KONUYU OKU
ARAŞTIRMALAR (GÜNCEL KONULAR)
77. AİLE BİLİNCİ

AİLE BİLİNCİ

 

Hayatın en önemli olaylarından birisi iyi bir eş seçebilmektir ama bundan daha da önemlisi insanın kendisinin nitelikli olmasıdır. Çünkü biriyle aile olmaya karar vermek iki bedenin tek ruha dönüşerek dünyada da ahirette de beraberlik kararıdır.

Bir ailede karı koca olmak yetmez birbirini iyi gözle okumak, coşkulu bir arkadaş olmak, acı ve mutlulukları birlikte tatmak gerekir. Bu da denklik ilkesiyle mümkündür. Denklik zamanla telafi edilmezse kaynaşma ve huzur hayal olabilir.

Ailenin devamı için özellikle erkek evin hesabını, bayan da eve alınanların kıymetini ve idaresini çok iyi yapmalıdır.

Aileler toplumun temel taşlarıdır. Çocukların ilk eğitim yuvasıdır ve çok iyi korunmalıdır. Orman ve yaban hayvanlarının bile korunmasına verilen önem elbette güzeldir. Ama aile olacak yani kutsal yuva kuracak insanlara da gerekli önem ve eğitim verilmezse mantıksızlık olmuş olur.

Bir binanın taşlarının sağlamlığından daha çok eşlerin bilinçli ve sadakatli olması daha önemlidir. Çünkü insanın evi kalbinin devamlı bağlı olduğu yerdir. Tıpkı gemilerin rüzgârlara karşı limanda emin olduğu gibi İnsanlar da evinde rahat ve emin olabilmelidirler.

Bir ailenin mutluluğu için aile fertleri “deh demeden tarlaya doğru yürüyen at gibi” kendini bekleyen işlerini uyarılmadan anlamalı ve yerine getirmelidir. Bu olmazsa evde sevgi azalması olur ve sıkıntılar başlar.

Eşler dindar, kültürlü, sadık ve hizmet ehli olurlarsa manevi bir kaleyi ve topluma katkıları da dramatik bir hikâyeyi değil de bir destanı çağrıştırabilir. Bunun için ailede karşılıklı anlaşma, sevgi, saygı, sadakat ve sabır şarttır. Özellikle sadakat yok ihanet varsa ev tımarhaneye döner.

Ailede eşlerin güzel veya yakışıklı olması, çok süslenmesi de yetmez aynı zamanda güzel ve kibar davranması da gerekir. Yoksa ahmağa akıllı ve güzel bir eş vermek tilki veya çakala çiçek sunmaya benzer.

Cami bitişiklerindeki parklarda bile vatandaşların gözleri önünde gelecekte anne ve baba namzeti olacak kız ve erkeklerin hayâsızca en mahrem hareketleri yapmaları kurdun kuzuyu, tilkinin civcivi, hınzırın da bostanı talan etmesini seyretmeye benziyor. Hâlbuki başkalarının bağına, bahçesine ne kadar zarar vermemeye dikkat ediyorsak başkalarının namus ve şerefine de o kadar leke vermekten kaçınmalıyız.

Psikolojik araştırmalara göre evlilik öncesi kirli işler yapan kız ve erkeklerde kötü hatıraları artarken hayâ, edep ve merhamet duyguları azalmaktadır. Evlense çok küçük bahanelerle hemen ayrılmakta veya eşini hiçe sayıp aldatabilmekte, doğum yapsa da çocuğunu çöplüğe atabilmekte, aldattığı ahlaksızla bir olup eşini öldürebilmektedir. Geçmişi temiz olanlar ise daha sadık ve daha sabırlı olmaktadırlar.

Buna karşı toplumumuzda geleneksel olarak kadın zayıf bilinse de gerçek anneler daima güçlüdür. Çünkü çocuğu için gözünü kırpmadan ölüme bile gitmekte, eğer beyi veya çocuğu hasta veya yatalak olduysa onları ömür boyu kalbinde, gücü yeterse göğsünde ve omuzlarında taşımaya çalışmaktadır. İşte İslam'daki kutsal aile sadakati budur. Öyleyse vatanımızı, milletimizi, dünya ve ahiretimizi mamur etmek istiyorsak ailemize çok önem vermeli ve geleceğin aile namzetlerini de altın gibi korumalıyız.

Güneş dünyayı aydınlattığı gibi bilinçli bir baba da önce ailesini imkân dâhilinde komşularını, akrabalarını da aydınlatabilir. Hatta bilgi ve kalıcı iyilikleriyle aydınlanmak isteyenleri de aydınlatarak toplumlara ışık saçabilirler. Bunun için iyi bir eğitim ve örnek insanların bilgi ve hayatlarından ders almak gerekmektedir. Örneğin dün, Ey oğul adlı eseriyle Gazali, nice ülke sınırlarını aşmış düşünceleriyle Mevlana, Yunus ve bugün de gibi âlimler bilinçli babalara ilham kaynağı olmalıdır. Zira bu muhterem insanlar en yakınından ulaştığı en uzak yerlere kadar dillere destan olan şiir, fikir ve örnek hayatlarıyla insanların hem dünya hem de ahiretini kazandırma sebebi olabilirler.

Bugünün çocuğu ama yarınlarda baba olacak olan gençlere bir vizyon kazandırılarak geç kalmadan iman, ilim, ahlak ve çalışkanlıkla donatılarak hayata hazırlıklı olarak yetiştirilmelidir.

Yetişen her donanımlı babaya Allah’ın izniyle nesli de dünya ve ahiret hayatı da gülümseyebilir. Çünkü çok iyi yetişmiş cömert ve çok şefkatli bir babanın çocuklarına bazen bin klasik eğitimciden daha etkili olabileceği unutulmamalıdır.