KONUYU OKU
22. ZİKİR VE SÜREKLİ HATIRLAMA
Zikir Ve Ruh Sağlığı

ZİKİR VE RUH SAĞLIĞI

 

1) Temiz fıtratla doğan insan;

      a) Fıtratını kirletmedikçe,

      b) İş ve ibadet dengesi ile yaşadıkça,

      c) Allah, eşya ve insanlar arasında dengeyi bozmadıkça,

      d) Nefsini ilah edinmedikçe mutlu yaşar.

 

2) Bunalıma düşüren nedenleri tasvir edersek;

      a) Hakkı ile yaratanını tanıyamamakla,

      b) Kanaatsizlik, haset ve israf yapmakla,

      c) Çevresince anlaşılamamakla,

      d) Her geçen gün yalnızlaşmak ve bir türlü sevemediği insanlarla yaşamakla,

      e) Ümitsizlik ve kararsızlıkla,

      f) Alkol ve diğer bağımlılık yapıcı maddeler kullanmakla,

      g) Sağlıksız evler, dar sokaklar arasında yaşamakla,

      h) Bitmeyen tükenmeyen sorunlarla boğuşmakla,

      ı) Çok acil ihtiyaçları dahi karşılayamamakla,

      i) Gürültü, kirlilik ve trafik kargaşasının çokluğu ile,

      j) Kronik stres ve çeşitli rahatsızlıklarla,

      k) Dinlenemeden çalışma zorunluluğu ile,

      l) Bir sığınak ve gerçek dost bulamamakla,

      m) Koştukça, kazandıkça serap gibi bir şey bulamamakla,

      n) Her şeye rağmen bir hiçle karşılaşmakla,

      o) Bir türlü kendini ve Rabbini hoşnut edemediğine inandıkça,

      ö) Kadere isyan ederek musiki dinlemek ve yaşamakla,

      p) Kendine ve çevresine dünyayı zindan etmekle,

      r) Sürekli problem üreten kötülerle düşüp kalkmakla,

      s) Neden böyle sorularına sağlıklı cevap bulamamakla bir sığınak bulamayan kanadı kırık bir kuşun ruh hali ile yaşar.

 

3) Bunalımdan çıkış yolları;

      a) Eksiklerinden çok sahip oldukları nimetleri keşfederek Rabbine hamd etmeli,

      b) Yalnız ona kulluk etmeli ve yalnız ondan istemeli,

      c) Geceleri belli bir zamanı Kur’an ve secde ile geçirmeli, ürpererek birkaç damla gözyaşı ile                 

          Ya Rabbi;

                  1) Beni yolundan ayırma,

                  2) Akıl nimetini benden alma,

                  3) Karşılıklı sevgimizi ve şevkimizi artır,

                  4) Nimet verdiklerinin yoluna götür diye dua etmeli,

      d) Daima evrendeki ilahi sanatı sezmeye ve görmeye çalışmalı,

      e) Her an Allah tarafından görüldüğünü, meleklerce amellerinin yazıldığını unutmamalı,

      f) Olmayacak şeyleri istememeli,

      g) Dertleri ve yersiz itirazları büyütmemeli ve yıllarca yatalak hasta olup yan taraflarına bile dönemeyen hasta insanları düşünerek haline şükretmeli,

      h) Daima sadık dostlarla beraber olmaya çalışmalıdır.

 

4) Zamanla tecrübeler gösterdi ki;

      a) Ne kadar da güzel olsa insanlar, evler, arabalar, bahçeler insanı bir gün yormakta, kendileri uzaklaşmakta ve kendilerinden de uzaklaştırmakta iken buna karşı Allah’ a yaklaştıkça mutluluk artmaktadır.

      b) Kur’an’ dan anladığımıza göre inanmayanlar diyar diyar geziyor, yüzüyor, yiyor, içiyor, bedence zevk alıyor ama bir türlü kalp huzuru bulamıyorlar. Çünkü kalp ancak sahibine yönelerek ve onu anmakla huzur buluyor.

 

5) Vücut;

      a) Acı, elem ve emeller arttıkça mutsuz,

      b) İhtiyaçları giderildikçe geçici olarak mutlu olur.

 

6) Kalp de;

      a) Allah’ tan uzaklaştıkça huzursuz,

      b) Onu andıkça ve hayır yollarına koştukça huzur bulmaktadır.

      c) Çünkü doğal yapı böyle yaratılmıştır.

 

7) Filozofların ve âlimlerin hayatlarını incelediğimizde bir takım filozofların son yıllarını ruh hastanelerinde geçirmesine rağmen tek bir âlimin bile ruh hastalığına yakalandığını görememekteyiz. Çünkü varlıkla şımarmayan, yoklukla üzülmeyen ve Allah’ ı andıkça ürperen bir kalp sağlıklı bir kalptir.

 

8) Unutmayalım ki, haram yiyecek, giyecek, müstehcen müzik, gurur verici makam, ve isyana götüren mal, arkadaş ve ortam huzur yolunda birer engeldirler.

 

Bu konuda iman ve haram bilinci belirleyici bir faktördür.

 

Örneğin sigaradaki “ Sigara sağlığa zararlıdır ” sözü sigara içenleri iknaya yetmemektedir. Eğer içki gibi haram hükmü açıkça verilseydi iyisini Allah bilir ama belki aklını iyi kullanan çok insan bundan kaçınırdı. Hâlbuki İslam’da her israf haram kılınmıştır. Kur’an’ da;

 

Enam 32 / 130, Enbiya 10 / 321 de “ Hâlâ aklınızı kullanmayacak mısınız? ” buyrulmaktadır. Aslında bu yaklaşım bilen için yeterlidir.

 

Zira helal olanlar bağımlılık yapmadığına göre her bağımlılık yapan madde bağımlı kişiye; alınca geçici ve az bir teselli vermesine rağmen alınmadığı zaman yeni bir stres vermekte ruh ve beden sağlığını bozmakta; böylece daha çok israfa, pis kokuya ve kansere götüren bir basamak olmaktadır. Ruh sağlığı ise yalnız iyi olmaya çalışmak değil bilakis hasta olmamaya çalışmaktır.

 

Öyleyse iradeyi iyi kullanarak birden kesip atmak hem ekonomik, hem de sağlık bakımından faydalıdır. 

Unutulmamalıdır ki

Allah’ tan uzaklaştıran her şey

mutsuzluğa,

ona yaklaştıran şeyler de

huzura

götürmektedir.

 

UZUN YAŞAYAN İNSANLARDA TESBİT EDİLEN BAZI ÖZELLİKLER

 

1) Stresi yenmişler,

2) En acılı anda bile gülümseyebilmişler,

3) Dostlarına çok önem vermişler,

4) Dinlenmesini bilmişler,

5) Hareketli, dakik, esprili, sevgi ve sıcakkanlı bir yapı oluşturmuşlar,

6) Ramazan ayının dışında haftanın en az iki gününü oruçlu geçirmişler,

7) Sigara, alkol, uyuşturucu, kumar ve fuhuştan uzak durmuşlar,

8) Şeker, kalp ve kanser gibi hastalıklara yakalanmamışlar,

9) Hantal ve fazla kilolu olmadıkları gibi hasta yattıkları da pek görülmemiş,

10) Sadaka ve akraba ziyaretlerini eksik etmemişler,      

11) Temizliğe, namaza, duaya ve Kur’an okumaya özen göstermişler,

12) Örnek bir hayat yaşamışlar ve çevrelerine daima ümit ve neşe dağıtmışlardır.

13) Tarihe bakarsak: İster uzun ister kısa yaşasın varlığı yokluğu belli olmayan ve Allah’ı unutan insanlar çabuk unutuluyorlar.

14) İnsanlara ve değerlerine çok zarar verenler: Firavun gibi lanetle anılıyor ve unutulmuyorlar. Bu tür unutulmamak onlara hiç de şeref kazandırmıyor.

15) İnsanlığa çok faydası olmuş Peygamberler ve ilim adamları ise gönüllere taht kurarak hiç unutulmuyorlar. Her geçen gün önemleri daha iyi anlaşılmaktadır. Bunlara bakarak insanlar kendilerine iyi bir yol haritası çizmelidirler.