KONUYU OKU
ARAŞTIRMALAR (GÜNCEL KONULAR)
80. HAYA VE TESETTÜR BİLİNCİ

HAYÂ VE TESETTÜR

 

VERİLEN SORULARI

HAYÂ VE TESETTÜRLE İLGİLİ AYETLERE BAKARAK CEVAPLAYINIZ

 

1. Allah, takvalı olmak isteyen mümin kadınlara neler tavsiye etmektedir?

2. Allah, kimler için büyük mükâfat hazırlamıştır?

3. Kimler, kadınların sapmalarını isterler?

4. Şeytan, neleri emreder ve neler söylemenizi ister?

5. Allah, neleri haram kılmıştır?

6. Hangi elbise daha hayırlıdır?

7. Hz. Meryem’in hangi özellikleri takdirle zikredilmektedir?

8. Allah elçisine, mümin erkek ve mümin kadınlara neler söylemesini emretmektedir?

9. Allah, kullarının daha geniş anlamda korunmaları için neler yaratmıştır?

10. Allah, mümin kadınların neden tesettürlü olmalarını istemektedir?

 

 

BU KONUDAN ÇIKARACAĞIMIZ DERSLER

 

1. Allah, peygamberimizin eşlerinden başlayarak takvalı olmak isteyen kadınlara erkeklerle konuşma zorunda kalınca ciddi olmalarını, bunun dışındaki konuşmanın kalbinde şehvet hastalığı olanları kötü bir ümide götürebileceği hatırlatılmakta, güvensiz ortamlarda evlerinde kalmaları, cahiliye kadınları gibi açılıp saçılmamaları, namazı dosdoğru kılmaları, zekât vermek için çabalamaları, Allah’a ve Resulüne itaatkâr olmaları ve Allah’ın ayetlerindeki hikmetleri düşünmeleri tavsiye edilmektedir.

2. Allah itaatkâr, sadık, sabırlı, huşu ve tevazu sahibi, sadaka veren, oruç tutan, namusunu koruyan ve Allah’ı çok anan mümin (Allah’a inanan) ve müslüman (Allah’a teslim olan) erkek ve kadınlara çok büyük mükâfat hazırladığını müjdelemektedir.

3. Allah tevbeleri kabul etmek istemesine karşılık şehvetperestler de kendilerine destek olacak erkeklerin zevk aleti olmaları için özellikle de kadınların sapmalarını isterler. Kuzuyu kurttan korur gibi nesli bu tür insanlardan korumaya çalışmalıdır.

4. Şeytan haramı helal, helâlı da haram, ya da yeni helaller ve yeni haramlar üretmeyi, bilgi ve mesleği olmadığı için açlık ve yokluk endişesi duyanları da fuhuşla geçinmeye çağırır. Müminler, bu azılı düşmanları olan şeytanın bu tür vesveselerine karşı çocuklarını çok donanımlı yetiştirmelidirler.

5. Allah hain bakışı, kötü niyeti, fuhşun her türlüsünü, günah işlemeyi, Kur’an’ın emirlerini çiğnemeyi, Allah’a ortak koşmayı ve bir şey uydurup Allah’a isnat etmeyi yasaklamıştır.

6. Allah, dış elbiseden hayâ ve edep elbisesinin daha hayırlı olduğunu bildirmektedir. Bunu bir örnekle anlatırsak dış elbise bedeni, hayâ ise ruhu temsil etmektedir. Ruh gidince bedenin hükmü kalmadığı gibi hayâ ve edep gidince de dış örtünün fonksiyonu bitmektedir. Rahibelerin ve namus tüccarı kadınlarında tam örtülü olmaları bunun göstergesidir. Bu nedenle örtüye, dalgalanan tevhit bayrağı gibi anlam kazandıran şey, Allah için hayâlı ve edepli olmak ve azgın bakışları üzerine çeken değil de çektirmeyen bir tesettüre bürünmektir. Bu konuda Hz. Meryem de Allah’ın ayetlerini tasdik edip itaat ettiği, ırz ve namusunu iyi koruduğu için Kur’an’da övgüyle anılmaktadır.

7. Allah her şeyi bildiğini, bu nedenle erkek ve kadınların temiz bir hayat yaşamaları için nikâh düşenlere karşı gözlerini haram bakıştan, cinsel organlarını da zinadan korumalarını ve mahrem yerlerini tahrik olabilecek kimselere göstermemelerini ve endamı belli olmayacak şekilde giyinmelerini,ilgi çekmek için ökçeleriyle ses çıkarmamalarını, kurtuluşa ermeleri için varsa kusurları için tevbe etmelerini istenmektedir.

8. Allah kullarını tesettürle nahoş bakışlardan koruduğu gibi güneşe karşı gölgeliklerle, olağan ve olağanüstü tehlikelere karşı dağlarla, normal hayatta elbiselerle ve savaşta koruyucu zıhlı elbiselerle korumaktadır.

9. Allah “Ey Resulüm! Eşlerine ve mümin kadılara söyle” emriyle, hem elçisine hem de mümin erkeklere eşlerine tesettür giydirmeleri için sorumluluk yüklemiştir. İlgi çekmek için göz alıcı, cazip bir örtü değil de ihlâslı olarak Allah için cazibeyi kamufle edici bir tesettür kale gibi her ortamda koruyucudur ve ilk indiği günden beri de en bozuk ortamlar da bile koruyucu olmuştur. Objektif olarak her izleyen bunun böyle olduğunu Allah’ın izniyle görebilir.

 

TESETTÜR BİLİNCİ

 

             Her hangi bir toplumda herkes aynı değildir. Kimi sağlıklı, kimi de şehvet hastasıdır. Bu haliyle yol üstünde yatıp her geçene başını kaldırıp bakan bir kelb gibi her geçen kadına bakıp kötü hayaller kuran hasta insanlar da vardır. Allah hidayet versin diye dua edenle de vardır. Bu nedenle bir inşaatta evin tavanını kapatmak ne kadar gerekiyorsa mümin bir kadının da korunması için hayâ ve tesettüre bürünmesi o kadar gereklidir. Paratonere (Yıldırımsavara) sahip olan bir bina ne kadar yıldırıma karşı güvenliyse hayâlı ve tesettürlü bir kadın da bu haliyle bir nevi zırhlı olduğu için hain bakışlara karşı o kadar güvenlidir. Hâlbuki duvarsız bir bahçe veya açıkta bırakılan buğday ne kadar kuşlara böceklere yem ve hısızlara gıda oluyorsa açık kadınlar; istese de İstemese de kötü bakışlara veya şehvetperest göz hırsızlarına bedava bakma malzemesi olabilirler. Zira mıknatısın demir tozlarını, ışığın da kelebekleri kendine çektiği gibi açık bir kadın da kötü bakışları her an üzerine çekebilir. Kasaptan alınan bir ete bile ne kadar ambalaj gerekiyorsa mahrem kılınan bir bedene de o kadar örtü gerekmektedir.

Haya erezyonuna giden yolu daha iyi açıklamak için hayatın içinden daha net bir örnek verirsek; Yol üstündeki bir incire her geçenin elini bastırmasıyla daha olmadan incirin koparıldığı ve çöpe atıldığı gibi, hayâ ve edebi yok eden gizli ve duygusal arkadaşlıkların da akıbeti genellikle yumuşatılmış incirin akıbeti gibi dramatik olmakta ve bazı insanlar, bu konuda aldığı bir damganın acısını bir ömür boyu çekmektedirler. Bu durumda her mümin şerefle yaşayıp şerefle ölmeleri için hayayı yıkacak davranışlardan aslandan kaçar gibi kaçmalıdırlar. Çünkü;

Nisa 34- …İyi kadınlar(Allaha) itaatkârdırlar …..buyrulmaktadır.

Bu nedenle kalbini iman ve Allah sevgisi kaplamış, menfaat kaybı diye bir endişesi olmayan bir hanım efendi başı açık ve bedenini olduğu gibi dışarı yansıtan dar ve şeffaf elbiselerle gezmeye Allah’tan hayâ eder, Allah korkusundan derileri ürperir ve kalbi titrer ve cahiliye devri kadınları gibi açık saçık sokağa çıkamaz.

Hâlbuki asimile olmuş toplumu bilerek veya bilmeyerek putlaştıran erkek veya bayan da kolay kolay söz dinlemez ve tesettüre uygun bir şekilde gezemezler ama bir küpün içi dışına vurduğu gibi iman da kalbe girdikçe yavaş yavaş nasihat dinler hayalı ve edepli olabilirler.

Gerçekten hayâ ve edeple örtünen tesettürlü bir kadın söz ve davranışlarıyla saygı uyandıran bir kişiliği öne geçerken sırf tahrik etmek için, bilinçli olarak çok dar veya çok açık gezen bir kadın ise ne acı ki kişiliğini geri dişiliğini ön plana almış demektir. Hâlbuki bu tür kıyafet erkeklerin sakin yaşamasına bir saldırı ve tahrik özelliği taşımakta ve doyumsuz bir cinsel açlığa neden olmaktadır.

Bir altın mücevherat bile saklandıkça değerli olduğu ve semt pazarına döküldüğünde değeri düştüğü gibi kadın da açıldıkça saygınlığı azalabilir. Halbuki kadın hayâlı, edepli ve tesettürlü olduğu halde en kötü ortamdan bile geçerken en haylaz insanlar bile başını saygıyla eğerken, aynı ortamdan çok müstehcen kıyafetli biri geçerken şehvetli bakışlarla rahatsız edilmektedirler. Ayrıca çok açılmış bir gülün yaprakları çabuk dökülüp geriye dikenleri kaldığı gibi, yaşlandıkça açılan ve boyanan ve derileri pörsüyen bir kadın da vakti çabuk geçen moda gibi artık ilgi çekmez hale gelmekte ve boşuna yorulmaktadır. Hâlbuki hayâlı ve gerçek tesettürlü bir kadının ise yaşlandıkça yüzü nurlanmakta ve Rabbine yaklaşmakta bu nedenle müminler arasında da saygınlığı artmaktadır.

Sonuç olarak

Ahzap.59- “Ey Peygamber! Hanımlarına, kızlarına ve müminlerin kadınlarına söyle (kendilerini baştan aşağı örten) elbiselerinden giyip örtünsünler. İşte, böyle giyinmeleri, (iffetli) tanınıp da (ahlâksızlar tarafından) eziyet edilmemelerine daha elverişlidir. Allah Gafur’dur; çok bağışlayıcıdır. Rahim’dir; çok merhametlidir “buyrulmaktadır

Yukarıdaki ayete göre Tesettür, edepli tanınmak ve tahrik etmemek niyetiyle yalnız Allah’ın emri olduğu için uygulamalı ve uygulatmalıdır, hiç bir çıkara alet edilmemeli, tesettüre laf getirecek davranışlardan da çok uzak durmalıdır.

Bir çocuğun oyuncakla oynayıp sonra attığı gibi.tesettürü önce takıp sonra oyuncak gibi atmamalıdır.

Önce iman sonra tesettür gelecekken,  tesettürü birinci, imanı ikinci plana itmemelidir. Tesettür adına  başı sıkıca örtüp kolları açık ve çok dar pantolon da giymemelidir. Zira birinci derecede tesettür bölgesi ;Göğüsle diz arası olduğundan  beden belli olmayacak şekilde bol giyinmelidir.İ kinci derecede tesettür bölgesi ise; Başla  dizden aşağısıdır.Gerçek bir tesettür için bu denge korunmalıdır.

Tesettüre karşı gelenlerin safında da asla yer almamalıdır. Zira tesettüre ilk kanlı saldırı Hicretin ikinci senesinde 624 yılında Medine’de Beni Kaynuka yahudilerinden gelmiştir. Günümüzde de;

 a) Bazı namus avcıları bazı saf kadınları avlayarak ve bazı namus tüccarları da bu zavallı kadınları  pazarlayarak sömürmekte ve hayasızlığı daha da yayarak yeni nesli kirletmektedirler.

 b) Bazı yerli oryantalist statikocular da yeni nesle başını ve dizden yukarı doğru açmazsan ekmeğinle oynarım tehdidiyle korku salarak bunlar da bilerek veya bilmeyerek güzelliği veya endamı sergileme teşviki yapmaktadırlar.

 c) Bu halleriyle dış düşmana lüzum bırakmadan biri namusunu satmazsan, diğeri de bedenini açmazsan sana rahat bir yaşam hakkı tanımam intibaını vermektedirler. Halbuki Sebe suresi.39 da…”Allah rızık verenlerin en hayırlısıdır”. Buyrulmaktadır.Bu nedenle Müslüman açlık korkusuna düşmeden helal  rızkı tercih etmelidir.

 d) Yukarıdakilere ilaveten bir de Soğuk savaş mensupları güya rehberlik etme adına gençlik arasına karşı cinsten arkadaşın yoksa sen gelişemezsin zehrini saçarak onların dünya ve ahiret yollarını kesmeye çalişmaktadırlar.

Bu yürek yakan manzaraları ben müslümanım diyen her sorumluluk sahibi yarın mahşerde ki büyük mahkemede vereceği hesabı göz önüne alarak düşünmeli, tesettüre saldıran Medine’li azgın Beni kaynuka yahudilerin ve onların takipçileri olan modernist haya tahripçilerinin değil de, Allah’ın emri ve Resulünün uygulattığı tesettürden yana olmalıdırlar.