KONUYU OKU
ARAŞTIRMALAR (GÜNCEL KONULAR)
56- İnsan Psikolojisi

İNSAN PSİKOLOJİSİ

 

İlk Yaratılışı

Saffat 11- … Gerçekten biz onları yapışkan bir çamurdan yarattık.

 

Yaratılışın Biyolojik Olarak Devamı

İnsan 2- Doğrusu biz insanı, imtihan etmek için karışık bir nütfeden ( erkek ve kadın sularından ) yarattık da onu işitici, görücü yaptık.

 

Okuyup Kendisini Tanımasının Gereği

Alak 1- Yaratan Rabbinin adıyla oku! 2- O, insanı bir kan pıhtısından yarattı.

 

Allah hayvana içgüdü, insana ise akıl verdiği için insan, Allah’ın adını anarak Kur’an’ı, insanı ve tabiatı okumalıdır. Çünkü yeteneklerini iyiye kullanması için bu şarttır.

 

Mü’minun 13- Sonra Âdem’ in neslini sağlam bir yerde ( rahimde ) bir nütfe ( az bir su ) yaptık. 14- Sonra o nütfeyi kan pıhtısı haline getirdik, ondan sonra kan pıhtısını bir parça et yaptık, o et parçasını da kemikler haline çevirdik, kemiklere de et giydirdik, sonra ona bir başka yaratılış ( ruh ) verdik. Bak ki şekil verenlerin en güzel olan Allah’ ın şanı ne kadar yücedir.

 

Okumayıp Kendisini Tanıyamaması Durumunda

Alak 6- Hayır! Doğrusu ( okumayan ve kâfir ) insan azgınlık eder.

 

Yasin 77- İnsan, bizim kendisini nasıl bir nütfeden ( sperm ) yarattığımızı görmedi mi? ki şimdi apaçık bir hasım kesildi. 78- Kendi yaratılışını unutarak çürümüş kemikleri kim yaratacak diyerek bize misal vermeye kalkar.

 

Psikolojik Yapısı

1- Nisa 28- …İnsan sabır ve tahammül bakımından zayıf yaratılmıştır.

2- İbrahim 34- O, Kendisinden isteyebileceğiniz her şeyi size verdi. Allah'ın nimetini saymak isterseniz sayamazsınız! Doğrusu insan çok zalim, çok nankördür.

3- Hud 9- Ve şayet insana tarafımızdan bir rahmet tattırır, sonra da onu kendisinden geri alırsak, şüphesiz o ümitsiz ve nankör bir kimse olur.

4- İsra 83- Biz insana nimet verdiğimiz zaman, Allah'ı anmaktan yüz çevirip uzaklaşır. Ona fenalık dokununca da ümitsizliğe kapılır.

5- Hud 10- Ve şayet ona dokunan bir sıkıntıdan sonra bir nimet tattırırsak, " Artık benden bütün kötülükler silinip gitti " der, mutlaka böbürlenir ve şımarır.

6- Mearic 19- Doğrusu insan hırslı ve huysuz yaratılmıştır. 20- Kendisine kötülük dokundu mu sızlanır. 21- Kendisine hayır dokundu mu cimrilik eder.

7- Fecr 15- Rabbin denemek için bir insana iyilik edip, nimet verdiği zaman o; Rabbim beni şerefli kıldı, der. 16- Fakat onu sınamak için rızkını daraltıp bir ölçüye göre verdiği zaman: Rabbim bana hor baktı, der.

8- Enbiya 37- İnsan aceleci olarak yaratılmıştır…

9- Kıyamet 36- İnsan başıboş bırakılacağını mı sanır?

10- İsra 83- Biz insana nimet verdiğimiz zaman, Allah'ı anmaktan yüz çevirip uzaklaşır. Ona fenalık dokununca da ümitsizliğe kapılır.

11- A’raf 10- Doğrusu biz sizi yeryüzünde yerleştirdik, orada size geçimlikler verdik; ne kadar da az şükrediyorsunuz!

12- Maide 49- … Muhakkak ki insanların çoğu yoldan çıkanlardır.

13- Beled 4- Biz insanı gerçekten bir sıkıntı içinde yarattık.

14- Yunus 12- İnsana bir sıkıntı dokunduğu zaman, gerek yan yatarken, gerek otururken, gerek ayaktayken bize dua eder. Fakat sıkıntısını giderdiğimizde başına gelen sıkıntıdan dolayı bize hiç yalvarmamış gibi olur.         

 

Not: Aynı özelliğin tekrar tekrar vurgulanması konunun önemine dikkat çekmek içindir. İnsanlara yaklaşırken bu özellikler dikkate alınarak iletişim kurulmalı ve ona göre sabırla eğitmeye ve uyumlu hale getirmeye çalışılmalıdır.

 

Mal Sevgisi

1- Fecr 20- Malı öyle bir seviyorsunuz ki, yığmacasına.

2- Adiyat 8- Gerçekten o, dünya malını çok sevdiği için katıdır.

3- Hümeze 3- Malının, kendisini ebedi yaşatacağını sanır.

4- Fussilet 49- İnsan hayır ( mal ) istemekten usanmaz, fakat kendisine bir kötülük dokununca üzülür ve ümitsizliğe düşer.

5- Bakara 200- İnsanlardan kimisi: Ey Rabbimiz! Bize dünyada ver! der. Onun için ahirette hiçbir kısmet yoktur.

 

Kadın, Evlat, Altın, Binek, Mal Sevgisi

Ali İmran 14- İnsanlara kadınlar, oğullar, yüklerle altın ve gümüş yığınları, salma atlar, davarlar, ekinler kabilinden aşırı sevgiyle bağlanılan şeyler çok süslü gösterilmiştir. Hâlbuki bunlar dünya hayatının geçici faydalarını sağlayan şeylerdir. Oysa varılacak yerin ( ebedî hayatın ) bütün güzellikleri Allah katındadır.

 

Münafikun 9- Ey İnananlar! Mallarınız ve çocuklarınız sizi Allah'ı anmaktan alıkoymasın. Kim bunu yaparsa işte onlar ziyana uğrayanlardır.

 

Tevbe 24- Onlara de ki; Eğer babalarınız, oğullarınız, kardeşleriniz, kadınlarınız, akrabalarınız, kabileniz, elde ettiğiniz mallar, kesada uğramasından korktuğunuz ticaret, hoşlandığınız evler ve meskenler, size Allah ve Resulünden ve Allah yolunda cihaddan daha sevimli ise, artık Allah'ın emri gelinceye kadar bekleyin. Allah böyle fasıklar topluluğuna hidayet nasip etmez.

 

Makam Sevgisi

Yusuf 54- Hükümdar dedi ki: Onu ( Yusuf’u ) bana getirin, kendime tahsis edeyim. Sonra onunla konuşunca da: Sen bugün yanımızda gerçekten büyük bir mevkii sahibisin, güvenilir birisin dedi. 55- O da, ona dedi ki: Beni bu ülkenin hazineleri üzerine getir. Çünkü iyi korurum, iyi bilirim.

 

Sad 35- Süleyman: Rabb'im! Beni bağışla, bana benden sonra kimsenin ulaşamayacağı bir hükümranlık ver. Şüphesiz, bütün dilekleri veren sensin dedi.

 

Çocuk Sevgisi

A’raf 189- … O vakit ikisi birden ( Âdem ve Havva) Rableri olan Allah'a şöyle dua ettiler: Eğer bize salih bir evlat verirsen, biz muhakkak şükredenlerden olacağız.

 

 

Sebe 37- Hâlbuki sizi huzurumuza yaklaştıracak olan, mallarınız ve evlatlarınız değildir

           

Hırs ve Kıskançlık Yapısı

Bakara 213- … Kitap verilenler, kendilerine bunca deliller geldikten sonra tuttular, aralarındaki hırs ve kıskançlık yüzünden anlaşmazlığa düştüler...

           

Daralınca Dua Eder, Rahatlayınca Unutur ve Ortaklar Edinir

Zümer 8- İnsana bir sıkıntı dokunduğu zaman bütün gönlünü vererek Rabbine dua eder.    Sonra kendisine tarafından bir nimet lütfettiği zaman da önceden O'na dua ettiği hali unutur da, yolundan sapıtmak için Allah'a ortaklar koşmaya başlar. Ey Muhammed! De ki: Küfrünle biraz zevklen, çünkü sen, o ateşliklerdensin.

 

İsra 67- Denizde başınıza bir felaket geldiği zaman, Allah'tan başka yalvardığınız bütün putlar kaybolur. Allah sizi tehlikeden kurtarıp karaya çıkarınca da yüz çevirirsiniz. Zaten insan çok nankördür.

 

Lütfedilen Nimeti Kendinden Bilir

Zümer 49- Fakat insana bir sıkıntı dokunuverince bize yalvarır, sonra kendisine tarafımızdan bir nimet bahşettiğimiz zaman da: O bana bir bilgi üzerine verildi, der. Belki bu bir imtihandır, fakat pek çokları bilmezler.

 

Fussilet 50- Andolsun ki kendisine dokunan bir zarardan sonra, biz ona tarafımızdan bir rahmet tattırsak, o: Bu benim hakkımdır, kıyametin kopacağını da sanmıyorum, Rabbime döndürülmüş olsam bile mutlaka O'nun yanında benim için daha güzel şeyler vardır der. Biz o inkâr edenlere yaptıkları şeyleri mutlaka haber vereceğiz ve onlara ağır bir azap tattıracağız.

 

Fakirlik Korkusu ve Cimrilik Yönü

İsra 100- (Ey Muhammed!) De ki: Eğer siz Rabbimin rahmet hazinelerine sahip olsaydınız, fakirlik korkusunu yine de elden bırakmazdınız. Doğrusu insan çok cimridir.

 

Günah Arzusu

Kıyamet 5- Fakat insan günahı devam ettirmek ister.

           

Kötülüğü İstemede de Acelecilik Yapısı

İsra 11- İnsan, hayrın gelmesine dua ettiği gibi kötülüğün gelmesine de dua eder. İnsan pek acelecidir.

 

Mücadelecilik Yönü

Kehf 54- … İnsan ise, her şeyden çok mücadelecidir.

 

Menfaat ve Zarara Göre Şekil Değiştirmesi

Ankebut 10- İnsanlardan kimi vardır ki, " Allah'a inandık " der; fakat Allah uğrunda eziyete uğratıldığı zaman, insanların işkencesini Allah'ın azabı gibi tutar. Hâlbuki Rabbinden bir yardım gelecek olsa, mutlaka, " Doğrusu biz de sizinle beraberdik ” derler. Acaba Allah, herkesin kalbindekileri en iyi bilen değil midir?

 

Sözünde Durmama Yönü

A’raf 102- Onların çoğunda, sözde durma ( diye bir şey ) bulamadık. Gerçek şu ki, onların çoğunu yoldan çıkmış bulduk.

 

İnsanların Çoğunluğunun Cahil Oluşu

Rum 30- … Dosdoğru din budur. Fakat insanların çoğu bilmezler.

 

Zan ve Saptırma Yönü

En’am 116- Eğer yeryüzündekilerin çoğunluğuna uyarsan seni Allah yolundan saptırırlar. Çünkü onlar sadece zanna uyarlar ve saçmalarlar.

 

Normal Bir Nefsin Özelliği

Yusuf 53- Nefis, gerçekten kötülüğü şiddetle emreder ancak Rabbimin esirgediği nefis müstesnadır.

 

Bu sayılan özellikler insanın doğal yapısında vardır.

Bu doğal yapıyı verimli hale getirmek için Allah Peygamberler ve Kitaplar göndermiştir.

Madenlerin işlenmesi gibi insanları da vahiyle eğiterek olgun hale getirmeye çalışırken Allah’tan da yardım istemelidir.

 

İman ve eğitimle yoğrulmuş ve olgunlaşmış insanların özellikleri

konunun sonucu olarak

aşağıdaki ayette belirtilmiştir.

 

Rad 20- Onlar Allah'a verdikleri sözü tutarlar, anlaşmalarını bozmazlar. 21- Yine onlar, Allah'ın sürdürülmesini emrettiği ilişkileri sürdürürler. Rablerinden korkarlar ve kötü hesaplaşmadan ürkerler. 22- Yine onlar, Allah'ın hoşnutluğunu kazanmak amacı ile sabrederler, namazı kılarlar, kendilerine verdiğimiz rızıktan gizlice ve açıkça hayır yolunda harcarlar, kötülüğü iyilikle savarlar. İşte geçici dünyanın ardından gelecek olan mutlu akıbet onları bekliyor.