CEMAAT VE TEŞKİLAT TERBİYESİ
Al-i İmran103-
Hep birlikte Allah'ın ipine (kitabına, dinine) sımsıkı sarılın, parçalanıp
ayrılmayın. Allah'ın üzerinizdeki nimetini düşünün. Hani siz
birbirinize düşmanlar idiniz de O, kalplerinizi birleştirmişti. İşte O'nun (bu)
nimeti sayesinde kardeşler olmuştunuz. Yine siz, bir ateş çukurunun tam
kenarında iken oradan da sizi O kurtarmıştı. İşte Allah size ayetlerini böyle
apaçık bildiriyor ki doğru yola eresiniz. 104-
İçinizden hayra çağıran, iyiliği emredip kötülükten
men eden bir topluluk bulunsun. İşte kurtuluşa eren onlardır.
Dava insanları Kur’an’ın etrafında birleşmeli, Kur’an ve sünnet
talebesi olmalı, dağılmamak için farklı kaynaklara yönelmemeli, iyiliği yayacak
kötülüğü engelleyecek ekipler oluşturmalıdır.
Müddesir 1- Ey örtüsüne bürünen (Peygamber)!
2- Kalk artık uyar.
3- Sadece Rabbini yücelt.
4- Elbiseni temizle
5- Pislikten sakın
6- Yaptığını çok görerek başa kakma
7- Rabbin için sabret.
Hizmete engel olan işleri yani yorganları aşmalı, Allah’ın dinini
yüceltmek için anlatma ortamları oluşturmalı, hem bedeni hem ahlaki temizliğe
dikkat etmeli, yaptığımız hizmetleri abartmamalı, başarılı olmak istiyorsak
herkesteki sabrın iki misli bizde olmalıdır.
Hucurat 6-
Ey iman edenler! Eğer fasıkın biri size bir haber getirirse onun doğruluğunu araştırın.
Yoksa bilmeden bir topluluğa sataşırsınız da sonra yaptığınızdan pişman
olursunuz.
İslam’a ve müslümanlara leke olacak bir haberi kim getirirse
getirsin araştırılmadan üzerinde konuşulmamalıdır.
Enfal 46-
Ayrıca Allah'a ve Resulü'ne itaat edin. Ve
birbirinizle didişmeyin. Sonra içinize korku düşer ve kuvvetiniz
elden gider. Sabırlı olun, çünkü Allah sabredenlerle
beraberdir.
Dava adamı Allah’a ve Resulüne itaat ve sevgisinden dolayı
âlimlere de itaat etmeli, kesinlikle dağılmaya sebep olacak tartışmalardan
kaçınmalıdır.
Bakara 148-
Ümmetlerden her birinin bir yönü vardır, o ona yönelir,
haydin, hep hayırlara koşun, yarışın. Her
nerede olsanız Allah sizi toplar, bir araya getirir.
Şüphesiz ki Allah her şeye kadirdir.
Dava adamı daima hayır yarışında yer almalıdır.
Nur 27- Ey iman edenler!
Kendi evinizden başka evlere, geldiğinizi fark ettirip
ev halkına selam vermedikçe girmeyin. Bu sizin için daha iyidir.
Herhalde ( bunu ) düşünüp anlarsınız. 28-
Orada kimse bulamazsanız, size izin verilinceye
kadar oraya girmeyin. Eğer size, " Geri
dönün! " denilirse, hemen dönün. Çünkü bu, sizin için daha temiz bir
davranıştır. Allah, yaptığınızı bilir.
Başkalarının
evlerine davetsiz ve izinsiz girmemeli, geri dönün deniliyorsa da kırılmadan
dönülmelidir.
Ahzab 53- Ey iman edenler! Peygamberin
evlerine vaktine bakmaksızın ve yemeğe izin verilmedikçe girmeyin. Fakat
çağırıldığınız vakit girin. Yemeği yediğinizde de hemen dağılın. Sohbet etmek
için de izinsiz girmeyin. Çünkü bu haliniz
peygambere eziyet veriyor, ama o sizden utanıyor. Fakat Allah gerçeği
söylemekten çekinmez…
Biz de müslüman
kardeşlerimizin evlerine vakitsiz, davetsiz gitmemeliyiz, yemekten sonra
bıktıracak şekilde fazla uzun oturmamalıyız, ev sahibine eziyet olabilir, ev
sahibi söylemeye çekinebilir. Kardeşliğin sürekli olması için bu konuda çok ince
düşünmeliyiz.
A’raf 31- Ey Âdemoğulları! Her mescide
gidişinizde güzel giysilerinizi giyin ve yiyin, için, fakat israf etmeyin, Çünkü
Allah israf edenleri sevmez.
Her dava adamı
camiye veya topluluğa giderken temiz giyinmeli, yeme, içme, para, zaman, enerji
gibi tüm ihtiyaçlarda israftan kaçınmalı ve israftan kaçma bilinci yeni
nesillere aktarılmalıdır.
Casiye 7- Her yalancı, günah yüklü kimsenin
vay haline.
Dava adamı günah işlemekten ve yalan söylemekten kaçınmalıdır.
Mücadele 9- Ey
iman edenler! Aranızda gizli konuşacağınız zaman günahı, düşmanlığı ve
Peygamber'e karşı gelmeyi fısıldamayın.
İyilik ve takvayı konuşun. Huzuruna toplanacağınız Allah'tan korkun.
10- Gizli
konuşmalar şeytandandır. Bu iman edenleri üzmek içindir. Oysa şeytan, Allah'ın
izni olmadıkça, müminlere hiçbir zarar veremez. Müminler Allah'a dayanıp
güvensinler. 11- Ey iman edenler!
Size " Meclislerde yer açın " denilince yer açın ki
Allah da size genişlik versin. Size " Kalkın " denilince de kalkın ki
Allah sizden inananları ve kendilerine ilim verilenleri derecelerle yükseltsin.
Allah yaptıklarınızdan haberi olandır.
Müslümanlar gıybet, alay, gizli kusur, haset ve hayrı
engelleyecek olumsuz şeyleri fısıldayarak kınama yerine aksine bunları daha
güzel nasıl yapabiliriz?,nasıl düzeltebiliriz? gibi yapılabilecek faydalı ve
güzel şeyleri konuşmalıdır. Ayrıca ne kadar kalabalık olunsa da düzensizliğe
fırsat verilmemelidir.
Şuara 214- (
Önce ) en yakın hısımlarını uyar. 215-
Ve sana uyan müminlere kanadını indir.
216- Şayet sana karşı gelirlerse, de ki: Ben
sizin yaptıklarınızdan muhakkak uzağım. 217-
Sen O, mutlak galip ve engin merhamet sahibine güvenip dayan.
Dava insanı tebliğe en
yakınlarından başlar. İnananlara sevgi ve şefkat gösterir.
Şura 37- O iman
edenler, büyük günahlardan ve hayâsızlıktan kaçınırlar. Onlar öfkelendikleri
zaman da kusurları bağışlarlar. 38-
Onlar, Rablerinin davetini kabul ederler ve namazı dosdoğru kılarlar.
Onların işleri de kendi aralarında bir istişare iledir.
Kendilerine verdiğimiz rızıktan onlar Allah yolunda
harcarlar.
Dava insanları dürüst
yaşar, kusur bağışlar, bütün işlerini danışarak yürütür, imkânlarını da İslam’ın
yayılması için kullanır.
Nur 62- Müminler ancak, Allah'a ve Resulüne
gönülden inanmış kimselerdir. Onlar o Peygamber ile
birlikte sosyal bir işle meşgul iken ondan izin istemedikçe bırakıp gitmezler. (Resulüm!) Şu senden izin isteyenler, hakikaten Allah'a ve Resulüne
iman etmiş kimselerdir. Öyle ise, bazı işleri için senden izin
istediklerinde, sen de onlardan dilediğine izin ver; onlar için Allah'tan bağış
dile; çünkü Allah mağfiret edicidir, merhametlidir.
63- ( Ey müminler! ) Peygamberin davetini, aranızdan bazınızın
bazınıza daveti gibi zannetmeyin. İçinizden, birini
siper ederek sıvışıp gidenleri muhakkak ki Allah bilmektedir. Bu
sebeple, O'nun emrine aykırı davrananlar,
başlarına bir bela gelmesinden veya kendilerine çok
elemli bir azap isabet etmesinden sakınsınlar. 64-
Bilmiş olun ki, göklerde ve yerde ne varsa Allah'ındır. O, sizin ne yolda, ne
durumda olduğunuzu iyi bilir. Huzuruna döndürülecekleri günde ise, yapmış
olduklarını hemen kendilerine haber verir. Allah, her şeyi hakkıyla bilendir.
Dava adamı kendi görevini kendi yapar, İslam’a hizmeti kimseye
havale edip kaytarmaz, hizmet esnasında çaresiz kalmadıkça da izin istemez.
Cuma 11-
Onlar bir ticaret ve eğlence gördükleri zaman hemen dağılıp oraya giderler ve
seni ayakta bırakırlar. De ki: Allah'ın yanında
bulunan, eğlenceden ve ticaretten daha hayırlıdır. Allah rızık
verenlerin en hayırlısıdır.
Dava adamı hutbeye gösterdiği hassasiyet gibi periyodik eğitimini
hiçbir nedenle terk etmez. Örneğin İslami sohbeti hiçbir film, müzik veya sporla
değişmez.
A’raf 56-
Düzeltildikten sonra yeryüzünde bozgunculuk yapmayın.
O'na, korkarak ve rahmetini umarak dua edin. Muhakkak ki Allah'ın rahmeti,
iyilik edenlere yakındır.
Birlik ve beraberliğe zarar verecek her türlü söz
ve davranıştan kaçınmalıdır.
Lokman 17-
Yavrucuğum! Namazı kıl, iyiliği emret, kötülükten
sakındır. Başına gelenlere sabret, çünkü bunlar, azmi gerektiren işlerdendir.
18- Hem insanlara karşı avurdunu şişirme
( kibirlenme ) ve yeryüzünde çalımla
yürüme. Çünkü Allah, övünen ve kuruntu
edenlerin hiçbirini sevmez. 19-
Yürüyüşünde tabii ol, sesini alçalt,
çünkü seslerin en çirkini elbette eşeklerin sesidir.
Müslüman tüm sorumluluklarını yapmalı başarısından
dolayı asla gururlanmamalı, yüksek sesle ileri geri konuşmamalıdır.
Bakara 195-
Allah yolunda mal harcayın da kendinizi ellerinizle tehlikeye
bırakmayın ve güzel hareket edin. Çünkü Allah
güzellik ve iyilik edenleri sever.
Müslüman görevlerini geciktirmeden aktif olarak
yerine getirmelidir. Çünkü her an bir engel, bir tehlike veya ölüm gelebilir.
Bakara 224-
Sözünüzde durmanız, kötülükten sakınmanız ve insanların arasını düzeltmeniz için
Allah'ı, yeminlerinize hedef veya siper edip
durmayın. Allah, her şeyi işitir ve bilir.
Yardım
etmeyeceğim, hiçbir sohbete gitmeyeceğim gibi hayrı engelleyecek hiçbir yemini
etmemelidir.
Nisa 74- O halde
geçici dünya hayatını, ebedî ahiret hayatı karşılığında satacak olanlar, Allah
yolunda savaşsınlar. Her kim Allah yolunda savaşır da öldürülür veya
galip gelirse, her iki durumda da biz ona yarın pek büyük bir mükâfat vereceğiz.
75- Hem size ne oluyor ki, Allah yolunda "
Ey Rabbimiz! Bizleri bu halkı zalim olan memleketten
çıkar, tarafından bizi iyi idare edecek bir sahip ve bize katından bir kurtarıcı
gönder " diye yalvarıp duran zayıf ve
zavallı erkekler, kadınlar ve çocukların kurtarılması uğrunda savaşa
çıkmıyorsunuz? 76-
İman edenler, Allah yolunda savaşırlar.
İnkâr edenler de tağut yolunda savaşırlar. O halde siz şeytanın taraftarlarına
karşı savaşın. Çünkü şeytanın hilesi zayıftır.
Allah’ın rızasını
kazanmak için ezilmiş ve ezilmekte olan müslümanlar için mutlaka mücadele
edilmelidir.
Saf 14- Ey
inananlar, Allah'ın yardımcıları olun. Nitekim Meryem oğlu İsa da
havarilere " Allah'a (giden yolda) benim yardımcılarım kimdir? "
demişti. Havariler " Allah ( yolun )un yardımcıları biziz " dediler. İsrail
oğullarından bir zümre inandı, bir zümre inkâr etti. Biz de inananları,
düşmanlarına karşı destekledik, onlar üstün geldiler.
Kim Allah’ın
dinine yardım ederse Allah da ona yardım edecektir.
Hucurat 9- Eğer
müminlerden iki grup birbirleriyle vuruşurlarsa aralarını düzeltin.
Şayet biri ötekine saldırırsa, Allah'ın buyruğuna
dönünceye kadar saldıran tarafla savaşın. Eğer dönerse aralarını
adaletle düzeltin ve ( her işte ) adaletli davranın. Şüphesiz ki Allah, adil
davrananları sever. 10- Müminler ancak
kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını
düzeltin ve Allah'tan korkun ki rahmete eresiniz.
Allah’ın
rahmetine ulaşmak için barışı sağlamak ve sürdürmek gerekmektedir.
Enfal 27- Ey iman edenler!
Allah'a ve Resul'e hainlik etmeyiniz ki bile
bile kendi emanetlerinize hıyanet etmiş olmayasınız.
Allah ve
Resul’ünün aleyhinde olacak herhangi bir işe katılmamalıdır.
En’am 152-
Yetimin malına yaklaşmayın; yalnız erginlik çağına erişinceye kadar (
malına ) en güzel biçimde ( yaklaşabilir ve uygun şekilde harcayabilirsiniz ).
Ölçü ve tartıyı tam adaletle yapın. Biz kimseye
gücünün yettiğinden fazlasını teklif etmeyiz.
Söylediğiniz zaman da, yakınınız da olsa âdil olun ve
Allah'a verdiğiniz sözü tutun. Öğüt alıp düşünesiniz diye Allah
bunları size emretmiştir.
Müslüman
kendisinin veya yakının zararına da olsa adaletten ayrılmamalıdır.
Nahl 45- Sinsice
kötü tuzaklar kuranlar, Allah'ın kendilerini yerin dibine
geçiremeyeceğinden yahut bilemeyecekleri bir yerden
azabın gelmeyeceğinden emin mi oldular?
İslam’a karşı
tuzak kuranlar her an Allah’ın gazabına uğrayabilirler.
Mümtehine 1- Ey inananlar!
Benim de düşmanım, sizin de düşmanınız olan kimseleri
dost edinmeyin. Onlar size gelen gerçeği inkâr ettikleri, Rabbiniz
Allah'a inandığınızdan dolayı Resulü ve sizi ( yurdunuzdan sürüp ) çıkardıkları
halde siz onlara sevgi ulaştırıyorsunuz. Eğer benim yolumda savaşmak ve benim
rızamı kazanmak için çıktınızsa içinizde onlara sevgi mi gizliyorsunuz? Oysa ben
sizin gizlediğiniz ve açığa vurduğunuz her şeyi
bilirim. Sizden kim bunu yaparsa doğru yoldan sapmış olur.
İslam’da tebliğ açık, hareket gizlidir. Bu nedenle müslümanları
saf dışı etmeye çalışanlara ne bir destek, ne içten bir sevgi ne de bir sır
verilmemelidir.
Kalem 9-
Onlar istediler ki yumuşak davranasın da onlar da sana yumuşak
davransınlar.
Müslüman dalkavuk
(yağcı) olmaz ve olmamalıdır. İnancından ve şahsiyetinden taviz vermeden örnek
olarak yaşamalıdır.