KONUYU OKU
13. MÜMİNLERİN ÖZELLİKLERİ
Etkin Bir Kişilik Ve Başarı Kazanmaları İçin Müminlerde Mutlaka Olması Gereken Özellikler

D) ETKİN BİR KİŞİLİK VE BAŞARI KAZANMALARI İÇİN MÜMİNLERDE MUTLAKA OLMASI GEREKEN ÖZELLİKLER

 

1) Müddesir 3 / 574 - Sadece Rabbini büyük tanı 4) Elbiseni de (maddi ve manevi şahsiyetini) temiz tut 5) Kötü şeyleri terk et 6) Yaptığın iyiliği çok görerek başa kakma 7) Rabbinin rızasına ermek için sabret.

 

Mü’min;

      a) Yalnız Rabbini büyük tanımasıyla,

      b) Maddi elbisesini ve ahlakını temiz tutmasıyla,

      c) Kötülükleri terk etmesiyle,

      d) Yaptığı hiçbir ameli abartmamasıyla,

      e) Allah’ ın sevgisine ulaşmak için sabırla kulluk yapmasıyla amacına ulaşır.

 

2) Nahl 90 / 276 - Muhakkak ki Allah adaleti, iyiliği, akrabaya yardım etmeyi emreder, çirkin işleri, fenalık ve azgınlığı da yasaklar, o düşünüp tutasınız diye öğüt veriyor.

 

Düşünüp öğüt alınması için Allah;

      a) Adaleti; Şirki kaldırarak yalnız Allah’ a kulluk yapmayı, 

      b) İhsanı;

                  a) Allah’ ı görüyor gibi ibadet etmeyi,

                  b) İnsanlara ve diğer varlıklara en güzel şekilde davranmayı,

                  c) İşlerini en güzel şekilde yapmayı,

                  d) Kendisi için istediğini kardeşi içinde istemeyi vs.

      c) Yakınlarına vermeyi emrederken,

      d) Fuhuş ve diğer çirkin işlerden,

      e) Kötülüklerden,

      f) Zorbalıklardan;

                  a) Kendini beğenmekten,

                  b) Hakkı engellemekten,

                  c) Her türlü tecavüzden vs. sakındırmaktadır.

 

3) Hucurat 12 / 516 - Ey iman edenler! Zannın birçoğundan sakının, çünkü zannın bir kısmı günahtır, birbirinizin gizli durumlarını merak edip araştırmayın, kiminiz kiminizin gıybetini yapmasın, biriniz ölmüş haldeki kardeşinin etini yemeyi sever mi? İşte bundan tiksindiniz, Allah’ a karşı gelmekten sakının. Allah tevbeyi çok kabul edici ve engin merhamet sahibidir.

 

Mü’min;

      a) Kimseye kötü zanda bulunmaz,

      b) Kimsenin gizli durumlarını araştırmaz,

      c) Ölü eti sayılan gıybeti yapmaz, yani leş yemez.

      d) Allah’ a karşı gelmekten kaçınır,                     

      e) Bir kusuru varsa geciktirmeden tevbe eder.

 

4) Enfal 46 / 182 - Allah ve Resulüne itaat edin, birbirinizle çekişmeyin, sonra korkuya kapılırsınız da kuvvetiniz elden gider. Bir de sabredin, çünkü Allah sabredenlerle beraberdir.

 

Mü’min,

      a) Allah ve Resulüne uyar,

      b) Mü’minleri zayıflatacak veya dağıtacak tartışmalara girmez,

      c) Sabırla birlik ve beraberliği sürdürmeye çalışır.

 

5) Hucurat 6 / 515 - Ey iman edenler! Eğer bir fasık size bir haber getirirse onun doğruluğunu araştırın yoksa bilmeden bir topluluğa kötülük edersiniz de sonra yaptığınıza pişman olursunuz.

 

Telafisi mümkün olmayacak olayların oluşmaması için;

      a) Gelen haberleri iyi araştırır,

      b) Olabilecek tehlikelere karşı önceden tedbir alır,

      c) Sorumlu ve pişman olmaktan da kurtulur.

 

6) Fussilet 33 / 479 - Ben gerçek müslümanlardanım deyip, salih amel işleyerek Allah’a (ibadete) çağıran kimseden daha güzel sözlü kim var? 34) İyilikle kötülük bir olmaz, sen (kötülüğü) en güzel bir şekilde (iyilikle) önle, o zaman seninle arasında düşmanlık bulunan kimse sanki candan bir dost olur.

 

Ben müslümanım demek en büyük şereftir. Buna ilaveten;

      a) İhlâsla amel ve ibadet yapanların,

      b) Ezanla namaza veya tebliğle İslam’ a çağıranların en güzel söze sahip oldukları bildirilmiştir.

      c) Ezandaki mana ve maksat iyi bilinmeli, ezanı okuyanla kalben tekrar etmeli, kesinlikle ezanın okunuşuna lakayt kalınmamalı ve bir musiki gibi değerlendirmemelidir.

Çünkü bu ezanla;

                  a) Allah’ ın ve davasının büyüklüğü,

                  b) Allah’ tan başka ilah ( güç ) olmadığı,

                  c) Muhammed (sav) in elçisi olduğu,

                  d) Bu ruhla namaza kalkılması,

                  e) Bu ruhla namaz kılınınca kurtulunacağı,

                  f) Allah’ ın ve davasının büyük olduğu ve bunu yüceltmek için çalışmanın gereği,

                  g) Allah’ tan başka ibadet edilen güç, dualara cevap veren ve kural koyan olmadığının bir ilanı yapılmaktadır.

d) İnsanlar bu ruhla namaz kılmaya çağrılmaktadır. Bu şekilde algılanan ezan ve namaz da birliği, yardımlaşmayı ve birçok hayır kapılarını açmaktadır. 

 

Ayrıca daima sabır ve ileri görüşlülükle kötülüğü iyilikle karşılayabilenler düşmanlarını bile dost ederler.

 

7) Ahzab 70 /  426 - Ey iman edenler! Allah’ tan korkun ve doğru söz söyleyin.

 

İleride mahcup olacağı ve özür dileyeceği hiçbir şeyi yapmaz ve konuşmalarında Allah’ tan korkarak daima doğruyu söyler.

 

8) İsra 53 / 286 - Kullarıma söyle, sözün en güzelini söylesinler, (yoksa) sonra şeytan aralarını bozar.

 

Şeytanın aralarına fitne ve düşmanlık sokmaması için insanlarla en güzel şekilde konuşurlar.

 

9) Mü’minun 61 / 345 - İşte bunlar hayır işlerinde koşuşurlar ve hayır işlerinde en önde giderler.

 

Hayır işlerinde daima önde giderler ki bunlara sabikun denir.

 

10) İnsan 9 / 578 - (Sonra onlara şöyle derler) size ancak Allah rızası için yediriyoruz. Sizden ne bir hediye isteriz, ne de bir teşekkür bekleriz.

 

Yaptıkları iyiliklerde hiçbir karşılık ve teşekkür beklemezler.

 

11) Leyl 5 / 595 - Kim (Allah yolunda harcar) verir ve Allah’ tan korkar (günahlardan sakınırsa) ve 6) O en güzel kelimeyi (La ilahe illallah sözünü) tasdik ederse 7) Biz onu (Allah’ ın razı olacağı) en kolay ve başarılı yola hazırlarız.

 

Mü’minler için başarı reçetesi;

a) Allah yolunda infak ederlerse,

b) Günahlardan gerçekten sakınırlarsa,

c) Tereddütsüz olarak kararlılıkla iman ederlerse, 

d) Bu şartlara uydukça Allah’ ta onları daima takvalı bir yaşamda başarılı kılar.

 

12) Haşr 9 / 545 - Onlardan önce (Medine’ yi) iman (hicret) yurdu olarak hazırlayanlar kendilerine hicret edenleri sever, onlara verilenlerden ötürü içlerin de bir çekememezlik hissetmezler ve ihtiyaç içinde olsalar dahi onları kendilerine tercih ederler, kim nefsinin cimriliğinden korunursa işte onlar kurtuluşa erenlerdir.

 

Mü’minler ensar ehli gibi;

      a) Kendilerine sığınan mü’minleri kendi nefislerine tercih ederler,

      b) Kalplerinde hiçbir sıkıntı duymadan ihtiyaç sahiplerinin ihtiyaçlarını karşılarlar ve nefislerinin cimriliğini yenerler.

 

13) R. Salihin C 1- S 281- No 213 ( Buhari - Müslim ) Abdullah b. Amr b. el - as (r.a)’ dan Peygamber (sav) şöyle buyurdu: Müslüman o kimsedir ki (diğer) müslümanlar onun dilinden ve elinden emniyet ve selamet içindedirler, muhacir ise Allah’ ın yasak kıldığı şeyleri terk eden kimsedir.

 

H. Ş. göre müslümanlar;

      a) Söz ve hareketleri ile insanları incitmezler,

      b) Sürekli günahlardan uzaklaşarak Allah’ a yaklaşmaya çalışırlar.

 

14) Seçme Hadisler S 169 ( Tirmizi ) Zerbi (r.a)’ dan Enes bin Malik’ in şöyle dediğini işittim: Yaşlı bir zat peygamberi (sav) görmek için geldi. Oradakiler ağır alıp da ihtiyara yer vermekte geciktiler. Bunun üzerine peygamber (sav) küçüklerine acımayan ve sevemeyen, büyüklerine saygı ve hürmet gösteremeyen tam olarak bizden değildir buyurdular.

 

H. Ş. Göre; müslüman daima büyüklerine saygılı, küçüklerine de şefkatli olmalıdır. Bu tür ahlakın olmadığı yerde İslam da olmaz.

 

15) R. Salihin C 2- S 176- No 706 ( Buhari – Müslim ) Ebu Hureyre (r.a)’ dan peygamber (sav) şöyle buyurdu: Kim Allah’ a ve ahiret gününe inanıyorsa misafirine ikram etsin, kim Allah’ a ve ahiret gününe inanıyorsa sıla-i rahimde bulunsun (akrabasını gözetsin), kim  Allah’ a ve ahiret gününe inanıyorsa (konuşunca) hayır (lı söz) söylesin, yahut sussun.

 

H. Ş. göre mü’min;

      a) Misafirine ikram eder,

      b) Sıla-i rahimde bulunarak akrabalarını ziyaret eder,

      c) Daima hayırlı konuşmalarda bulunur,

      d) Kötülük oluşturacak, üzecek ve ümit kıracak konuşmalarda bulunmaz. 

 

16) T. Muhammediye S 208 ( Taberani – Bezzar )  Ubadet b.  Samit  (r.a)’ den Peygamber (sav) şöyle buyurdu: Size Allahü Teala’ nın ne ile binaları şereflendirdiğini ve dereceleri yükselttiğini haber vereyim mi? Ashap; evet dediler. Buyurdular ki; sana kabaca davranana karşı yumuşak davranırsın, zulmedeni affedersin, seni mahrum edene verirsin, seninle ilgisini kesene gidersin, ilgi kurarsın.

 

H. Ş. göre mü’minler;

      a) Kaba davranana yumuşak davranarak,

      b) Zulmedeni affederek,

      c) Mahrum edene vererek,

      d) İlgisini kesenle diyalog kurmaya çalışarak sürekli dost ve itibar kazanmaya çalışmalıdırlar.

 

BİR MÜMİNİN KAMİL YANİ OLGUN OLDUĞUNU NASIL ANLAYABİLİRİZ? SORUSUNA

BU AYETLER VE HADİSLER IŞIĞINDA CEVAPLAR

 

1) Sadece Rabbini büyük tanıması ile

2) Elbisesinin temizliği ve tertibi yanında şaibe ve ahlaksızlıklardan kaçınması ile

3) Kötü şeyleri terk etmesi, yaptığı iyiliği abartmaması ve başa kakmaması ile

4) Rabbinin rızasını kazanmak için sabretmesi ile

5) İbadetine şirk karıştırmaması ile

6) Yakınlarına yardım etmesi ile

7) Çirkin işlerden ve azgınlıktan (malı ve makamı ile gururlanmaktan ve İslam’ a engel olmaktan) kaçınması ile

8) Zandan, gıybetten ve insanların gizli yönlerini araştırmaktan uzak durması ile

9) Allah ve Resul’ üne itaat ederek müslümanlar arasındaki kırıcı tartışmalardan ve çekişmelerden kaçınması ile

10) Olur olmaz ve müslümanlara zarar verecek haberlere itibar etmemesi ile

11) Fuhşa ve diğer büyük günahlara düşmektense zindanı tercih etmesi ile

12) Kötülüğe kötülük yaparak değil kötülüğü iyilikle önlemeye çalışması ile

13) Suçunu itiraf edenleri kınamayıp af olmaları için dua etmesi ile

14) Daima Allah’ tan korkarak zararına da olsa doğruyu söylemesi ile

15) Allah’ a ve iyilik yapanlara ihanet etmesi ile değil bilakis şükran duyması ile

16) Şeytanın fitnesine meydan vermemek için insanlara karşı en kibar ve en güzel sözü söylemesi ile

17) Hayır işlerine koşuşturması ve en öne geçmeye çalışması ile

18) Allah için yedirip içirmesine karşılık ne bir ücret, ne bir hediye, ne de bir teşekkür beklememesi ile

19) Allah yolunda infak etmesi, günahlardan sakınması, kararlı ve sarsılmayan bir imana sahip olması ile

20) Allah için hicret edip gelenlere kendileri muhtaç bile olsa içlerinde bir çekememezlik ve sıkıntı duymadan onlara ekonomik ve psikolojik olarak yardım etmeleri ile

21) H. Ş. göre mü’minler ensar ehli gibi kendilerine sığınan mü’minleri kendi nefislerine tercih ederler, kalplerinde hiçbir sıkıntı duymadan ihtiyaç sahiplerinin ihtiyaçlarını karşılarlar ve nefislerinin cimriliğini yenerler.

22) H. Ş. göre müslümanlar söz ve hareketleri ile insanları incitmezler ve sürekli günahlardan uzaklaşarak Allah’ a yaklaşmaya çalışırlar.

23) H. Ş. göre müslüman daima büyüklerine saygılı, küçüklerine de şefkatli olmalıdır.    Bu tür ahlakın olmadığı yerde İslam da olmaz.

24) H. Ş. göre mü’min misafirine ikram eder, sıla-i rahimde bulunarak akrabalarını ziyaret eder, daima hayırlı konuşmalarda bulunur, kötülük oluşturacak, üzecek ve ümit kıracak konuşmalarda bulunmaz. 

25) H. Ş. göre mü’minler kaba davranana yumuşak davranarak, zulmedeni affederek, mahrum edene vererek, ilgisini kesenle diyalog kurmaya çalışarak sürekli dost ve itibar kazanmaya çalışmalıdırlar.

 

Not: Etkin bir mü’min;

      a) İmanı, ibadeti, mücadeleyi ve infakı çok çekici bulur,

      b) Allah’ a dost olabilmeyi her şeyin üstünde görür,

      c) Küfür ve isyandan tiksinir,

      d) Kimseye uydu veya kuyruk olmaz,

      e) İşkenceye boyun eğmez,

      f) Her musibeti bir sınav sayar,

      g) Her felaket onun imanını ve tecrübesini artırır.

      h) Her zorluktan sonra bir kolaylık olduğunu bilir,

      ı) İslam’ ı üst kimlik, ırkı veya kavmi alt kimlik görürken, ırkçılığı ise ümmeti dağıtan, parçalayan bir zelzele olarak görür.