KONUYU OKU
40. AİLE
Ailenin Arka Planı
Aile, Ailede Mutluluğu Sürdürmenin Yolları

B) AİLEDE MUTLULUĞU SÜRDÜRMENİN YOLLARI

 

Furkan 74 / 365 - Ve onlar ki: "Ey Rabbimiz! Bize gözümüzü aydınlatacak eşler ve zürriyetler bağışla ve bizi takva sahiplerine önder kıl" derler.

a) Aile kurulacağı zaman eşi; hakka teslim olmuş, iman esaslarını bilen ve ciddiyetle uygulayan, Allah’a teslim olmuş ve ondan hiç ümit kesmeyen, tevbe istiğfarda bulunan, ibadetine zevkle devam eden, oruçla nefis terbiyesine sürdüren, her an Allah için hicrete hazır olan ve sadakatli olacağına inandığımız insanlardan seçmeliyiz;

      1) Böylece temelsiz bir aşk üzerine değil de bilgi, görgü, mantıklı bir sevgi ile hem dünyada hem de ahirette birlikteliği sürdürecek iman temelleri üzerine kurulmalıdır.

2) Aile kurulurken inançta, kültürde ve ekonomik yönden denkliğe dikkat edilmelidir.

3) Eşler birbirini Allah’ın emaneti olarak almalı, oyuncak gibi değil, yüzü ve gözü gibi korumalı, daima et, kemik ve tırnak gibi bütünleşmelidir.

 

b) Karşılıklı sevginin artması için eşler;

      1) Verdiği nimetlerden dolayı önce Allah’a hamd etmeli ve elçisine de şükran duymalı.

      2) Evdeki olur olmaz olaylara kızmamalı ve her şeyi iyiye yorumlamalı,

      3) Dönülmez acele kararlar vermemeli, pişman olacağı işlere girişmemeli,

      4) Laubali ve itirazcı olmamalı, bilakis sıcakkanlı olmalı,

      5) Huzur verici olmalı ve sevgiyi azaltacak, öfke biriktirecek kusurları sürdürmemeli,

      6) En küçük olayda bile suçu eşinde değil kendisinde aramalı,

      7) Maddeten ve manen üzerlerinde pis kokular (dedikodular) oluşturmamalı,

      8) Sahip oldukları malları hırsız, israf ve diğer tehlikelerden korumalı,

      9) Ev harcamalarında cimri veya israfçı değil bilakis iktisatlı olmalı,

      10) Karşılıklı olarak akrabalarına saygılı olmalı, eve ve arkadaşlarına karşı cimri olmamalıdır. Fakat akrabalar da bunlara yük olmaktan kaçınmalıdır.

      11) Aile içinde problem üreterek küsme ortamı oluşturmamalı ve varsa problemler ayakkabı gibi kapıda bırakmalı, evin de elbisenin de düzen ve temizliğine çok dikkat etmeli,

      12) Kendisi için hoş görmediği hiçbir şeyi eşi içinde hoş görmemeli,

      13) Karşılıklı olarak sırlarını kimseye açmamalı, eşinden kimseye yakınmamalı,

      14) Tıpkı birbirini yıkayan iki el gibi; acılarına ve sevinçlerine ortak olmalı,

      15) Karşılıklı olarak gezi, ziyaret, alışveriş ve buna benzer ortak eylemlerde nezaketen eşinin isteklerine öncelik tanımalı,

      16) Karşılıklı olarak birbirlerini küçük görmemeli aksine birbirine önem ve değer vererek onurlandırmalı ve gerektiğinde birbirlerini her alanda desteklemeli,

      17) Birbirlerinin değerini bilecek şekilde gelişerek bilgi ve olgunluğa sahip olmalı,

      18) Birbirlerini kimse ile mukayese etmemeli,

      19) Erkek de kadın da daima ahlaklı ve namusu ile takdir edilmeli,

      20) Hayırda yarışmalı ve yarışta birbirlerine teşvikçi olmalı,

      21) Bir anlaşmazlık esnasında eksilerini değil de; artılarını düşünmeli ve kutlamalı,

      22) Aile, miras veya arkadaşlarından yardım beklentisi içine girmemeli,

      23) Bekârlığın bir yük, evliliğin ise bir nimet olduğu bilinmeli, bir ailede erkek bütünleşmiş bir gövde ise kadın da damarlarda dolaşan adeta kan gibi olmalı,

      24) Eşler birbirlerine karşı olan sadakatlerine ihanet etmemeli,

      25) Her türlü kararı ortak almalı, evin güzelle değil, güzelliklerle ayakta kalacağı bilinmeli,

      26) Zaman zaman birbirlerine sürpriz hediyeler almalı,

      27) Birbirlerinden beklentilerini hakaret şeklinde değil, teşvik şeklinde söylemeli ve asla azarlamamalı, bir eş; eşini hayatının en önemli insanı olarak görmeli,

28) Her zaman biz ruhu ile hareket etmeli ve bencilliğe yer vermemeli,

29) Birbirine çirkinsin, cahilsin, delisin vs. gibi kötü sözler kullanmamalı,

30) Hiç biri bomba gibi patlamaya hazır bezgin bir görüntü vermemeli,

31) Geçmişi günümüze taşıyarak hiçbir hata büyütülmemeli,

32) Eşler kendilerini eksiksiz görmemeli, gelişmeye açık olmalı.

33) Evdekilerden kimseye şikâyetçi olunmamalı,

34) Acil işlerde imdat gibi yetişilmeli,

35) Helal lokmaya dikkat etmeli,

36) Birbirlerinden izinsiz televizyon kanalını bile değiştirmemeli,

37) Evde yorgun ve stresli bir ortam varsa yumuşatılmalı, müsaitse hemen sevgi ve saygı duyulan bir dosta ziyarete gitmeli, ya da bir parka veya yürüyüşe çıkmalı,

38) Eşler yakınlarının eleştirileri karşısında birbirlerini yalnız bırakmamalı,

39) Eşler daima birbirlerine iyilik yapmalı ki sevgi artsın,

40) Eşler birbirlerini olduğu gibi kabul etmeli ve zihnindeki kalıba sokmaya çalışmamalı,

41) Gelişme için huzurlu bir ortam oluşturmalı,

42) İhtiyaçlar öfke ile değil ölçülü bir şekilde ifade edilmeli,

43) Sıcakkanlılıkla karşılıklı iltifatı sürdürmeli, örneğin erkek; kadın psikolojisini bilerek, eşinin sevgi, saygı ve değer görme, ince bir ruhla şefkat, merhamet, korunma ve paylaşma beklediğini bilerek hareket etmelidir. Bayan ise; erkeğin fizyolojik yapısını bilerek yeme, içme, uyku ve cinsellik konusunda bilinçli hareket ederek mutluluğunun sürmesi için bu ihtiyaçları yerine getirmede titizlik göstermelidir. Erkeğinin fizyolojik ihtiyaçlarını bilen performanslı bir kadın kocası çapkın da olsa onu kazanırken diğerleri sadece eşinin tükenişini seyreder.

44) Sonuç olarak aşure tatlısı kaynadıkça kaynaşıp güzelleştiği gibi aile de sevgi, saygı, eğitimle ve öğretimle kaynaşmalı ve güzelleşmelidir.

Bu nedenle;

a) Farklılıkları saygı ile karşılamalı, kesinlikle küçümsememeli,

b) Ailelerin iyi yönleri gündeme getirilmeli ve takdir etmeli,

c) Arkadan konuşulmaya fırsat vermemeli,

d) Yukarıdaki güzelliklerin zamanın akışı içerisinde olacağını bilerek hareket etmelidir.

 

c) Eşler birbirlerinin haklarına saygı göstererek kesinlikle şu sözleri söylememeli veya davranışları yapmamalıdır;

1) Sen beni üzmekten zevk alıyorsun,

2) Eşyalara benden daha fazla önem veriyorsun,

3) Artık sen beni sevmiyorsun, bende sana ısınamıyorum,

4) Bir türlü senin gözünde iyi olamadım, hep başkaları iyi ben kötüyüm,

5) Düğünde yaptıklarınızı affedemiyorum,

6) Annem ve babam da beni sana verdiklerine pişmanlar,

7) Keşke bu çocuklar olmasaydı, göğsüme taş bassaydım,

8) Hem cimrisin, hem korkaksın ama gücün sadece bana yetiyor,

9) Aynı görüşte olamadık ve olamayız da,

10) Hep beni eleştiriyor ve horluyorsun, ne hakkın var?,

11) Ailem bize yardım etmese evi bile geçindiremiyorsun, her gün borç çoğalıyor,

12) Eşinin bir pişmanlık ve itirafı karşısında artık çok geç, bunları daha önce söylemeliydin,

13) Ayrılmak istiyorum, çekilmez oldun, bir gün olsun sevdiğini söylemedin veya yansıtmadın,

14) Şüphelerim artıyor arada biri mi var acaba?,

15) Sanki uzaktasın, hiç acılarımı paylaşmadın,

16) Keşke başkası ile evlenseydim rahat ederdim,

17) Sen başkasını alsaydın küfürlerini duymazdım,

18) Beni hep zor duruma düşürüyorsun,

19) Artık bu evlilik bana işkence oluyor,

20) Aniden sebepsiz, zamansız ve yüksek ses tonuyla kahırlı söylenmeler vs.

 

Bu durumlara düşmemek için;

1) Hayatta başarının sırlarını, mutluluğun yollarını tekrar tekrar okumalı,

2) Örnek ve mutlu ailelerle iletişim içinde olmalı, onlardan tavsiyeler istemeli,

3) Aile ve akraba arasında kin ve kavgaya neden olacak konuları açmamalı, örneğin ailen hep öbür kardeşlerine veriyorlar, öbürlerini zenginleştirip seni fakirleştiriyorlar, seni sömürüyorlar vs.

4) Eşler birbirini alçaltıcı söz ve davranışlardan kaçınmalı, çocuğuna verdiği değeri eşine de vermelidir. Çünkü insana küçümsenmesi veya beğenilmemesi kadar ağır gelen ve unutamadığı hemen hemen hiç bir hatırası olamaz.

 

Sonuç olarak

Eşler şunu iyi bilmelidir ki erkek severse merhametli olur, kadın da merhameti görürse sever. Bu bakımdan evde tuzak kuran bir denetim, suçlama, aşırı mükemmellik, sürekli değersizleştirme, sürüp giden bir kırgınlık ve güvensizlik olmamalıdır. Bunları yapmak aileye kibrit suyu dökmektir.

Eşler ilk tanıştıkları dönemdeki sevgi ve saygıyı ömür boyu sürdürmeye çalışmalı birbirlerini cahillikle, çirkinlikle, yaşlanmakla ayıplamamalı, birbirlerinin hoşlandığı ve hoşlanmadığı noktaları çok iyi öğrenmeli ve eğer hala cahillikle suçlayacaksa eğitmeden boşa geçirdiği zamanlardan dolayı önce kendini suçlamalr.