KONUYU OKU
17. TEVBE
Tevbe

TEVBE

 

1) Nisa 26 / 81 - Allah sizlere bilmediklerinizi bildirmek, sizden öncekilerin yollarını size göstermek ve tevbelerinizi kabul etmek ister, Allah her şeyi kemal üzere bilendir, yegâne hüküm ve hikmet sahibidir.

 

Allah hidayet yolunu göstermek ve yapılan tevbeleri kabul etmek istiyor.

 

2) Fatır 45 / 439 - Eğer Allah insanları yaptıkları günahlar yüzünden yakalayıp hesaba çekiverseydi yeryüzünde hiçbir canlı bırakmazdı fakat Allah onları muayyen bir vakte kadar geciktirir, nihayet ecelleri gelince muhakkak Allah kullarına basirdir, onları amellerine göre cezalandırır.

 

Allah insanları;

      a) Günahları üzerine hemen cezalandırıverseydi yeryüzünde hiçbir canlı kalmayacaktı,

      b) Fakat tayin edilen ecelleri gelinceye kadar bekletmektedir,

      c) Aklını kullanan her insan Allah’ ın bu güzel merhametinden dolayı minnet duymalı ve kusurdan kaçınmalıdır. 

 

Not: Bu ayet ateistlerin veya başkalarının Allah varsa kötülüklere neden müdahale etmiyor, itirazlarına bir nevi cevap özelliği taşımaktadır.

 

3) Zümer 53 / 463 - De ki: Ey kendi nefisleri aleyhine haddi aşan kullarım Allah’ ın rahmetinden ümit kesmeyiniz çünkü Allah bütün günahları bağışlar, şüphesiz o çok bağışlayan, çok esirgeyendir.

 

Allah kullarına;

      a) Ne olursa olsun ümit kesmemelerini,

      b) Bütün günahlarını bağışlayacağını,

      c) Bağışlayan ve esirgeyen olduğunu haber vermektedir,

      d) İnsanlar başka gidecek kapı olmadığını anlamalı ve hemen secdeye kapanarak tevbe etmelidir. 

 

4) Tahrim 8 / 560 - Ey iman edenler! Samimi bir tevbe ile Allah'a dönün. Umulur ki Rabbiniz sizin kötülüklerinizi örter, Peygamber'i ve onunla birlikte iman edenleri utandırmayacağı günde Allah sizi, içlerinden ırmaklar akan cennetlere sokar. Çünkü onların nurları, önlerinde ve yanlarında koşar da, "Ey Rabbimiz! Nurumuzu tamamla, bizi bağışla, çünkü sen her şeye kâdirsin." derler.

 

Kıyamet gününde mahcup olmak istemeyenler, içlerinden ırmaklar akan cennetlere girmek isteyenler, önlerinden ve yanlarından nurlarının yol göstermesini isteyenler samimi olarak tevbe etmelidirler.

 

5) Furkan 68 / 365- Yine onlar ki Allah ile beraber (tuttukları) başka bir Tanrıya yalvarmazlar, Allah'ın haram kıldığı cana haksız yere kıymazlar ve zina etmezler. Bunları yapan günahı (nın cezasını) bulur, 69) Kıyamet günü azabı kat kat arttırılır ve onda (azapta) alçaltılmış olarak devamlı kalır. 70) Ancak tevbe ve iman edip iyi davranışta bulunanlar başkadır. Allah onların kötülüklerini iyiliklere çevirir. Allah çok bağışlayıcıdır, engin merhamet sahibidir.

 

Dikkat edersek: Allah’ın has kulları başka ilahlara yalvarmaz, cinayet işlemez, zina yapmaz ama kim bu hataları yapar tevbe etmeden ölürse azaba düşer. Fakat gecikmeden pişman olup tevbe ederse Allah merhametiyle kötülükleri sevaba çevirmektedir.

 

6) Zümer 35 / 461 - Böylece Allah onların geçmişte yaptıkları en kötü hareketleri bile örtecek ve yaptıklarının en güzeline denk olarak mükâfatlarını verecektir.

 

Tevbe ile

      a) Geçmişte yapılan en kötü hareketleri bile örteceğini,

      b) Yapılanların en güzeline göre de mükâfatlandıracağını bildirmektedir.

 

7) Talak 5 / 557 - Kim Allah’ tan korkarsa Allah onun günahlarını örter ve onun sevabını büyütür.

 

Allah’ tan korkan kişinin günahını örteceğini ve sevabını da büyüteceğini bildirmektedir.

 

8) Ahkaf 15 / 503 - ... Nihayet insan güçlü çağına erişip kırk yaşına varınca, Ey Rabbim dedi: Bana ve anne-babama verdiğin nimetine şükretmeyi ve hoşnut olacağın iyi işler yapmayı bana ilham et, bana soyumda salâh nasip et (soyum içinde hep salih kişiler olsun), ben sana tevbe ettim ve ben (sana) teslim olanlardanım. 16) İşte kendilerinden yaptıklarının en iyisini kabul edip günahlarından vazgeçeceğimiz bu kişiler cennet halkı içindedirler. Bu onlara vaat edilen dosdoğru bir söz vermeden dolayıdır.

 

İnsanın;

      a) Kırk yaşına varınca olgunlaşacağını,

      b) Duasında kendisine ve ebeveynine verilen nimetten dolayı şükretmesini,

      c) Allah’ ın hoşnut olacağı işleri yapmasını,

      d) Neslinin de iyi kişiler olmasını istemelerini,

      e) Günahlarına tevbe ederek Allah’ a teslim olmalarını istemektedir. Böyle kişilerin,

                  a) Amellerinin en iyisinin kabul edileceğini ve en iyisi ile mükâfatlandırılacağını,

                  b) Günahlarının ise af olacağının,

                  c) Cennetlik kişiler arasına gireceğinin Allah tarafından vaat edildiği bildirilmektedir.

 

9) Zariyat 15 / 520 - Gerçekten takva sahipleri cennetlerde pınar başlarındadır 16) Rablerinin kendilerine verdiğinden razı oldukları halde, doğrusu onlar bundan önce güzel amel işleyenlerdi 17) Onlar geceden pek az (bir zaman) uyuyorlardı 18) Sabahın erken vakitlerinde hep istiğfar ederlerdi.

 

Cennetlerde pınar başlarında olacak olanlar ise;

      a) Güzel amel işleyenler,

      b) Geceleri ilim ve ibadetle uğraşarak az uyuyanlar,

      c) Seher vakitlerinde de tevbeye devam edenler.

 

10) Ala 14 / 591- Gerçekten kurtulmuştur (küfür ve şirkten temizlenen).

 

Günahkâr bir hayat çok masraflı ve yorucu bir hayattır. Tevbe sonrası mütevazı bir hayat hem lüzumsuz israftan, hem de azaptan kurtarmaktadır.

 

11) Nisa 17 / 79 - Allah’ ın kesin olarak kabul edeceğini vaat ettiği tevbe, ancak bilmeyerek bir suç işleyip de sonra hemen tevbe edenlerin tevbesidir. İşte Allah bunların tevbesini kabul eder, Allah her şeyi bilir, her şeyi bir hikmete göre yapar.  18) Yoksa kötülükleri işleyip de kendine ölüm geldiğinde, (hayattan ümidini kesince) ben şimdi tevbe ettim diyenler ve kâfir olarak ölenler için tevbe yoktur, işte onlar için elem verici bir azap hazırladık.

 

Allah’ ın kabul ettiği tevbe;

      a) Bilmeyerek bir suç işleyip de sonra hemen tevbe edenlerin tevbesidir,

      b) Hayattan ümidini kesme anında ben şimdi tevbe ettim diyenler ve kafir olarak ölenler için tevbe yoktur.

 

Not: Tevbenin kabulü için ölümün ufukta görünmemesi gerekmektedir.

 

12) R. Salihin C 1- S 28- No 14 ( Müslim ) Ağar b. Yesar el. Müzeni (r.a)’ dan Peygamber (sav) şöyle buyurdu: Allah’ a tevbe edin ve ondan bağışlanmanızı isteyin, çünkü ben günde yüz kere ondan ( Allah’ u Teala’ dan ) bağışlanmamı istiyorum.

 

H. Ş. göre inananlar;

      a) Küfür ve şirkten temizlenerek,

      b) Buna karşı hem tedbirli yaşayarak hem de sürekli bağışlanmalarını istemelidirler,

      c) Çünkü peygamberimiz günahsız olduğu halde günde yüz defa bağışlanmayı istiyordu. Bu isteği Allah ile kendi arasında sevgi, ilim ve dostlukta bir derinleşmedir.

      d) Kıyamet gününe hesap bırakmak istemeyenler de bu tür bağışlanma tavrını sürdürmelidir.

 

TEVBE BİLİNCİ NASIL OLMALIDIR? SORUSUNA BU AYETLER VE HADİS IŞIĞINDA CEVAPLAR

 

1) Allah’ ın tevbeleri kabul edeceği bilinmelidir,

2) Allah insanları günahlar üzerine öldürüverseydi canlı kalmazdı ama belirlediği bir zamana kadar yaşatmaktadır,

3) Allah’ ın rahmetinden ümit kesilmemelidir,

4) Allah’ın bağışlayıcı ve esirgeyici olduğu bilinmelidir,

5) Allah’ a tam bir pişmanlıkla tevbe edilmelidir,

6) Allah tevbe edip imanla iyi ameller işleyenlerin kötülüğünü iyiliğe çevireceği bilinmelidir,

7) Allah’ ın geçmişte yapılan en kötü hareketleri bile örteceği fakat en güzel amele göre mükâfatlandıracağı bilinmelidir,

8) Her kim Allah’ tan korkarsa günahının örteceğini, sevabının da büyütüleceğini bilmelidir,

9) Bir insan 40 yaşına varıp ebeveynime verdiğin nimete şükretmeyi ve razı olacağın iyi işleri bana yaptırmayı ilham et, neslimi de salih kişiler yap, tevbe ile sana teslim oldum diyenler amellerinin en iyisinin kabul edileceğini, günahlarının da affedilerek cennete koyulacağını ümit etmelidir,

10) Günahlardan sakınanların, Allah’ ın verdiklerine razı olanların, güzel amel işleyenlerin, gecelerini ilim ve ibadetle değerlendirenlerin, sabahları tevbeye devam edenlerin cennette pınar başlarında olacakları bilinmelidir,

11) Küfür ve şirkten temizlenenler kurtulacaklarını ümit etmelidirler,

12) Kabul edilen tevbenin bilmeyerek işlenen, ölüm daha ufukta görülmeden ve çabuk yapılan tevbe olduğu unutulmamalıdır,

13) H. Ş. göre inananlar küfür ve şirkten temizlenerek ve buna karşı hem tedbirli yaşayarak hem de sürekli bağışlanmalarını istemelidirler.