KONUYU OKU
34. İSRAİL OĞULLARINDAN BERİ YAHUDİLERDE GÖRÜLEN SOSYAL VE PSİKOLOJİK YÖNLER
İsrail Oğullarından Beri Yahudilerde Görülen Sosyal Ve Psikolojik Yönler

İSRAİLOĞULLARINDAN BERİ YAHUDİLERDE GENELLİKLE GÖRÜLEN

SOSYAL VE PSİKOLOJİK YÖNLER

  

1) Bakara 90 / 13 - Allah’ ın kullarından dilediğine peygamberlik ihsan etmesini kıskandıkları için Allah’ ın indirdiği Kur’an’ ı inkâr ederek kendilerini harcamaları ne kötü şeydir, böylece onlar gazap üstüne gazaba uğradılar ayrıca kâfirler için alçaltıcı bir azap vardır.

                                                                                                          

Yahudiler;

      a) Allah’ ın dilediğine peygamberlik vermesini kıskanan yani ilahi iradeye karşı gelen,

      b) Böylece Kur’an’ ı kabul etmeyerek kendilerini harcayan insanlardır.

 

2) Tevbe 31 / 190 - Yahudiler Allah’ ı bırakıp bilginlerini (hahamlarını), Hıristiyanlar da rahiplerini, Meryem oğlu Mesih’ i (İsa’ yı) Rabler edindiler, hâlbuki onlara ancak tek ilaha kulluk etmeleri emrolundu, ondan başka tanrı yoktur, o bunların ortak koştukları şeylerden uzaktır.

 

Allah kullarına yalnız kendisine kulluk yapmalarını emrederken Allah’ ın emir ve yasaklarına uymayı bırakıp;

a) Yahudiler hahamlarının,

b) Hıristiyanlar da rahiplerinin emir ve yasaklarına uyarak Allah’tan uzaklaşıp kendilerini saptıranları Rabler edinmişlerdir.

 

3) Mücadele 14 / 543 - Allah’ ın gazap ettiği bir topluluğu (Yahudileri) dost edinenleri  (onlara sır verenleri) görmedi mi? Onlar ne sizdendirler ne de onlardandırlar, bile bile yalan yere yemin ediyorlar.

 

Allah yahudilere gazap verdiği için onlara sır vererek dost ve idareci edinenler bilmeli ki;

      a) Ne müslümanlardandır,

      b) Ne de yahudilerdendir.

      c) Ancak yalancıdırlar.

 

4) Maide 51 / 116 - Ey iman edenler! Yahudileri ve Hıristiyanları dost edinmeyin zira onlar birbirlerinin dostudurlar (birbirinin tarafını tutarlar), içinizden onları dost tutanlar onlardandır. Şüphesiz Allah zalimler topluluğuna yol göstermez.

 

Allah iman edenlere;

      a) Yahudilerin ve Hıristiyanların birbirini tutacaklarını ve birbirlerini dost edineceklerini,

      b) Bu nedenle erimemek için onlarla gerçekten dost olunmamasını, yani idareci yapılmamasını,

      c) Eğer hâlâ onlarla dost olmaya yani emirlerinde yaşamaya çalışılırsa eriyerek onlardan olunacağı bildirilmektedir.

      d) Ayrıca ticaret, sanat, bilimsel alışveriş için dikkatli bir diyalog kurulabilir, çünkü her diyalog dostluk değildir.

 

5) Tevbe 34 / 191 - Ey iman edenler! (Biliniz ki) hahamlardan ve rahiplerden birçoğu insanların mallarını haksız yollardan yerler ve (insanları) Allah yolundan engellerler...

 

Hahamlar ve rahipler taraftarları olan insanları;

      a) Hem sömürürler,

      b) Hem de saptırırlar.

      c) Bu gerçekten acınacak bir haldir.

 

6) Nisa 51 / 85 - Kendilerine kitaptan nasip verilenleri görmedin mi? Putlara ve batıla (tanrılara) iman ediyorlar sonra da kâfirler için: Bunlar Allah’ a iman edenlerden daha doğru yoldadır diyorlar 52) Bunlar Allah’ ın lanetlediği kimselerdir, Allah’ ın rahmetinden uzaklaştırdığı (lanetli) kimseye gerçek bir yardımcı bulamazsın 53) Yoksa onların mülkten, hükümranlıktan bir nasiplerimi var? Öyle olsaydı insanlara çekirdek filizi (kadar bir şey bile) vermezlerdi.

 

Yahudi ve Hıristiyanlardan yarım bilgi sahibi olanlar;

      a) Mü’minlere karşı inkârcıların daha doğru yolda olduğunu iddia ederler.

      b) Lanetlenen Yahudiler zor ama yeryüzüne egemen olacak olsalar yani Hz. Süleyman ve Hz. Davut zamanında Tanrı devleti adına yaptıkları gibi şimdi de Mesih’i kullanarak mülk ve saltanatın kendilerine ait olmasını istiyorlar. Kendilerindeki taassup ve hurafeci kinlerinden dolayı acımasızca mazlumları öldürmelerinden ve yurtlarından çıkarmalarından dolayı tüm dünyanın öfkesini üzerlerine çekmektedirler. Bu nedenle egemen olmaları çok zordur. Olsalar bile cehalet, cimrilik ve çıkarcılıklarından dolayı insanlara bir çekirdek tanesini bile vermezler.

 

Not: Medeniyet için çalışan insanlığın bu bildirilen mahrumiyetle bir daha karşı karşıya gelmemesi için müslümanlar tüm vicdanlı insanlarla bilimsel, teknik, kültürel ve siyasal işbirliği yapmalıdırlar. Ayrıca Yahudi lobileri ile diyalog kurarak, az da olsa ikna ederek yeryüzünde Yahudilerin veya Yahudileşenlerin kabalık, cimrilik ve cehaletlerine dayalı dünya hâkimiyeti için Filistin’ de yaptığı gibi başka insanlara da yapabileceği zulümlere fırsat vermemelidirler.

 

7) Al- i İmran 69 / 57 - Yahudilerden bir topluluk sizi şaşırtıp, dinlerine çevirmek isterler, hâlbuki onlar kendilerinden başkasını şaşırtıp saptıramazlar, bunun farkında bile değillerdir.

 

Yahudiler kendi sapıklıklarının farkında olmadan müslümanları;

      a) Şaşırtıp saptırarak,

      b) Kendi dinlerine çevirmek isterler.

 

8) Bakara 175 / 25 - Onlar (Yahudiler) hak yolu bırakıp sapıklığı, mağfiret yerine azabı satın almış kimselerdir, onlar ateşe ne de sabırlıdırlar. 176) Bu azabın sebebi şudur: Çünkü Allah’ ın hak olarak gönderdiği kitabın hükmünü gizlediler, kitabın bir kısmını ikrar ve bir kısmını inkâr etmek suretiyle ihtilafa düşenler, haktan uzak bir ayrılık içindedirler.

 

Yahudiler;

      a) Sapıklığı ve azabı satın almış,

      b) Kitabın hükmünü gizlemiş,

      c) İşine gelen tarafı alıp gelmeyeni atmak suretiyle ayrılığa düşmüş kimselerdir.

 

9) Bakara 135 / 20 - Yahudi ve Hıristiyanlar müslümanlara şöyle dediler: Bizim dinimize girip Yahudi veya Hıristiyan olun ki doğru yolu bulasınız. Habibim sen de ki: Hayır, biz hak yol üzere bulunan Hz. İbrahim’ in dinindeyiz, o hiçbir zaman müşriklerden olmadı

 

Yahudi ve Hıristiyanlar müslümanlara;

      a) Bizim dinimize girerek doğru yolu bulun derler,

      b) Allah’ ta müslümanlara;

                  a) Biz Hz. İbrahim’ in dinindeyiz,

                  b) O hiçbir zaman müşrik olmadı demelerini emretmektedir.

                  c) Bu ayetten de Yahudi ve Hıristiyanların bir şirk içinde oldukları anlaşılmaktadır.

 

10) Al- i İmran 78 / 59 - Kitap ehlinden bir güruh da vardır, dillerini kitaba doğru eğer bükerler ki siz o tahrif ettiklerini kitaptan sanasınız, hâlbuki o kitaptan değildir, bir de Allah katındandır derler, hâlbuki o Allah katından değildir, Allah namına bile bile yalan söylerler.

 

Yahudi ve Hıristiyanlardan bir güruh;

      a) Tahrif edilen kitaptan sanılması için dillerini eğip bükerek uydurdukları sözlerin Allah katından olmadığı halde

      b) Allah katındandır, yani gerçek Tevrat ve İncil’ e aittir diyerek bile bile yalan söylerler.

 

11) Al- i İmran 72 / 58 - Ehli kitaptan bir grup şöyle dedi: Mü’minlere indirilmiş olana sabahleyin görünüşte inanıp akşamleyin inkâr edin belki onlar (böylece dinlerinden) dönerler 73) Sizin dininize uyanlardan başka hiçbir kimseye inanmayın. Resulüm de ki: Doğru yol ancak Allah’ ın yoludur...

 

Yahudi ve Hıristiyanlardan bir grup taraftarlarına;

      a) Kendi dininizden başkasına inanmayın,

      b) Ama inananları etkilemek ve dinlerinden döndürmek için “ Kur’an’ a sabahleyin inanın akşamleyin de inkâr edin. “ derler.

      c) İman ettiğini söyleyip de bu şekilde bozguncu davranan insanların olabileceğini bilmeli ve onların bu hareketlerinden etkilenmeden kararlı bir hayata devam etmelidir.

 

12) Maide 43 / 114 - İçinde Allah’ ın hükmü bulunan Tevrat yanlarında olduğu halde nasıl seni hakem kılıyorlar da sonra bunun arkasından yüz çevirip gidiyorlar? Onlar inanmış kimseler değildir.

 

Yahudiler;

      a) Aslında kendi dinlerine de tam olarak inanmamaktadırlar,

      b) Çünkü Tevrat yanlarında olduğu halde peygamberimizi hakem yapmışlar,

      c) Sonra da peygamberimizin verdiği hükümden de yüz çevirerek gitmişlerdir.

      d) Değerlendirirsek;

                  a) Hem kendi kitaplarının,

                  b) Hem de peygamberimizin verdiği hükme uymayarak

                  c) İkisini de kabul etmeyerek reddetmişlerdir.

                  d) Böylece İsrail’ liler özde dinlerini kabul etmeseler de Yahudiliği ve çevresi ile savaşmayı geçim kaynağı yapmışlardır.

 

13) Bakara 78 / 11 - İçlerinden birtakım ümmiler vardır ki kitabı (Tevrat’ ı) bilmezler, bütün bildikleri kulaktan dolma şeylerdir, onlar sadece zan ve tahminde bulunuyorlar.

 

İçlerindeki birtakım ümmiler tahrif edilmiş Tevrat’ ı da bilmeden kulaktan dolma zan ve tahminle;

      a) Olayları çarpıtarak

      b) Hayatı yanlış değerlendirerek yanılırlar.

 

Not: Günümüzde de birçok insan Kur’an’ ı bilmeden kulaktan dolma bilgilerle Kur’an’ ın içeriği hakkında ileri geri konuşarak bilmeden Yahudi ümmilerinin paralelinde hareket etmektedirler.

 

14) Tevbe 32 / 191 - Allah’ ın nurunu ağızlarıyla (üfleyip) söndürmek istiyorlar. Hâlbuki kâfirler hoşlanmasalar da Allah nurunu tamamlamaktan asla vazgeçmez.

 

Allah’ ın Kur’an’ ı hakkında;

      a) İftiralar atarak,

      b) Yaygaralar kopararak anlaşılmasını engellemeye çalışmaktadırlar.

      c) Oysa bilmezler ki Allah nurunu tamamlamak istemektedir.

 

15) Bakara 93 / 13 - Bir vakit size verdiğimiz Tevrat’ ı kuvvetle tutun, emirlerini dinleyip, gereğince amel edin diye Tur’ u üzerinize kaldırıp sizden sağlam ahid almıştık. Onlar: Kulağımızla işittik, kalbimizle isyan ettik demişlerdi, çünkü küfürleri sebebi ile kalplerine buzağı sevgisi sinmişti, habibim onlara şöyle de; eğer siz mü’min olsanız, imanınız size buzağıya tapın ve Kur’an’ ı inkâr edin diye çirkin şeyleri emretmezdi.

 

Küfürleri sebebi ile kalplerine putperestlik sevgisi sinmiş olan Yahudilerden ne zaman;

      a) Bir mucize ile ahit alınsa,

      b) Nasihat edilse,

      c) Emir verilse ön yargı ile yaklaşarak;

                  a) Kulağımızla işittik,

                  b) Kalbimizle isyan ettik, derler.

                  c) Bu tavır günümüzde bir hastalık gibi yayılmış, insanlar genellikle dinliyorlar, onaylıyorlar, ama hiçbir değişiklikte göstermiyorlar.

 

16) Mücadele 8 / 542 - Gizli konuşmaktan men edildikten sonra yine o yasaklananı yapmaya kalkışarak günah, düşmanlık ve peygambere karşı gelme hususunda gizlice konuşanları görmedin mi? Onlar sana geldikleri zaman seni Allah’ ın selamlamadığı bir şekilde (essemü aleyk = sana ölüm olsun şeklinde) selamlıyorlar, kendi içlerinden de bu söylediklerimiz yüzünden Allah’ ın bir azap etmesi gerekmez miydi, derler. Cehennem onlara yeter, oraya gireceklerdir, ne kötü dönüş yeridir orası.

 

Gizli konuşmaktan men edildikleri halde bazıları ;

      a) Yine de gizli konuşurlar,

      b) Peygambere düşmanlık yaparlar,

      c) Peygamberle karşılaşınca da;

                  a) Ölüm,

                  b) Bela,

                  c) Musibet üzerine olsun şeklinde selam verirlerdi.

 

Not: Bugün de zaman zaman kahrolsun müslümanlar sloganları ile terörist diye suçlama ve katliamları  “ Allah’ ın belası üzerinize olsun. “ yaklaşımını sürdürmektedirler.

 

17) Nisa 155 / 102 - Sözlerinden dönmeleri, Allah’ ın ayetlerini inkâr etmeleri, haksız yere peygamberleri öldürmeleri, kalplerimiz kılıflanmıştır demeleri sebebiyle (onları lanetledik, türlü belalar verdik, onların kalpleri kılıflı değildir), tam aksine küfürleri sebebiyle Allah o kalpler üzerine mühür vurmuştur, pek azı müstesna artık iman etmezler.

 

Yahudiler;

      a) Sözlerinden dönerler,

      b) Ayetleri inkâr ederler,

      c) Peygamberlere düşmanlık yapar veya peygamberleri öldürürler.

      d) Bu nedenlerden dolayı Allah;

                  a) Onların kalplerini mühürlemiş ve lanetlemiştir ki pek azı müstesna iman etmezler.

                  b) Etseler de yüzeysel olarak iman etmektedirler

 

Not: Yahudilerin lanetlenmiş olmalarına rağmen içlerinden az bir kısmının iman edeceğinin bildirilmesinden ötürü ümit kesmemeli;

a) Onlarında yeni doğan çocukları tüm doğan çocuklar gibi İslam fıtratı üzere doğmaktadırlar. Sonra aileleri bu çocukları yahudileştirmektedir.

b) İman edecek Yahudilerin de tehdit ve baskı ile korkutulduklarını bilmeli,

c) Yahudilerin iman etmelerine yardımcı olmak için bunların diline tefsir, hadis kitapları ve diğer gerekli eserler çevrilmelidir.

d) Kirlenmemiş beyinlerin hidayetleri için gerekli tebliğ, dua ve diyalog yolları araştırılmalıdır.

 

18) Maide 79 / 120 - Onlar işledikleri kötülükten birbirini vazgeçirmeye çalışmazlardı. Andolsun yaptıkları ne kötüdür.

  

Yahudilerin lanetlenmesinin önemli bir sebebi de;

Peygamberlerini sürgün etmeleri, öldürmeleri, söz uydurup Allah’ a isnat etmeleri, birbirlerini kötülükten vazgeçirmeye çalışmamalarıdır. Günümüzde de İslam’ ı unutturmaya çalışma, uyarılması gereken bir kötülük karşısında “ bana ne “ veya “ kime ne “ tavrı bunun bir devamıdır.

 

19) Enfal 56 / 183 - Onlar kendileriyle antlaşma yaptığın, sonra da her defasında hiç çekinmeden ahitlerini bozan kimselerdir.

 

Yahudililerle;

      a) Ne kadar anlaşma yaparsan yap her defasında anlaşmayı bozarlar.

      b) Buna karşı çok uyanık olmalıdır.

20) Al- i İmran 181 / 73 - (Yahudilerden) gerçekten Allah fakir biz ise zenginiz diyenlerin sözünü andolsun ki Allah işitmiştir, onların bu dediklerini haksız yere peygamberleri öldürmeleri ile birlikte yazacağız ve diyeceğiz ki tadın o yakıcı azabı.

 

Yahudiler çarpık bir inançla;

      a) Kendilerini zengin,

      b) Allah’ ı ise fakir olarak görürler.

 

21) Maide 64 / 117 - Yahudiler Allah’ ın eli bağlıdır (sıkıdır) dediler, hay dedikleri yüzünden elleri bağlanası ve lanet olasılar, bilakis Allah’ ın eli açıktır, dilediği gibi verir, andolsun ki sana Rabbinden indirilen onlardan çoğunun azgınlığını ve küfrünü arttırır, aralarında kıyamete kadar (sürecek) düşmanlık ve kin soktuk, ne zaman savaş için bir ateş yakmışlarsa (fitneyi uyandırmışlarsa) Allah onu söndürmüştür, onlar yeryüzünde bozgunculuğa koşarlar, Allah ise bozguncuları sevmez.

 

Yahudiler;

a) Kendileri cimri oldukları halde Allah’ ı cimri olmakla suçlarlar,

b) Kur’an’ ı duydukça küfürleri artar,

c) Yahudilerin kendi aralarında kıyamete kadar kin ve düşmanlıkları devam eder,

d) Geçmişe ve günümüze bakarsak müslümanlara veya diğer insanlara karşı sürekli;

                  a) Fitne ve bozgunculuk için koşarlar, örneğin bir olayı İsrail oğullarından beri kendileri çıkarır ama olay çıkarılıyor diye feveran ederler, öldürürler ama öldürüyorlar diye bağırırlar,

            b) Her fırsatta savaş ateşini tutuşturur ve körüklerler,

      c) Ancak Allah daima bu ateşi söndürmüştür.

 

      Not: Günümüzde de Siyonizm’in amaçları için süper figüran güçleri kullanarak tüm dünya milletlerini birbirine düşürmeye çalışmaktadırlar. Büyük Ortadoğu yani Büyük İsrail Projesi ile ABD ve İngiltere’ yi dolduruşa getirerek Ortadoğu’ yu kan gölü haline getirmesi hep bu bozgunculuğun bir uzantısıdır.

                                                                                                           

22) Bakara 80 / 11 - İsrail oğulları, sayılı birkaç gün müstesna bize ateş dokunmayacaktır dediler. De ki onlara: Siz Allah katından söz mü aldınız ki Allah sözünden caymaz, yoksa Allah hakkında bilmediğiniz şeyleri mi söylüyorsunuz?

 

Sanki Allah’ tan söz almış gibi;

      a) Kendilerine azap dokunmayacağını,

      b) Dokunsa da birkaç günden fazla dokunmayacağını düşünürler.

 

23) Cuma 6 / 552 - De ki: Ey Yahudiler! Bütün insanlar değil de yalnız kendinizin Allah’ ın dostları olduğunu iddia ediyorsanız, bunda da samimi iseniz haydi ölümü temenni edin  (bakalım).

 

Allah’ ın;

      a) Yalnız kendilerinin dostu olduğunu iddia ederler,

      b) Ama buna rağmen ölümü temenni etmekten de kaçarlar.

 

24) Maide 82 / 120 - İnsanlar içerisinde iman edenlere düşmanlık bakımından en şiddetli olarak Yahudiler ile şirk koşanları bulacaksın...

 

Müslümanlara karşı düşmanlıkta en önde Yahudiler ve müşrikler giderler. Bu nedenle çok uyanık olunmalıdır.

 

25) Bakara 96 / 14 - Sen Yahudi ve müşrikleri dünya hayatı üzerine insanların en harisi bulursun. Bu müşriklerden bazısı bin sene yaşamayı arzu eder. Hâlbuki yaşamak onu azaptan uzaklaştıracak değildir. Allah onların ne yaptığını görmektedir ve görücüdür.

 

Dünyaya düşkünlük bakımından;

      a) Yahudi ve müşrikler en ön safta yer almaktadırlar,

      b) Ellerinden gelse bin yıl yaşamak isterler ama yine de azaptan kurtulamazlar.

 

26) Haşr 13 / 546 - Onların içindeki size karşı duydukları korku Allah’ a olan korkularından daha şiddetlidir. Böyledir; çünkü onlar anlamayan bir topluluktur.

 

Gerçeği tam anlayamamalarından ötürü;

      a) Allah’ tan çok müslümanlardan korkmaktadırlar.

      b) Bu nedenle müslümanları her fırsatta öldürme teşebbüsleri;

                  a) Korkusuz ve

                  b) Emin yaşama arzularından kaynaklanmaktadır.

 

27) Al- i İmran 111 / 63 - Onlar (Ehli kitap) size incitmekten başka bir zarar veremezler, sizinle savaşa girecek olsalar size arkalarını dönüp kaçarlar, sonra kendilerine yardım da edilmez.

 

Yahudiler;

      a) Kendini savunan gerçek müslümana incitmekten başka bir zarar veremezler,

      b) Ancak korumasız halka karşı yarınlarından emin olmak için pervasızca katliam yaparlar,

      c) Eğer müslümanların nükleer başlıklı füzeleri ve savaş filoları olur da savaşırlarsa içlerine korku düşer, zannettikleri üstünlüklerinden şüphe ederler, katliamı durdururlar ve arkalarını dönüp kaçacak sığınak ararlar, fakat korkmadıkça kimseyi dinlemezler, 

      d) Tüm dünya mazlumlarının öfkesinden dolayı o zaman yardımcı da bulamazlar.

 

TARİH BOYU YAHUDİLERİN SOSYAL VE PSİKOLOJİK YÖNLERİ NELERDİR? SORUSUNA

BU AYETLER IŞIĞINDA CEVAPLAR

 

1) Allah’ ın kullarından dilediğine peygamberlik vermesini kıskanarak inkâr ederler,

2) Allah’ ın değil de bilgin ve hahamların emir ve yasaklarına uyarak bunları Rabler edinirler,

3) Yahudiler birbirlerinin dostudur,

4) Ne garip tecelli ki hahamları tarafından hem sömürülürler hem de saptırılırlar,

5) Kâfirleri müslümanlara göre daha dürüst olarak değerlendirirler,

6) Dünyaya egemen olsalar insanlara bir çekirdek filizi kadar da olsa bir şey vermezler,

7) İnsanları kendi dinlerine çevirmek isterler,

8) Kitabın hükmünü gizlemekle, bir kısmını kabul diğer kısımlarını reddetmekle hak yolu bırakıp sapıklığı satın alırlar,

9) Bizim dinimize girin de doğru yolu bulun derler,

10) Söylediklerinin kitaptan sanılması için dillerini eğip bükerler ve uydurdukları sözlere de “ bunlar Allah katındandır “ derler,

11) Kimisi de görünüşte sabah iman eder gibi görünür, akşam da inkâr ederek insanların İslam’ ı seçmelerine engel olmaya çalışırlar,

12) Bir sorunları olduğunda ve Tevrat’ ta yanlarında olduğu halde, hükmünü beğenmeyerek peygamberimize gelirler ve hakem ol derlerdi, sonra da çıkarlarına ters bir hüküm verilirse de onun da hükmüne uymazlardı. Böylece hem Tevrat’ ı hem de Kur’an’ ı reddetmiş olurlardı ki günümüzde de aynı tavır devam etmektedir,

13) Ümmileri Tevrat’ ı da bilmezler, tüm bilgileri kulaktan dolma sözler, zanlar ve tahmini şeylerdir,

14) İslam’ ı iftiralarla, karalamalarla ve yaygaralarla gelişmesini engellemek ve yok etmek isterler,

15) Mucize görseler ve nasihat dinleseler de “ kulağımızla işittik, kalbimizle inkâr ettik “ derler,

16) Peygamberimizi gördüklerinde selam yerine “ essemü aleyk (ölüm veya bela üzerine olsun) “ derlerdi,

17) Pek azı müstesna iman etmezler,

18) Birbirlerini kötülükten vazgeçirmeye çalışmazlar,

19) Anlaşma yapsalar da bozarlar,

20) Allah’ ı fakir kendilerini ise zengin görürler,

21) Allah’ ın elini bağlı, ayrıca sıkı ve cimri olarak görürler,

22) Toplu görünseler de kendi aralarında kin ve düşmanlık vardır,

23) Her fırsatta bozgunculuğa ve fitne uyandırmaya koşarlar,

24) Ateşin kendilerine dokunmayacağına, dokunsa da birkaç günden fazla dokunmayacağına inanırlar,

25) Allah’ ın dostları olduklarını iddia ederler,

26) Allah’ a inananlara da en büyük düşmanlığı yaparlar,

27) Allah’ tan daha çok müslümanlardan korkarlar,

28) Müslümanları her fırsatta incitirler, işkence yaparlar ama müslümanlar toptan ve gerçekten iyi bir savaşa girerlerse dönüp kaçarlar vs.