmak, onları önderler yapmak ve onları (Mukaddes topraklara) varis kılmak istiyorduk.

 

Firavun Mısır toprağında;

      a) Varlık gururu ve müstağniliği ile gerçekten azmış,

      b) Halkını çeşitli zümrelere bölmüş,

      c) Bunlardan bazısını daha da güçsüzleştirmek için;

                  a) Erkeklerini öldürmüş,

                  b) Kızlarını ise kendi zevk ve çıkarları için sağ bırakarak bozgunculuk yapmıştır.

                  c) Zulmünü sürdürmek için halkını silahsız ve parasız; kendi adamlarını ise hem silah hem de para sahibi yapmıştır.

 

2) Naziat 17 / 583 - Firavuna git, çünkü o çok azdı 18-19) De ki: Arınmayı ve seni Rabbimin yoluna iletmemi ister misin? Böylece ondan korkarsın 20) Ve ona büyük mucizeyi gösterdi 21) (O ise) hemen yalanladı ve isyan etti 22) Sonra (inkâr için) olanca çabasını göstererek sırtını döndü 23) Derhal (adamlarını) topladı ve (onlara) bağırdı 24) Ben sizin en yüce Rabbiniz değil miyim? 25) Allah onu (herkese ibret olarak) dünya ve ahiret azabıyla cezalandırdı 26) Elbette bunda korkan kimseler için büyük bir ibret vardır.

 

Firavun azgınlığına karşı “ Arınmayı ister misin? “ sorusuna ve mucizelere karşı;

      a) Hemen isyan etmiş,

      b) İnkâr çabasını da artırarak tüm adamlarını toplamış,

      c) “ Ben en büyük Rabbiniz yani en büyük idareciniz ve sahibiniz değil miyim? “ diye onlara onaylatmak istemiştir.

      d) Ancak dünya ve ahiret azabı ile cezalandırılarak bizlere ibret olarak sunulmuştur.

 

            3) Zuhruf 51 / 492 - Firavun kavmine seslendi ve şöyle dedi: Ey kavmim, Mısır mülkü ve altımdan akıp giden şu ırmaklar benim değil mi? Hâlâ görmüyor musunuz?

 

            Firavun kendi toplumuna Mısır mülkü ve ırmakları benim değil mi? diyerek malın psikolojik etkisi ile gururlanmış ve Allah’ ın mülkünü kendine isnat etmeye kalkmıştır.

 

            4) Yunus 83 / 217 - Firavun ve kavminin kendilerine işkence etmesinden korkuya düştükleri için kavminden bir grup gençten başka kimse Musa’ ya iman etmedi çünkü Firavun yeryüzünde ululuk taslayan (bir diktatör) ve haddi aşanlardandı.

 

Firavun’ un işkencesinden korkan halk;

      a) Hz. Musa’ ya yaklaşmamıştır,

      b) Sadece bir grup genç yaklaşarak iman etmiştir.

 

            5) Neml 13 / 376 - Mucizelerimiz onların gözleri önüne serilince bu apaçık bir büyüdür, dediler. 14) Kendileri de bunlara yakinen inandıkları halde zulüm ve kibirlerinden ötürü onları inkâr ettiler. Bozguncuların sonunun nice olduğuna bir bak.

 

Firavun;

      a) Bütün mucizeleri görmüştür,

      b) Fakat zulüm ve kibrinden dolayı inkâr etmiştir.

 

           6) Mü’min 26 / 469 - Firavun dedi ki: Bırakın beni Musa’ yı öldüreyim de o (gitsin) Rabbine yalvarıp yakarsın çünkü ben sizin dininizi değiştirmesinden ya da yeryüzünde fesat çıkarmasından korkuyorum.

 

            Firavun;

      a) Hz. Musa’ yı,

      b) Hz. Musa’ nın mücadelesini,

      c) Ve din olarak kabul ettiği kendi sisteminin değişme olasılığını bir fitne olarak görmüştür.

 

           7) Şuara 29 / 367 - Firavun (Musa’ ya): Benden başkasını tanrı edinirsen andolsun ki seni zindanlıklardan ederim, dedi.

 

            Firavun Hz. Musa’ yı kendisinden başkasını tanrı edinirse hapsetme ile tehdit etmiştir. 

 

            Not: Firavunun Hz. Musa’ yı tehdit etmesi gibi Firavunun takipçileri de Hz. Musa’ nın takipçilerini aynı şekilde ya ölümle ya da hapisle tehdit etmektedirler.

 

            8) Taha 79 / 316 - Firavun kavmini saptırdı, doğru yola sevk etmedi.

 

            Firavun;

      a) Kavmini saptırmıştır,

      b) Ve onların doğru yola gitmelerini engellemiştir.

           Not: Firavun gibi takipçileri de kendi toplumlarının Allah yolunda gitmemeleri için engeller koymaktadırlar. 

     

           9) Araf 130 / 164 - Andolsun ki biz de Firavun’ a uyanları ders alsınlar diye yıllarca kuraklık ve mahsul kıtlığı ile cezalandırdık. 131) (Firavun ve avenesine) onlara bir bolluk gelince bu bizim hakkımızdır derler, eğer kendilerine bir fenalık gelirse, Musa ve onunla beraber olanları uğursuz sayarlardı. Bilesiniz ki onlara gelen uğursuzluk Allah katındandır, fakat insanların çoğu bunu bilmez.

 

           Allah Firavun ve taraftarlarına;

      a) İbret almaları için kuraklık ve yoklukla ders vermeye çalıştı,

      b) Ancak Firavun ve taraftarları;

                  a) Bir bolluk gelince bu bizim hakkımız,

                  b) Bir musibet gelince de sebep Hz. Musa ve taraftarlarının yüzündendir, dediler.

 

            10) Mü’min 28 / 469 - Firavun ailesinden olup imanını gizleyen bir mü’min adam şöyle dedi: Siz bir adamı Rabbim Allah’ tır diyor diye öldürecek misiniz? Hâlbuki o size açık mucizeler getirmiştir...

 

            Firavunun akrabalarından olup da imanını gizleyen bir mü’min: Bu kadar açık mucizenin arkasından hâlâ Rabbim Allah’ tır diyeni öldürecek misin? diye sordu.

           Not: Firavun mantığına dayalı yönetimlerde baskılardan dolayı insanlar kendilerini gizleyerek;

      a) İşyerinde belirsiz veya farklı bir kişilik,

      b) Evinde ve arkadaşları arasında ise farklı bir kişilik sergilemeye itilmektedirler,

      c) Böylece karakterli ve özgür kişilik gelişmesine engel olunarak hasta ve münafık yapılı bir kişilik geliştirilerek sağlıklı, kararlı ve kendine güvenen bir toplum oluşması engellenmektedir.

 

            11) Mü’min 45 / 471 - Nihayet Allah onların kurdukları tuzakların kötülüklerinden bu zatı korudu, Firavun kavmini ise kötü azap kuşatıverdi (ve boğuldular) 46) Onlar sabah-akşam o ateşe sokulurlar, kıyametin kopacağı gün de Firavun ailesini en çetinine sokun denilecek.

 

Allah;

      a) Firavunun tuzaklarından imanını gizleyen bu mü’mini korudu,

      b) Firavunu ve kavmini de suda boğdu gibi kabirlerinde sabah akşam azaba sunmaktadır,

      c) Kıyamette de daha şiddetli ve sürekli olan bir azaba koyacaktır.

 

            12) Yunus 90 / 218 - İsrail oğullarını denizden geçirdik, Firavun ve askerleri zulmetmek ve saldırmak için hemen onların ardına düştü, nihayet boğulmak üzere iken Firavun: İnandım ki İsrail oğullarının inandığından başka ilah yoktur, ben de müslümanlardanım dedi 91) Şimdi mi (iman ediyorsun) ? Oysa bundan önce isyan etmiş ve bozgunculuk çıkaranlardan olmuştun 92) Bugün seni (ruhsuz) bedeninle kurtaracağız (sahile atacağız) ki, senden sonra gelenlere bir ibret olsun, ama insanlardan birçoğu bizim ayetlerimizden gerçekten gafildirler.

 

           Allah bir mucizesi ile

      a) Hz. Musa’ ya inanan İsrail oğullarını denizden geçirdi,

      b) Firavun da askerleri ile bunların ardına düştü,

      c) Fakat deniz üzerlerini kaplayıp boğulurken;

                  1) İsrail oğullarının inandığı Allah’ a inandım dediyse de

                             a) Ölüm daha ufukta görünmeden tevbe gerekmesinden dolayı ve

                             b) Umut kesilince tevbenin geçersiz olmasından ötürü

                        2) Firavunun bu imanı kabul edilmemiştir.

      d) Allah onun cesedini ibret olsun diye de sahile bırakmıştır.

 

            13) Şuara 56 / 368 - (Firavun) Biz ise elbette uyanık (ve yekvücut) bir cemaatiz diyor ve dedirtiyordu 57 - 58) Ama sonunda biz onları (Firavun ve kavmini) bahçelerden, pınarlardan, hazinelerden ve değerli bir yerden çıkardık 59) Böylece bunlara İsrail oğullarını mirasçı yaptık...

 

            Firavun;

      a) Uyanık, güçlü ve bütün bir cemaatiz diyorsa da

      b) Firavun ve taraftarlarının boğulmasıyla;

                  a) Bahçelerden,

                  b) Pınarlardan,

                  c) Hazinelerden,

                  d) Değerli bir yerden çıkarılmışlardır.

c) Bu sonuçtan herkes ders çıkarmalıdır.

 

            14) Duhan 25 – 26 – 27 / 496 - Onlar geride nice bahçeler, pınarlar, ekinler, güzel konaklar, zevk ve sefasını sürdükleri nice nimetler bırakmışlardır 28) İşte böylece biz onları başka bir topluma miras bıraktık 29) Gök ve yer onların ardından ağlamadı, onlara mühlette verilmedi.

 

            Geride ise inananlara;

            a) Bahçeler, pınarlar, ekinler,

            b) Güzel konaklar,

            c) Zevk ve sefasını sürdükleri nice nimetleri miras bırakmışlardır.

 

            Firavun ve taraftarlarının;

            a) Helakine mühlet verilmedi,

            b) Gök de, yer de ve buralarda bulunanlar da arkalarından ağlamadı.

            c) Günümüzde de firavun takipçilerinin arkasından içtenlikle ağlayan pek bulunmamaktadır.

 

FİRAVUN VE TAKİPÇİLERİNİN PSİKOLOJİK ÖZELLİKLERİ NELERDİR? SORUSUNA

BU AYETLER IŞIĞINDA CEVAPLAR

 

1) Firavun ve takipçileri; azgın ve zorbadırlar, nasihate ihtiyaç duymazlar, kimseye tenezzül etmezler, insanlara yukarıdan bakarlar, hakkı engellemeye çalışırlar,

2) Halkını bölerek güçsüz olanları Firavun’ un boğazladığı gibi bunlarda ezerler,

3) İşine yarayanları korumasına alıp kendi çıkarlarına çalıştırırlar,

4) Her fırsatta bozguncudurlar,

5) Kendine iletilen tebliği yalanlarlar ve inkâr için de tüm çabalarını sarf ederler,

6) Statükolarını tehlikeye sokacak bir olay karşısında taraftarlarını toplayarak: “ Ben bir nevi Rabbiniz veya efendiniz olarak en büyük eğitimci, besleyici, sahip çıkan, yöneticiniz değil miyim? “ diye yüksek dozda sorgulayarak etrafında tutmaya çalışırlar,

7) “ Bu mülkün, bu ırmakların sahibi ben değil miyim? Benim sayemde bunlardan istifade etmiyor musunuz? “ diye sorar,

8) Sömürü düzenini bozmamaları için halkını işkence ve ağır cezalarla tehdit eder ve korkutur,

9) Mucizelere büyü gözü ile bakarlar, zulüm ve kibirlerinden dolayı da mucizelere inanmazlar,

10) Firavun’ un Hz. Musa’ ya fitne gözü ile bakması gibi günümüzdekiler de mü’minlere terörist gözü ile bakarlar,

11) İnanca bile sınır koyarlar ve kendisinden başkasını tercih edeni hapisle tehdit ederler,

12) Toplumunu saptırırlar ve doğru yola gitmelerini engellerler,

13) Sahip oldukları nimete “ Bunlar bizim hakkımız. “ derler, bir musibet gelirse     Firavun’ un “ Bu Musa ve yanındakilerin uğursuzluğundandır. “ dediği gibi günümüzde de “ Bu mü’minlerin uğursuzluğundan.” derler,

14) Ellerinden gelse Rabbim Allah’ tır diyeni yok etmek isterler,

15) Tek vücut bir cemaat olduklarını savunsalar da yıkıldıkları zaman arkalarından yer gök ağlamadığı gibi insanlardan da görünüşte ağlayanları olsa da gerçekte ağlayanları pek olmaz.